Ebru Şallı'dan vefat eden oğlu Pars hakkında şaşırtan itiraf!
Eski manken Ebru Şallı, 'Katarsis'a konuk oldu. Nisan 2020'de oğlu Pars'ı yaklaşık üç yıl boyunca mücadele ettiği lenfoma hastalığı nedeniyle kaybeden Şallı, programda oğluyla ilgili çarpıcı itiraflarda bulundu. İşte Şallı'nın açıklamaları...
Ebru Şallı, geçtiğimiz yıl yaşamını yitiren oğlu Pars Tan'a lonfome teşhisinin koyulduğu ilk anı, hastanede geçen günleri, tedavi sürecini ve yaşadığı zorlu dönemi tüm çıplaklığıyla anlattı.
Pars'ın boyun ağrısı yaşaması üzerine tetkikler için hastaneye gittiklerini belirten Şallı, doktorların bir hafta çabalarına rağmen tam olarak sorunun ne olduğunu bulamadıklarını, kan tahlillerinin iyi çıkmasına rağmen ağrısında bir değişiklik olmadığını anlattı.
"ÇOK HIZLI İLERLEYEN BİR TÜRDÜ"
"Ultrasonda da çıkmadı. MR çekildi, o zaman öğrendik. İlk duyduğunuz an bir annenin ya da babanın dünyasının yıkıldığı an. Çok büyük bir acı. Meğer ağrıları zaman zaman yaşıyormuş ve 'geçer' diye düşünüp söylemiyormuş. İlk defa okulda ağladığı bir an oldu, ağrısı çok fazlaydı. Çok hızlı ilerleyen bir türdü..."
"İLİK DAHİL HER ŞEYİMİ VERMEK İSTİYORDUM"
"2.5–3 yıllık süreçte tedavi ile çok güzel cevaplar aldığımız dönemler oldu. Cevap vermesi büyük bir şeydi. Bıraktığımız an tekrar hızlı şekilde atak yaptı, ağrılar başladı. Doktor aynı protokolü uygulayamayacağı için kemik iliği nakline geçmemize karar verdi..."
"Dünyada bu iliği bulamadık. Aile bireylerine bakıldı. Bende literatürde olmayan bir doku çıktı ve o doku Pars'ta da vardı. Doktor 'iliğiniz tutmuyor ama bu doku sizde var ve Pars'ta da olduğuna göre bir anlamı var' dedi. İlik dahil her şeyimi vermek istiyordum. İlik verdim..."
"GÖRÜNMEZ OLMAK İSTİYORDU"
Hastane sürecinde oğlu Pars ile aralarında geçen duygusal bir diyalogu da anlatan Ebru Şallı, Pars'ın kendisine 'Annecim ben senin hep böyle gülmeni, güzel olmanı istiyorum ve yaşlanmanı istemiyorum' dediğini ve Pars'ın isteğinin ise görünmez olmak olduğunu söyledi.
"Pars görünmez oldu işte. Ben onun hakkında konuşurken her zaman böyle ağlamam, sık sık yanına giderim, güzel şeyler konuşurum, gülerim. Acımı daha farklı yaşıyorum. Kimseye bunun hesabını vermek zorunda değilim. Benim onunla aramda olan diyalogu, duyguyu kimse bilemez."