"Artık Duygularımıza Konsantre Olamıyoruz"
Altıncı albümü 'Denizin Arka Yüzü' ile dinleyiciyle buluşan Mirkelam, yeni Aktüel Dergisine konuştu.
Pop müzikte 90'lı yılların çılgın çocuğu Mirkelam; şimdilerde Burgazada'da sakin bir yaşam sürüyor. Uzun bir aradan sonra 'Denizin Arka Yüzü' isimli bir albüm çıkaran ünlü şarkıcı, müzikteki hedeflerini anlattı...
'İstanbul Beyoğlu' isimli şarkıyla çıkış yaptınız ama henüz klip çekmediniz. Düşünüyor musunuz çekmeyi?
Bir müzikal yapmak istiyorum aslında ama Türkiye'de durumlar farklı. Türkiye'nin dünyadaki enerjisi, yeri, doğası başka. İnsanlar halen eski müzikleri dinliyor. Yeni üretim yapılamıyor. Şu an herkes sanki nefesini tutuyormuş gibi; yeni hiçbir şey yok.
BİRAZ TUHAFIZ BİZ!
90'ların enerjisini özlüyorsunuz galiba...
Sevgilisini bilgisayardan indiriyor artık insanlar. Şarkıları da bilgisayardan indiriyoruz; oysa bunlar bizim duygularımız aynı zamanda. 90'larda belli bir şeye konsantreydik. Duygularımız da öyleydi... Ben bir sürü duygu yaşıyorum. Sahnede de öyle; benim bir şarkım hareketlidir, arkasından gelen şarkı yavaştır. Beyin de 'Ne oluyor kardeşim; az önce ne diyordun, şimdi ne diyorsun?' diyor. Bu işlerle uğraşanlar, böyle biraz tuhaf o yüzden. Şimdi duygularımıza konsantre olamıyoruz.
Hiç yaşlanmıyorsunuz, bu nasıl oluyor?
Ben de son iki senedir hayretler içindeyim. Kilo verdim, yanaklar falan gitti... Bir sanatçı için avantaj bu. Genlerle ilgili bir durum sanırım. Bir ara diyet yaptım, et yemedim ama bunlar tehlikeli işler. Vücudu bir anda bambaşka bir sisteme sokmak, hormonları ve beyni karıştırıyor; yapmamak lazım.
Albümde en çok öne çıkan parça hangisi? Bu albümün çıkış şarkısı 'Yok...' Şarkı diyor ki; 'Işığı gördüm, gerçeği gördüm.' Bazı şeylere 'Bu bana sorun olmaz' demeniz lazım. Geçenlerde Avusturya'ya gidiyorduk. Fena kullandı pilot, çok sarstı. Bembeyaz suratlar, herkes birbirine bakıp "Seni seviyorum" falan diyor; o an yani... 'Düşüyoruz' dedik. Uçak korkusu başladı sonra bende. 'Asuman' şarkımda da 'Kıvrıl fakat kırılma' diyordum. Böyle davranılırsa, bir sıkıntı kalmaz.
Neler okuyorsunuz bu aralar, tercihiniz ne tür kitaplardan yana?
İnsan kendini yaratır, sonra da yarattığını yok edermiş. Kendi üstüne çıkarmış yani bir bakıma. Bu aralar okumadıklarımı okuyorum galiba. Gençliğimde okumadıklarımı yani; eski felsefecileri. Onları günümüze uyarlamaya calışıyorum. Dünyanın durumuna çözüm bulacak halim yok ama kendimi geliştirmek adına, insanların ilgisini çekebilmek, kendimi mutlu edebilmek için...
#Sayfa#
İKİ YIL ÖNCESİNE KADAR TELEFONUMU AÇMAZDIM
Biraz eski kafalı olduğunu söyleyebilir misiniz?
Ya zaten anlatmışım albümde anlatacağımı. Sonra değersizleşir sanki söylediklerimiz. Ama birçok insan tersini yapabilir; bir şey demiyorum buna. İki sene öncesine kadar telefonlarımı açmazdım, "Ne terbiyesiz adamsın sen!" derlerdi.
GİZEMLİ OLALIM
Niye açmıyordunuz telefonlarınızı peki?
Müzik dinlerken, bir şey yapmaya çalışırken devamlı elimde telefon tutamam ki. Kulağına koyuyorsun bak telefonu, o seni kulağından tutuyor. Sonra bir de "Aradı mı, arayacak mı?" diye düşünüyorsun. Aman arayınca boş kalmasın... 'Niye cevap vermedin mesajıma?' oluyor falan... Son zamanlarda açıyorum çok, işim gereği. Biri bana bir eksiğimi söylediğinde onu kapatmak isterim zaten. Değişmeyi düşünürüm.
Sosyal medyayla aranız nasıl? Aktif misiniz?
Aram çok kötü... Doğayı felsefe olarak seçmiş bir insanım. Ben sosyal medyayı, biraz terbiyesizlik olacak ama sadece iletişim için kullanıyorum. Birisinin, benim adada dolaşırken çektiğim bir fotoğrafın hissini bilmesine gerek yok ki! O kadar da paylaşmayalım ya... Hayatta gizlerimiz olmalı.
Sabah : http: //www.sabah.com.tr