"Bence Yan Roller Daha Avantajlı"
Kuzey Güney'de esas kız Cemre'ye hayat veren Öykü Karayel, bundan sonra hep başrolde oynamak gibi bir hayalinin olmadığını söylüyor.
İki senedir ekrana gelen 'Kuzey Güney'den önce, Öykü Karayel'in ismini bilenlerin sayısı sınırlıydı. O kadar inandırıcı duruyordu ki ekranda, o kadar da güzeldi ki... Sanki yan komşunun kızı gibi tüm izleyicilere kendini sevdirdi. Dizinin sona ermesiyle sakin bir yaza başlayacak olan Öykü Karayel; InStyle dergisinden Pınar Çelikel'in sorularını yanıtladı...
Beyaz perdede en çok kimlere gülüyorsunuz?
Şener Şen. Adı gibi komik. Zerrin'e de (Tekindor) çok gülüyorum. Sahnelerine ayrı, kendisine ayrı. Meryl Streep'e çok gülüyorum; ufak ufak şeylerine ama... Bir filmde ayağıyla buzdolabını kapatıyor mesela ama öyle kapatıyor ki güldürüyor beni.
'NORMAL' BİR İNSAN 'CEMRE'
'Kuzey Güney'de geçirdiğiniz iki yıla nasıl bakıyorsunuz?
Zordu ama çok şey öğrendim. Projeyle ilgili değildi bu zorluk; tamamen 'dizi' dediğimiz şeyle, çalışma koşullarıyla ilgiliydi. Yoksa bulunduğum ekip anlamında çok şanslı görüyorum kendimi. Buradan başlamak çok güzel.
'Cemre'yi sokakta gören teyzeler ne diyor?
'Cemile' diyor, 'Ceren' diyor. 'Cemre'nin seveni de var, sevmeyeni de. En sevdiğim özelliği de bu. Senaristlerimiz Ece (Yörenç) ve Melek (Gençoğlu); dizilerde görmeye alıştığımız saf kötü ya da saf iyi karakterler yerine 'normal' insanı çok güzel yazıyorlar.
İlk dizinizde başrol oynadınız. Bundan sonra da mı böyle olacak?
Öyle bir koşul olmaz. Hatta yan roller bana hep çok avantajlı gelmiştir. Çünkü daha özgürsünüz o rollerde. Başrolün daha keskin sınırları var. İkisi arasındaki tek fark bu olabilir, yoksa rolün küçüğü büyüğü olmaz.
'Cemre' ile 'Kuzey' aşkı gibi bir durumda kalsanız sizin tepkiniz ne olurdu? 'Cemre' gibi ilk adımı atacak kadar cesur musunuz?
Çok zor bir durum. Bilemem başıma gelmeden. İlk adımı atacak kadar asil olsam keşke.
YAZ ALIŞKANLIKLARI
Kısa tatil için yurt dışında Londra, yurt içinde Kaş favorim.
Plajda okumak için her şey olabilir ama Albert Camus'dan 'Yabancı' ve Sabahattin Ali'den 'Kürk Mantolu Madonna'yı okumadan ölmesin kimse. Bir de her yerde okuyabilirler bu ikisini.
Bu yaz için planım; arabayla İstanbul'dan yola çıkmak.
Yaz gelince gardırobumda; açık renkler koyularla yer değiştirir.
Yazın çantamdan, güneşten koruyucu krem eksik olmaz.
Yazın çantamda mutlaka güneş gözlüğü olur.
İNSANIN KENDİ EVİNİN OLMASI GÜZEL BİR ŞEY
Gardırobunuzda en çok neler var?
Ayakkabı, çanta ve gözlük.
Giyim tarzınız nasıldır? 'Kuzey Güney'de görmeye alışık olduğumuz kıyafetler sizi ne kadar yansıtıyor?
Rahat, klasik. Dizide 'Cemre'ye göre giyiniyorum; benim seçimlerimle alakası yok.
Ailenizle mi yaşıyorsunuz?
1.5 senedir yalnız yaşıyorum. İnsanın kendi evi olması güzel bir şey.
Mutfakla aranız nasıl? Yemek yapar mısınız?
Severim değişik yemekler yapmayı. Dışarıda bir şey yiyip beğenmişimdir; hemen tahmin ederim içinde ne olduğunu ve sonra eve gider yaparım.
KONTROLÜ KAYBETMEDE SINIFTA KALIYORUM
Kontrolümü kaybettiğim durumlar nadir oluyor. Bunun hayat içinde avantajları oluyor bazen fakat oyunculuk için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Orada kontrolünüzü kaybetmeniz gerekiyor çünkü. Ben henüz işin o safhasında sınıfta kalıyorum, beceremiyorum daha."
Sabah : http: //www.sabah.com.tr
