Bu Ekip Ne Çalsa Güzel Gelir
Yeni albümlerinde unutulmaz şarkıları enstrümantal olarak yorumlayan Taksim Trio: Bu, bizim muhabbet ortamında yaptığımız müzik.
Hüsnü Şenlendirici, İsmail Tunçbilek ve Aytaç Doğan'dan oluşan Taksim Trio grubu; beş yıl aradan sonra ikinci albümleri 'Taksim Trio 2'yi çıkardı. 12 şarkıdan oluşan bu enstrümantal albümde; Tarkan'dan 'Unutmamalı', Sezen Aksu'dan 'Seni Kimler Aldı', Barış Manço'dan 'Unutamadım' gibi klasikleşmiş parçaların yeni versiyonları yer alıyor. Grup üyeleri, yeni albümlerini anlattı...
İlki 2008'de çıkan albümün ikincisi için neden bu kadar ara verdiniz?
HÜSNÜ ŞENLENDİRİCİ: Ben ilk solo albümümü 2006'da yapmıştım. İkincisini altı yıl sonra yapmıştım. İsmail, 10 yıldır kendi albümünü yapıyor. Sindirilsin diye bekliyoruz herhalde..
İSMAİL TUNÇBİLEK: Albüm olarak ara verdik ama görüşmemezlik yapmadık.
BOŞ VAKİTE YAPIYORDUK
Taksim Trio ilk olarak nasıl ortaya çıktı?
H.Ş.: Biz uzun yıllardır tanışıyoruz ama farklı ortamlarda çalıştık. İsmail ile Aytaç, küçük yaşlarda Mısır'a gitti. Mısır, Ortadoğu'nun müzik merkezi. Arada sırada geliyorlardı buraya iş yapmak için...
İ.T.: Buradaki müzisyenlerle buluşuyorduk sürekli. Hüsnü'nün solo albümü için beraber çalıştığımızdan beri, böyle bir albüm yapmak istiyorduk. H.Ş.: Biz farklı sanatçılara ve farklı orkestralara çalıyorduk. Turnelere gittiğimizde boş vaktimizde, muhabbet ortamında yaptığımız müzik bu. Üçümüz takılırken bizi dinleyen arkadaşlarımız, bunları insanlarla paylaşmamız gerektiğini söyledi. Kendi aramızda çaldıklarımızın yansımasını bir albümde topladık.
AMATÖR VE SAMİMİYDİ
İlk albümünüzde çok güzel besteleriniz vardı; 'Derdin Ne?', 'Biçare', 'Gözüm' gibi... Bu parçalar hala çok dinleniyor...
AYTAÇ DOĞAN: Bu ekip ne çalsa, güzel gelir insanlara! Bu parçalar da ilk olduğu için kulaklara hoş geldi, sevildi.
İ.T.: O albüm iki günde, doğaçlama şekilde yapıldı. 'Kaç satarız acaba?' kaygısı olmadan çıkardığımız bir albümdü. Amatör duygularla yapıldığı için çok samimiydi...
Peki 'Taksim Trio 2' nasıl bir albüm oldu?
H.Ş.: Üç ay üzerinde çalıştık. Başta repertuvarda sıkıntı yaşadık çünkü bizim için şarkı çalmak değil, şarkı seçmek çok zor... Yurt dışını da göz önünde bulundurarak bir repertuvar oluşturmak istedik. Sezen Aksu'dan Tarkan'a, Orhan Gencebay'dan Zülfü Livaneli'ye, Neşet Ertaş'tan Barış Manço'ya kadar birçok farklı ismin şarkıları var albümde. Hepsi popüler olmuş parçalar.
Telif sorunu yaşadınız mı bu şarkıları alırken?
H.Ş.: Hayır, yaşamadık.
İ.T.: O konuda çok şanslıyız; bizi çok seviyorlar. Orhan Abi'ye (Gencebay) gittik, "Neden hiç gelmiyorsunuz?" diye sitem etti. Kendisi yeni albümü olduğu için kimseye beste vermiyor ama bizi kırmadı. Biz enstrümantal bir albüm yapıyoruz dedik, "Ne isterseniz seçin" dedi.
ENSTRÜMANTAL MÜZİK ARTIK ÇOK FARKLI
Enstrümantal müzik dinleyicisine kendinizi kabul ettirmeyi nasıl başardınız sizce?
H.Ş.: Zaten bu tarz müzik yapan çok fazla insan yok. Diğerlerinden farkımız olduğunu düşünüyorum. Sadece kendi müziğimizi yaparak başardık bunu. Yalnızca birilerine eşlik etme noktasından çok uzağız biz.
İ.T.: Geçmişte herkesle çaldım zaten; artık kiminle çalacağım ki! Ben sadece eşlikçi olmak istemedim. O beni kendi yolumdan uzaklaştırır. İbrahim Abi'ye (Tatlıses) 10 yıl saz çaldım. Daha ötesi yok benim için. Artık kendi yoluma bakıyorum.
A.D.: 10 sene öncekiyle, şimdiki enstrümantal müzik çok farklı. İnsanların algısını açmada bir farkındalık yarattığımıza inanıyorum.
YURT DIŞINDA BİZİ AĞIZLARI AÇIK DİNLİYORLAR
Çok çeşitli yerlerde çaldınız. Batman'da veya Belçika'da yaptığınız müzik ve aldığınız reaksiyon değişiyor mu?
İ.T.: Bize her yerden talep var. Doğu'daki insanlar bize daha aç. Türkiye'de çaldığımız repertuvarla yurt dışı repertuvarımız farklı.
H.Ş.: Yurt dışında müzik algısı çok değişik; Türkiye'dekiyle aynı kefeye koyamayız. Bilinçli dinleyiciye çalmak çok daha farklı. Çok kaliteli bir dinleyici kitlesinin olduğu yerlerde bizim bile heyecanımız artıyor. Yurt dışında adamların bizi ağızları açık bir şekilde, hayranlıkla karışık şaşkınlıkla izlediklerine şahit oluyorum. Konu, üç kişiden beklenen performansın üstüne çıkıyor ve müziğimizin ruhani tarafı ağır basıyor. Hipnotize oluyorlar resmen.
A.D.: Yaptığımız müzik; hayvanlar dahil, ruh taşıyan herkesi etkiler. Dünyanın neresinde olursa olsun... Bizde yılların büyük birikimi var.
ARAMIZDA EGO ÇEKİŞMESİ YOK
Aranızdaki uyum da önemli tabii...
H.Ş.: Kesinlikle... Herkes birbirinin çaldığı şeye aşık.
İ.T.: Aramızda ego çekişmesi yok, öne çıkma isteği yok. Aramızda sanki Bluetooth bağlantısı var!
A.D.: Ben arkadaşlarımı dinlerken mest oluyorum. Büyük bir derinlik var.
Sabah : http: //www.sabah.com.tr