Murat Serezli: Çalışarak Babamın Acısını Unutuyorum
'Kapanmadan Kazan' isimli yarışmayı sunan Murat Serezli, babası Metin Serezli'nin acısını çalışarak unuttuğunu söyledi.
Murat Serezli, atv'de ekrana gelen 'Kapanmadan Kazan' adlı yarışma programının sunuculuğunu üstlendi. Serezli; babası Metin Serezli'nin vefatının ardından bu zor süreci işlerine ara vermeden devam ederek atlatmaya çalışıyor. Serezli ile sunuculuğunu üstlendiği yeni yarışmasını ve babasının ölümüyle geçirdiği zor zamanları konuştuk...
'Kapanmadan Kazan' nasıl bir yarışma?
Benim gördüğüm en eğlenceli ve hareketli bilgi yarışması diyebilirim. Yarışmacıların ödül kazanabilmeleri için öncelikle genel kültür sorularını doğru cevaplamaları gerekiyor. İki kişi yarışıyor; biri soruları cevaplıyor, diğeri de hediyeleri topluyor.
Hediyeleri toplamak için ne kadar zamanları var?
Soruları doğru cevapladıktan sonra yarışmanın aksiyon ayağı başlıyor. Bildikleri soru karşılığında puan kazanıyorlar. İlk sorudan 10 saniye zaman kazanıyorlar. Ödül odasına tek bir giriş var. Soruya doğru cevap verildiğinde o elektronik kapı açılıyor ve soru süresince açık kalıyor. O sırada yarışmacı ödülleri toplayıp çıkartıyor. Ancak kapı kapanırsa, çift için yarışma sona eriyor.
HİPERAKTİF BİR YAPIM VAR
Ödülleri nasıl topluyorlar?
Kendileri stratejilerini belirliyorlar; içerideki büyük ödülleri kazanabilmeleri için de ödül oyunlarını geçmeleri lazım. Sorular gittikçe zorlaşıyor. Eğer 10'uncu soruyu doğru cevaplarlarsa, ödül odasındaki bütün ödülleri alıyorlar.
Yarışmadan ne zaman çekilebiliyorlar?
Beşinci soru baraj sorusu... Bu soruyu doğru cevaplarlarsa, "Tamam mı, devam mı?" sorusu var. İsteklerine bağlı olarak yarışmayı bitirebiliyorlar.
İki yarışmacıyı da kontrol altında tutmak sunucu olarak sizin için yorucu oluyor mu?
Bir yarışmacı, benim yanımda soruları cevaplarken diğeri de aşağıda ödülleri topluyor. Enerjisi yüksek bir yarışma. Bu nedenle sunucu olarak yüksek enerjide olmanız gerekiyor. Benim de hiperaktif bir yapım vardır. Bu hareketli bir yarışma olduğundan benim için uygun bir format olduğunu düşünüyorum.
BABAMIN SESİNİ DUYMAK ÇOK ZOR
Babanızın anısına bir şey yaptırmayı düşünüyor musunuz?
Henüz acısı çok taze; üç ayı yeni geçti. Tabii ki bununla ilgili düşünceler kafamdan geçiyor. Şu anda o kadar zor ki onunla ilgi fotoğrafları, videoları görmek, sesini duymak. O yüzden bir süre sonra en içime sinen şeyi yapmam lazım.
Bu süreci nasıl geçiriyorsunuz?
Mümkün olduğu kadar kendime meşgaleler yaratmaya çalıştım. Vefatı öncesi planladığımız özel bir şeyin çekimi vardı; "Hemen iptal edelim mi?" diye aradılar. "Benim kafamın başka şeylerle meşgul olması lazım" diye o işi iptal etmedim. Duygusal yapıda bir insanım. Geçiş sürecinde mümkün olduğu kadar başka şeylerle kafamı meşgul etmek istedim. Annem de, ben de mümkün olduğu kadar çalışarak ve kafamızı bir şeylerle doldurarak bu süreci atlatmaya çalışıyoruz.
BİR ERKEK ÜÇ KERE DOĞAR
Birbirine düşkün bir aile olarak babanızın son zamanlarını nasıl geçirdiniz?
Biz çok yakın bir aileyiz. Hayatımızın hiçbir döneminde semt olarak bile ayrı düşmedik. En çok babamın çocuklarımı görmesine seviniyorum. Çocukların konuştuğunu da, "Dede" dediğini de gördü. İki yılı birlikte geçirdiler.
Beste ve Bade adında ikizlerinizle nasıl bir iletişiminiz var?
"Bir erkek, üç kere daha doğar" derler. Askere gittiğinde, baba olduğunda ve bir de babasını kaybettiğinde... Benim son iki senemde doğumlar ve ölüm oldu. Kızlarıma gelince... Şimdi konuşmaya, anlamaya başladılar; olağanüstüler. Eşim onları doğru, prensipli ve samimi yetiştiriyor.
Sabah : http: //www.sabah.com.tr
