Bir cehennemin içinden birlikte geçmişlerdi: Anneleri onları yine bir araya getiriyor

İngiliz kraliyet ailesinin "küskün kardeşleri" Prens William ile Prens Harry, dedeleri Prens Philip'in cenaze töreninden sonra ilk kez bir araya geliyor. İki kardeş, 1 Temmuz 1961 doğumlu anneleri Prenses Diana 60'ıncı yaşı onuruna yapılan heykelin açılışında, 17 Nisan'da dedelerini son yolculuğuna uğurladıktan sonra ilk kez yan yana gelmiş olacak. Yani artık hayattı olmayan anneleri Prenses Diana, onları aralarındaki bütün küskünlüğe rağmen yeniden bir adaya getiriyor.

30 Ağustos 1997'de yanında sevgilisi Dodi El Fayed ile birlikte geçirdiği trafik kazasında hayata veda eden Diana anısına, Kensington Sarayı'nın en sevdiği bahçesine yerleştirilecek olan heykelin açılışına kraliyet ailesinden katılım ise beklendiği kadar geniş olmayacak. Heykeltıraş Ian Rank Broadley ve bahçe tasarımcısı Pip Morrison davetliler arasında. Ancak, tören için ABD'den gelen Prens Harry'nin eşi Meghan Markle ile Prens William'ın eşi Kate Middleton törene katılmayacak.

MEGHAN LONDRA'YA GİTMEDİ Törene kısa bir süre önce ikinci bebeği Lilibet Diana'yı dünyaya getiren Meghan Markle'ın katılmayacağı neredeyse kesindi. Bir süre önce kocasını yalnız bırakmamak için törene katılma kararı aldığı iddiaları ortaya atılsa da Markle'ın törende olmayacağı kesinleşti. Prens Harry, dün yalnız başına Londra'ya gitti. Kurallar gereği karantinada kalmak için de Frogmore Cottage'a geçti.

WILLIAM'IN DA YALNIZ KATILMASI BEKLENİYOR

Fakat beklenti, törene Cambridge Düşesi Catherine, yani Kate Middleton'ın katılması yönündeydi. Hatta açılışa Cambridge çiftinin üç çocuğunun katılacağı söylentileri de dolaşıyordu. Fakat son açıklama bu konudaki bütün beklentileri boşa çıkardı.

Prens Harry ile Prens William, aralarına Meghan Markle'ın katılmasına kadar gayet iyi geçiniyorlardı. En azından dışarıdan bakıldığında görüntü böyleydi. Fakat William'ın, kardeşini Meghan Markle ile evlenme konusunda "acele etme" diye uyarmasının ardından tırmanan gerilim iki kardeşin yollarını kesin olarak ayırmasına kadar uzandı.

Önce sosyal medya hesaplarını, sonra görev yaptıkları vakıfları ayıran William ile Harry, sonunda başka ülkelerde yaşamaya başladı. Harry, eşi Meghan ve oğlu Archie'yi de alıp ABD'ye yerleşti. Kısa bir süre önce de çiftin ikinci bebeği Lilibet Diana dünyaya geldi. Harry ile Meghan'ın, Oprah Winfrey röportajında Mountbatten Windsor ailesine yönelttiği 'ırkçılık' başta olmak üzere çok sayıda suçlama da bu gerilimi iyice tepe noktasına çıkardı. Oysa bugünlere gelinene kadar iki kardeş yıllarca birbirlerinin en yakını olarak biliniyordu. Özellikle de anneleri Diana'nın ölümünden sonra birbirlerine her konuda destek oluyorlardı.

Anneleri Prenses Diana, henüz 36 yaşında hayata veda ettiğinde William 15, Harry de 12 yaşındaydı. Diana Spencer'in cenaze töreninde, kortejde yan yana ve acılarını dışarıya yansıtmadan yürüyen iki kardeş o andan sonra da birkaç yıl öncesine kadar birbirlerinin yoldaşı oldu. Harry, annelerini kaybettikten sonra yaşadığı ruhsal çöküntü nedeniyle zor günler geçirdiği dönemde en büyük destekçisinin William olduğunu anlatmıştı yıllar önce. Prens Harry, 2017 yılında verdiği bir röportajda ağabeyi hakkında "Ağabeyim, Tanrı onu korusun, bana çok büyük destek oldu" diyerek o dönemi anlatmıştı.

DAHA SIKI BAĞLANMIŞLARDI

Bu röportajın yayınlanmasından bir yıl sonra da Prens William, annelerini erken yaşta kaybetmenin kardeşiyle kendisini birbirlerine yakınlaştırdığını anlatmıştı. William, bu acının bir bağ olduğunu ve birlikte üstesinden geldikleri zorlukların Harry ile kendisinin birbirlerine daha sıkı bağlanmasına yol açtığını dile getirmişti.

