Dönem İşi Çekmek Aslında Deli İşi!
Burcu Kara, Nihat Altınkaya ve Pamir Pekin.
atv ekranlarının bugün başlayan 'Tozlu Yollar' dizisi, 1960'lı yıllarda geçen bir hikayeyi anlatıyor. Dizide yaşanan aşk üçgeninin kahramanları olan; Burcu Kara (Feraye), Pamir Pekin (Nejat) ve Nihat Altınkaya (Fikret); dönem dizisinde bir araya gelmenin heyecanını yaşıyor. Bu diziyle, dönemin entrikalarını gözler önüne serdiklerini belirten oyuncular; Kasım ayından beri dizinin çalışmalarını sürdürüyor. Burcu Kara, Nihat Atınkaya ve Pamir Pekin; dizide yaşanan entrikalar ve aşk üçgeninin izleyicileri ekran başına bağlayacağını söylüyor. Üçlü ile yeni projelerini konuştuk...
'Tozlu Yollar'da izleyiciyi ne bekliyor?
BURCU KARA: İçinde çok güzel aşkların ve entrikaların olduğu dizi; birden fazla insanın öyküsünü anlatıyor. Zor yollardan geçen insanların anlatıldığı bir dönem hikayesi de diyebiliriz.
NİHAT ALTINKAYA: Dizinin sürükleyici olmasının nedeni; her karakterin ayrı bir hikayesinin olması... Benim "Bu iş izlenir" dememin sebebi de bu zaten. Dizi tek bir olay üzerinden ilerlemiyor; dönemin magazinsel olaylarını işleyip dönemin magazinini yapıyoruz.
BIYIKLI HALİM BİR GARİP!
Nihat Bey, dizide Burcu Kara'yla yollarınız nasıl kesişecek?
N.A.: Canlandırdığım 'Fikret' karakteri intikam almak için 'Feraye'yle ilgileniyor. 'Nejat' da onun nişanlısı... 'Fikret' acıların çocuğu; ağabeyini kaybetmiş, bunun sebebi olarak da kızı görüyor. Ona karşı nefret ve intikam duygularıyla dolu.
Aşık oluca dengeler değişecek mi?
N.A.: Aslında aşık olacak mı, olmayacak mı bilemiyorum. İnsan ağabeyinin ölümüne sebep olan birini sevebilir mi? Bence sevmesi zor; orada büyük bir ikilem olacak. O deli gibi sevse de, ağabeyinin ölümüne sebep olmuş birini ben sevemem.
Dizi için imajınızı yenilediniz. Peki, yeni görüntünüze alışabildiniz mi?
PAMİR PEKİN: İlk defa bıyık bırakıyorum. Ekranda kendimi görünce tuhaf oldum.
N.A.: Görüntüler bence oturmuş. Herkesin tipi, döneme uydu. Benim bıyıklarımı arada "Gerçek mi?" diye çekiştiriyorlar. (Gülüyor) İlk başlarda gür olduğu için "Takma mı?" diye biraz dalga geçenler bile oldu.
'FERAYE' ÇOK MASUM BİR KIZ
Dönem işinde olmanın zorlukları var mı?
N.A.: Bence oyuncu için bir zorluk yok. Set ve prodüksiyon ekibiyle, yapımcı için dert olabilir. Yeni yerler yapılması, o dönemi yansıtacak eşyaların bulunması sorun olabilir.
B.K.: Dönem işi, televizyonda her hafta 90 dakika çekilen bir iş olarak zor... Dönem işi, bence deli işi... Oyuncu için de, ekip için de çok zor. Önceki hazırlık aşaması da uzun. 1967 yılına dönmek her gün üç saatimizi alıyor ama dönem işlerinin bir büyüsü var.
Burcu Hanım; iki aşk arasında kalacaksınız ama iki kişinin de farklı hesapları var. Siz 'Feraye'nin yerinde olsanız, tepkiniz nasıl olurdu?
