Haberler

    Dünyayı kurtaracak son nesil ve yeni süper kahraman Greta

    Güncelleme:
    Abone Ol

    Greta Thunberg'in boş laflarla işi yok. "Dünyayı kurtaracak şey umut değil, aksiyon" diyor.

    Greta Thunberg'in boş laflarla işi yok. "Dünyayı kurtaracak şey umut değil, aksiyon" diyor. Davos'ta dünyanın en varlıklı, nüfuzlu eliti karşısında tarihi "Evimiz yanıyor" konuşmasını yaptığında 23 Nisan'da kürsüye oturtulmuş çocuk değildi.

    Bono, Christiana Figueres, Jane Goodall, Kengo Sakurada, Gary Cohn gibi isimlerin karşısında, kaşları müthiş bir kararlılıkla çatık, örgüleri bir Viking savaşçısınınkine dönerken şöyle diyordu: "Bazıları iklim krizini hep birlikte yarattığımızı söylüyor. Hayır. Eğer herkes suçluysa, kimse suçlu değil demektir. Ama birileri kesinlikle suçlu ve çoğu da şu anda karşımda duranların arasında."

    Geçen yıl başladığı okul grevleriyle dünyanın en güçlü çevre aktivistlerinden birine dönüşen Greta, Z jenerasyonunun temsil ettiği her şeyi üzerinde taşıyor: Yaşadığımız gezegenle ilgili derin endişe, geleceğinin kontrolünü eline almaya kararlı politik bilinç, sosyal medya gücünün farkındalık ve müthiş sorumluluk duygusu. 2008 kriziyle duvara toslayan; ümitsizlik, selfie narsisizmi, aylaklık ve avokado tost sevdası arasında bocalayan milenyallerin aksine, hayata büyük bir endişeyle bakıyorlar.

    Ya harekete geçeceğiz ya da yok olacağız

    Amerikan Psikoloji Birliği'nin yaptığı araştırmaya göre Z jenerasyonu akıl sağlığının berbatlığıyla tarihe geçiyor. Üniversiteden mezun olmak üzere olan öğrencilerin yüzde 91'i bir psikolojik rahatsızlık yaşadığını söylüyor. Bu oran, bir önceki kuşakta yüzde 73. Üstelik ABD örnek alınacak olursa yeni nesil, bir öncekinden çok daha ferah bir ekonomik ortamla karşı karşıya, şirketler 10 yıl öncesine oranla yüzde 17 daha fazla yeni mezunu işe alıyor. Buna rağmen yaşları 12'yle 23 arası değişen bu çocuklar anksiyete atakları, depresyon, obsesif bozukluklar, panik ve korku dolu duygularla boğuşuyorlar.

    Ve son zamanlarda milyonlarca yaşıtını dünya çapında protestolarla ayağa kaldıran poster çocukları da asperger sendromlu Greta Thunberg.

    Greta, ünlü bir opera sanatçısı olan Malena Ernman'ın kızı. Bir yıl öncesine kadar annesi, Greta'dan çok daha şöhretliydi. Hatta Ernman geçen yıl çıkardığı 'Scenes from the Heart' (Kalpten Sahneler) kitabında iki otizmli kızıyla hayatın zorluklarını anlatıyordu (Greta'nın kardeşi Beata da otizm, dikkat ve hiperaktivite bozukluğu, obsesif kompülsif bozukluk hastası).

    Bu hafta iklim değişikliği için yanakları öfkeyle yanarak Birleşmiş Milletler'de konuşan Greta, 11 yaşında geleceğiyle ilgili yaşadığı kaygı ve dünyanın haliyle ilgili öğrendiklerinin sarsıntısıyla yemeyi bıraktı. İki ayda 10 kilo verdi. Anne-babasını paramparça eden, çok ağır bir depresyon geçirdi.

    Ama şimdilerde asperger sendromunu bir 'süper güç' olarak görüyor: "Otizm gerçekleri daha net görmemi sağlıyor. Benim için her şey siyah-beyaz, gri alan diye bir şey yok. İklim değişikliği konusunda da arası, ortası diye bir şey yok. ya harekete geçeceğiz ya da yok olacağız."

    Geçen hafta dünya çapında Greta'yla birlikte okulu kırıp daha uzun ömürlü bir dünya için yürüyen çocukların sayısının 4 milyona yakın olduğu düşünülüyor. Bir yenisi de önümüzdeki hafta için planlanıyor.

    "Oy veremediğimize göre sesimizi bir şekilde duyurmalıyız" diyen bu çocukların susmaya niyeti yok. 'Greta jenerasyonu' büyükleri düşünce kalıplarını, tüketim alışkanlıklarını, dünyaya bakışlarını değiştirmeye zorluyor. Genç aktivizm, büyük şirketleri de sürdürülebilir politikalar edinmeye yönlendiriyor. Z kuşağının dünya çapında 44 milyar dolarlık alım gücü olduğu da göz önünde bulundurulursa Starbucks, McDonald's gibi şirketlerin plastik pipet/bardak kullanımı politikalarını gözden geçirmesi mantıklı. Bunun, Milo Cress adlı 11 yaşında bir çocuğun; karnında, gagasında, yüzgeçlerinde plastiklerle ölen canlıların travmasıyla başlattığı 'anti pipet' hareketi etkisiyle olması da şaşırtıcı değil.

