Haberler

Bence Başrolde Oynamak Alanımızı Daraltıyor!

Abone Ol

Atv'de Yayınlanan 'Kaçak' Dizisinin 'Dadaylı'sı Hasan Küçükçetin, Başrol Oynamak Gibi Bir Hırsı...

'Menekşe ile Halil' dizisinde canlandırdığı 'Mustafa' adlı kötü karakterle tanınan Hasan Küçükçetin; 'Yaprak Dökümü', 'Adak', 'Ezo Gelin', 'Muhteşem Yüzyıl' gibi yapımlarda da rol almıştı. Ünlü oyuncu şimdi de ATV'de yayınlanan 'Kaçak' dizisi ile ekranlara geliyor, Küçükçetin ile yeni dizisini ve canlandırdığı karakteri konuştuk...

'Kaçak' dizisinde oynamayı neden kabul ettiniz?

Her karakterin farklı bir hikayesi ve yapısı var. Başrol olarak Gürkan (Uygun) görünüyor ama dizide herkes başrol oynuyor. Ben de oynadığım rolü çok sevdim. 'Dadaylı'yı okuyunca teklifi kabul ettim.

'Dadaylı' nasıl biri?

Deli, enteresan bir şahsiyet. Normalde karıncayı incitemeyen bir adam ama yeri geldiğinde psikopat oluyor. Güneydoğu'da askerlik yapmış. Psikolojik sıkıntıları olmuş; akıl hastanesine girip tedavi görmüş. Onun bu git-gelleri beni çok etkiledi. Günlük hayatta eline silah alıp saydırmazsın; o açıdan 'Dadaylı' beni deşarj ediyor.

MONOTONLUĞU SEVMEM

Oyunculuk için 'Akıllı insan işi değil' derler; bu doğru mu?

Kesinlikle akıl işi değil.

Peki neden bu işi yapıyorsunuz?

Deliyim de ondan! (Gülüyor) Bu işi çok sevdiğim için yapıyorum. Başka bir meslek yapmayı hiç düşünmedim.

Size bu işi sevdiren şey ne oldu?

Ben sabah 08.00-akşam 17.00 işlerinde çalışamam. Monotonluktan nefret ederim. Çocukluğumdan bu yana oyuncu olmak istemişim. Evde aileme gösteri yapardım. Sonra okulun tiyatro ve halk oyunları ekibine katıldım; sosyal bir çocuktum. Sonra üzerine gitmeye başladım işin.

Başrolde oynamak sizin için önemli mi?

Hayır. Başrol oynamak biraz kötü. Başrol oynayıp da tatmin olmadığım işler de yaptım. Başrol oynamak gibi bir hırsım yok; oyuncu olma hırsım var. Başrol oynamak, oyuncunun alanını daraltıyor. Başrolün kalıpları var, diğer rollerin ise kendi içinde devinimleri oluyor.

Dizi sektörünün ağır koşulları hakkında ne düşünüyorsunuz?

Sadece sektörün bu durumunu değil, İstanbul'da yaşamayı bile sorguluyorum. Köprüden karşıya geçmem 2.5 saat sürüyor. Niye yaşayayım ki? Memleketim Ayvalık'tan 2.5 saatte İzmir'e gidiyorsun. Bizim sektörün en güzel yanı; her hafta başka hikaye, sürekli başka mekandasın. Her dizide farklı roldesin. Mesleğimin bu yanlarını seviyorum.

SOSYAL HAYATIM SIFIR

Yoğun çalışma temposu özel hayatınızı da etkiliyor değil mi?

Sabah zar zor kalktığım yatağı ertesi gün görebiliyorum. Aşk meşk zaten yok. Olması da muhtemel görünmüyor. Sosyal hayat sıfır.

Aileniz evlenmeniz için baskı yapıyor mu?

Tabii üstü kapalı göndermeler yapıyorlar; "Askerlik bitti, mesleğini de eline aldın; artık evlilik vakti" diyorlar.

Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Evlilik güzel bir şey. Kaçtığım yok; düzgün bir insanla olursa neden olmasın.

#Sayfa#

BEN ŞIMARMAYI HİÇ BECEREMEDİM

Sizi bu yıl beyazperdede göreceğiz, değil mi?

Evet. Orçun Benli'nin 'Gülyabani' filminde oynadım. Bu basmakalıplık içinde hayatımın en farklı rolüydü. Korku-komedi türünde bir film. Benim için çok önemli bir deneyim oldu. İlk defa makyajla oynadım. Çok merak ediyorum filmi. Yer aldığım en zor işti.

SİNEMA DAHA ÖZGÜR

Korku türünü seviyor musunuz?

Türkiye'de pek tutmuyor ama genel olarak severim. Korkmayı da, korkutmayı da severim. Esasında ben komedyenim ama komik yönümü henüz tam anlamıyla gösteremedim. 'Dadaylı' komik bir adam neyse ki.

Sinemada rol almak nasıl bir his?

Esas gönlümde yatan şey sinemadır. Sinemada daha farklı rollere bürünme özgürlüğünüz var. Dizinin altın temel kuralı; bir kadınla bir erkeğin kavuşamaması. Dizi için güzel bir kız ve yakışıklı bir çocuk yeterli ama sinemada böyle bir şart yok. O özgürlüğü seviyorum.

Her şeyi bırakıp Ayvalık'a gitmeyi istediğiniz oluyor mu?

Zaten çok daralıp bunaldığımda oraya kaçıyorum. Babamın kuşları var; onlarla oyalanırım. Oradaki arkadaşlarımla vakit geçiriyorum. İyi hissettiriyor.

Oyunculuk sizi şımarttı mı?

Yok, ben şımarmayı hiç beceremedim. Oyunculuk şımarılması gereken bir meslek değil. O egoyla alakalı. Haftada bir gün sizlere hizmet ediyorum, o kadar.

TEKRARA DÜŞMÜYORUM

'Dadaylı' zor bir role benziyor, öyle mi?

Zoru seviyorum. Hep aynı rolleri oynamanın mantığı yok. Zorluk derecesi hep farklı olmalı ki kondisyonunu artırasın. Aksiyon işlerini daha çok seviyorum.

'Menekşe ile Halil' dizisinde psikopatı oynamıştınız. Bu tekrar değil mi?

O dizide anti-kahramanı canlandırdım. 'Kaçak'ta ise kahramanım. Orada bir adam nasıl deliririn hikayesi vardı, buradaki zaten deli bir karakter. O yüzden tekrara düştüğümü düşünmüyorum.

SAKAL SIKICI

Sizi sürekli sakallı görüyoruz...

'Muhteşem Yüzyıl' ve sonrasındaki Halid Bin Velid rolü için sakal bıraktım. Dizi bitince kestirdim. Şimdi de 'Dadaylı' rolü için sakal bıraktım. Ama sakaldan sıkıldım.

Sabah : http: //www.sabah.com.tr

Kaynak: Sabah.com.tr / Magazin

Hasan Küçükçetin Muhteşem Yüzyıl Atv Magazin Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title