B.K.: 'Feraye' çok masum bir kız. Onun yerinde olsam, ağır tepkilerim olabilirdi. Bunlar gördüğümüz, yaşadığımız şeyler. Doğal olarak bir insanın başına böyle bir şey geldiğinde; o insanı hayatından çıkarırsın ama kalbe söz geçirmek zor.
#Sayfa#
O DÖNEMİN İÇİNDE GİBİYİZ!
Yaşamadığınız bir dönemin içinde kendinizi görünce ne hissediyorsunuz?
P.P: Çok eski bir dönem değil. Anne-babalarımızın dönemi. O elbiseyi giyince ister istemez, o dönemin hareketlerini, duygularını yaşıyoruz. Kendimizi o dönemin içinde hissediyoruz.
N.A.: Oyuncuların işi; biraz da gözlemdir. Bu nedenle o dönemi yaşamasam da gözlem yapıp en iyi şekilde anlatmaya çalışıyorum. İşin özü zaten bu!
KIZIMDAN SONRA KARIMA DAHA ÇOK AŞIK OLDUM
Peki Nihat Bey, kızınız Melek'e nasıl vakit ayırıyorsunuz?
N.A.: Bu projeden önce hep beraberdik. Diziyle ilgili çalışmalardan sonra yoğunluğumuz başladı. Her sabah kızım uyanınca benim yanıma geliyor; onunla güne başlıyorum. Kızım şimdi 11 aylık. Benim için dünyanın en tatlı şeyi... Hayatımdaki en önemli şey. Dünyanın en güzel şeyi şu anda benim evimde ve ben bu durumdan mutluyum.
#Sayfa#
EVHAMLI BİRİ OLDUM
Melek, hayatınızda neleri değiştirdi? N.A.:
Kızım dünyaya geldikten sonra biraz daha evhamlı oldum. Eskiden hiçbir şeyi takmazdım; ama şimdi kötü olaylar geliyor aklıma. Kızım uyurken "Bir şey olur mu?" diye düşünüyorum. Zaten evlendikten sonra hayatım değişmişti. Yaptığım her şeye, attığım her adıma daha fazla dikkat etmeye başladım. Kızım doğduktan sonra resmen karıma daha çok aşık oldum. Eşimin kızımıza gösterdiği değer, verdiği emek benim için çok özel bir durum.
DUYGUSALLIĞIMI BASTIRMAK İÇİN GÜÇLÜ OLMAYA ÇALIŞIRIM
'Feraye'yi canlandırırken neler hissediyorsunuz?
B.K.: 'Feraye', daha yolun başında... Şu anki Burcu, 'Feryaye'ye benzemiyor ama 10 yıl önceki Burcu benziyordu. Yaşadığım dönemi hiç sevmediğim, kendimi bu döneme ait bulmadığım ve kafam hep eskilerde olduğu için 'Feraye'yi oynadığımda çok daha mutlu oluyorum. Bir de canlandırdığım karakter taşralı, ben de Bursa'nın bir köyünde büyüdüm. Bursa'da mutlu oluyorum çünkü İstanbul'da her şey çok acımasız. Rolde olsa şükür ki böyle bir iş yapıyorum. Dönem işi, beni bu devrin sorunlarından uzaklaştırıyor.
Yaşadığınız şeylere rağmen sizi hep ekranda güçlü gördük. Bunu nasıl başardınız?
B.K.: Duygusallığımı bastırmak için güçlü olmaya çalışıyorum. Duygularıma kendimi kaptırırsam, zarar görürüm. Bu, çok uzun yıllar yalnız yaşamamla da ilgili olabilir. Çalışan anne-babanın çocuğusun, kendi ayaklarının üzerinde durmalısın. Bunlar sizi güçlendiriyor ama kendi içimde çok duygusalım.
Pişmanlık yaşadınız mı?
B.K.: Hayat, her gün bir şey öğretir. Pişman olmak gibi bir lüksümüz olduğuna inanmıyorum. Başımıza gelen her şey; bir şeyler öğretir.
Sabah : http: //www.sabah.com.tr