    Bu hafta dünyanın en güçlü insanlarına "Ne hakla? Geleceğimi ne hakla çalarsınız?" diye haykıran bu çocuğun sesi herkesin kulağında aynı yankılanmıyor. Amerikan Fox News spikeri Michael Knowles, "Akıl sağlığı bozuk İsveçli çocuk" diye yorumladı. Muhafazakar yazar Dinesh D'Souza, onun örgülü saçlarını Nazi propagandistleriyle karşılaştırdı. Bir dönem Donald Trump'la Beyaz Saray'da çalışmış Sebastian Gorka, 'Mao kamplarında eğitim verilmiş bir kurban'a benzetti. Son olarak da Trump en alaycı tonuyla, "Ne kadar da mutlu, geleceğe umutla bakan genç bir kıza benziyor!" diyerek sağ kanadın küçümseme yarışına dahil oldu. Ama Greta demir iradesiyle davasını savunmaya devam ediyor. Politikacıların yağlı övgülerle kandırdığı yerde, o tokatlıyor. 'Bacak kadar boyunla'cıları, binmeyi reddettiği uçaklarla, lüks oteller yerine eksi 5 derecede yattığı çadırlarla, sarı yağmurluğu, uyumsuz eldivenleri, örgüleri ve çelikten sabrıyla dövüyor.

    Yılmadan, 12 yıl içinde küresel ısınmayı 1.5 derecenin altına çekmezsek neslimizin tükeneceğini anlatıyor. Kıvırmadan, süslemeden, "Böyle giderse hepimiz öleceğiz ve benim geleceğimi çalmaya hakkınız yok!" diyor.

    İklim depresyonlu çocuklar

    Nesildaşları da dalgalar halinde bu endişeyi paylaşıyor. 'İklim depresyonu' diye bir şey psikoloji literatürüne giriyor; doğal felaketler, yangınlar, kasırgalar onları travmatize ediyor.

    Sadece iklim değişikliği değil, Parkland Florida'da 17 kişinin öldüğü okul saldırısı sonrasında olduğu gibi, Greta'nın yaşıtları elle tutulur silah kanunları da bekliyor. Parlamentoda temsil edilmek, seslerini duyurmak; azınlıklara, kadınlara, hayvanlara baskı ve zulmün olmadığı, eşitlikçi, kucaklayıcı, daha şefkatli bir dünya istiyorlar.

    Parkland katliamından iki gün sonra 1.2 milyon kişiyi Washington'a toplayan iki liseli, Emma Gonzalez ve David Hogg, milyonları dünya çapında meydanlara döken Greta Thunberg, bu yüzyılın en kahraman neslinin öncüleri. Amazon yangınlarının, suya batan şehirlerin, kuraklığın, eriyen buzulların, yükselen deniz seviyesinin inkar edilecek tarafı yok.

    Trump yönetimi, Rusya, Türkiye, Ortadoğu ülkeleri; Paris ve Kyoto anlaşmalarına hiç itibar etmese de her süper kahraman filminde olduğu gibi dünyayı kurtaracak korkusuz savaşçı bir yerden pelerini dalgalanarak çıkagelir. Tarihin bu kritik anlarının payına da saçları Stockholm'ün soğuk rüzgarlarıyla dalgalanan bir İskandinav kızı düştü. Tam da dediği gibi, gelecek kapkaranlık görünse de "Umutsuzluk savaşmamanın bahanesi olamaz"...

    Yeni aktivizmin genç ikonları

    Dylan D'Haeze, 16, Washington, ABD

    'Kids Can Save the Planet' (Çocuklar Gezegeni Kurtarabilir) adlı belgeselin ödüllü yönetmeni. 2020 Başkanlık seçimlerine doğru, okuldan altı ay izin alıp elektrikli arabasıyla ülkenin bir ucundan diğer ucuna seyahat ederek oy vermekle ilgili yeni belgeselini çekecek.

    Yola Mgogwana, 11,

    Cape Town, Güney Afrika

    Yaşadığı yerde sel felaketleri ve erozyonla sık sık karşılaştığını, insanların evlerini, tarlalarını kaybetmelerine şahit olmanın normal olmadığını söyleyen Yola, okullarda çevre bilincini aşılamayı hedefleyen 'Earthchild Project'le (Dünya Çocukları Projesi) çalışıyor.

    Amy ve Ella Meek, 13 ve 15, Nottinghamshire, İngiltere

    'Kids Against Plastic' (Plastiğe Karşı Çocuklar) girişiminin kurucusu kız kardeşler, geçen yıl yaptıkları TED Talk'la ilgi çekti.

    Yolanda Renee King, 9, Washington D.C., ABD

    Mart ayında düzenlenen, bireysel silahlanma karşıtı 'March for our Lives' (Hayatlarımız için Yürüyüş) eyleminde binlerce protestocuya "Biz en muhteşem nesil olacağız" diye seslenen Yolanda, Martin Luther King'in torunu.

    Emma Gonzalez, 18, Florida, ABD

    Mart ayında Douglas Lisesi katliamından kurtulan ama 17 arkadaşını silahlı şiddete kurban veren Gonzalez, silah kontrolü aktivizminin en popüler yüzü.

    Dünya çapında 4 milyona yakın çocuk okulu kırıp iklim eylemine katıldı.

    Kaynak: Hürriyet / Magazin

    Amerika Birleşik Devletleri Greta Thunberg Haberler

    Bakmadan Geçme

    1000
    Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
    title