Ondan sonra da William ile Harry, hayat yolculuğunda birbirlerine hep yakın oldular. En mutlu günlerinde, yani sevdikleri kadınlarla evlenirken birbirlerinin sağdıcı oldular. Fakat Harry'nin Meghan Markle ile evlenmesinden sonra iki kardeşin yolları ayrılmaya başladı. Önce ortak kullandıkları sosyal medya hesapları ardından da evleri, hatta ülkeleri.  Prens Harry, bu ayrılık sürecinde verdiği bir röportajda "Daha önce de söylediğim gibi, William'ı seviyorum. Bir cehenemin içinden beraber geçtik, bir deneyimi paylaştık. Ama şimdi farklı yollardayız" diye konuştu.

Prens Harry, İngiliz kraliyet ailesinden ayrılmaya hazırlandığı dönemde annesi Prenses Diana'nın basının zorbalığına maruz kaldığını ve bu yüzden hayatını yitirdiğini anlatmıştı. Hatta "Karımın kaderinin de benzer olmasını istemiyorum" diyerek bu konudaki düşüncelerini dile getirmişti.

Daily Mirror gazetesinin "BBC'nin yalanları annemizin hayatını mahvetti" manşetiyle verdiği haberde, Prens William ve Prens Harry'nin, açıklamalarıyla "BBC'yi parçaladığı" belirtildi. Daily Express, "William kızgın, BBC'nin yalanları annemin hayatını mahvetti" manşeti altında röportajın "düzenbazlıkla" alındığına işaret etti.

'ZEHİRLİ KÜLTÜR'

Guardian gazetesi de "Düzenbaz ve zarar verici: Kızgın William BBC'ye saldırdı" manşetiyle verdiği haberde, William'ın BBC'yi payladığını kaydedildi. Daily Mail ise "William: BBC'nin yalanları, annemin hayatını mahvetti" manşetiyle çıktı. Prens Harry'nin de "zehirli kültürün annesinin ölümüne yol açtığını" söylediği belirtilen ilk sayfada, BBC için "utanç günü" olduğu kaydedildi.

BBC'nin Prenses Diana'yla 1995 yılında yaptığı ve Panorama adlı programda yayınlanan röportajın nasıl alındığına dair bağımsız soruşturmada kurum suçlu bulunmuştu. Eski yargıç John Dyson'ın yürüttüğü soruşturmaya göre, BBC muhabiri Martin Bashir, kraliyet ailesinin Prensesi izletmek için bazı kişilere ödeme yaptığını gösteren sahte banka hesap özetleri hazırlatıp bunları hem Diana hem de kardeşi Charles Spencer'a göstermişti.

Böylece Bashir, Diana ve kardeşinin güvenini kazanarak röportajı alırken o dönem haber müdürü olan eski BBC Genel Müdürü Tony Hall ise olayın üstünü örtmüştü. Prenses Diana'nın oğlu Prens William, rapora ilişkin yaptığı açıklamada, Bashir'in röportajı elde etmek için yaptığı "düzenbazlığın" annesinin mülakatta söylediklerini büyük ölçüde etkilediğini belirtmişti.

"Röportaj, anne ve babamın ilişkisini daha da kötüleştirdi ve o zamandan beri sayısız insanı incitti" diyen William, BBC'nin iç soruşturmadaki eksikliklerinin annesinin son yıllarında yaşadığı "korku, paranoya ve izolasyona" önemli ölçüde katkıda bulunduğunu bilmesinin, tarif edilemez bir üzüntü verdiğini vurgulamıştı. William, "Annem, sadece hilekar bir muhabir tarafından değil, aynı zamanda zor sorular sormak yerine gözünü başka yöne çeviren BBC yöneticileri tarafından da yüzüstü bırakıldı" ifadesini kullanmıştı.

'ANNEMİZ ÜSTÜN BİR KADINDI'

Prens Harry ise yaptığı açıklamada, "Annemiz hayatını insanlara hizmet etmeye adamış inanılmaz bir kadındı. Dayanıklı, cesur ve tartışmaya mahal vermeyecek şekilde dürüsttü. Bir sömürü kültürünün ve etik olmayan uygulamaların dalgalanma etkisi, nihayetinde canını aldı" değerlendirmesini yapmıştı. Bu tür uygulamaların hala yaygın olmasından derin endişe duyduğunu belirten Prens Harry, "Annemiz bu yüzden hayatını kaybetti ve hiçbir şey değişmiş değil" dedi.

Prens William Prens Philip Prens Harry Haberler