Haberler

    Faruk Sabancı ve Norm Ender: Birbirimize 'kanka, babuş, moruk' deriz

    Güncelleme:
    Abone Ol

    Röportajımızı görüntülü yapacağız. İkisi de kendi evlerinden bağlanıyor sohbete.

    Röportajımızı görüntülü yapacağız. İkisi de kendi evlerinden bağlanıyor sohbete. Birbirlerinin cümlelerini tamamlayacak kadar yakın arkadaş oldukları hemen dikkatimi çekiyor. Kendileri de zaten arkadaşlıktan öte güçlü bir dostlukları olduğunun altını çiziyor, "Gerçek hayatımızda komik ve makarayız" diye de ekliyorlar. Gelecek cuma yayımlanacak 'Bulamazdım' adlı şarkıları vesilesiyle konuştuğumuz Faruk Sabancı ve Norm Ender'le sohbetimize buyurun...

    Kaç yıldır tanışıyorsunuz?

    Norm Ender : Faruk'un matematiği daha iyi, ben sözelciyim.

    Faruk Sabancı: Dört yıl olmuştur.

    Norm Ender : Bro beş yıl oldu ya! Çeşme'de tanışmıştık.

    Faruk Sabancı: Ben yazlığımızdaydım. Ender Abi de bir konser için gelmişti. Bir ortak arkadaşımız sayesinde buluştuk, birbirimize hemen ısındık.

    Birbirinize hitap ederken biriniz 'Abi', diğeriniz 'Bro' diyor. Bunun orta yolu yok mu?

    Faruk Sabancı: Aramızda ufak da olsa gün görmüşlük farkı var. Altı yaş kadar... Bu sebeple 'Ender Abi' diye sesleniyorum.

    Norm Ender : Aslında aramızda bir protokol durumu yok.

    Faruk Sabancı: Evet, güne ve ortama göre birbirimize 'Kanka, babuş, moruk, ihtiyar' deriz.

    GRUBUMUZUN ADI 'KÖTÜ KASA'

    Biriniz daha asi, biriniz daha sakin duruyor. Zıt kutuplar gibisiniz...

    Faruk Sabancı: E, zıt kutuplar birbirini çeker. Norm Ender başka bir karakter, Ender Eroğlu (Norm Ender'in gerçek adı) başka bir karakter. Aynı durum benim için de geçerli. Sahnede insanlara hitap eden başka biri, özel hayatındaki Faruk başka biri... Biz müzikal kimliklerimiz dışında bir

    dostluk kurduk.

    O halde müzikal kimliklerin dışında nasıl insanlarsınız?

    Norm Ender: Olabildiğince komik ve makarayız. Mesela Faruk çok ciddi görünür ama çok komiktir.

    Dost olarak sizi birbirinize çeken şeyleri nasıl anlatırsınız?

    Faruk Sabancı: Dürüstlük... Bir de insanların her konuda farklı görüşleri olabilir ama dostlukta gerek kültürel, gerek ahlaki, gerek etik anlamdaki değer yargıları çok önemli. Bizim çok benzer değer

    yargılarımız var.

    Norm Ender: Faruk dışarıdan bakınca aynı benim gibi kapalı bir kutu. Kendini çok çabuk açan biri değil. Soğuk ve donuk gelebilir ama tanıştıkça samimiyetini ve dürüstlüğünü anlıyorsunuz. "Kalp ve beyin arasında çok fazla durak yok" derler ya...

    Hem sevgi hem saygı anlamında olabildiğince çok şey paylaşıyoruz.

    Şu an üçümüz birlikte takılıyor olsak ne yapardık?

    Faruk Sabancı: İkimiz de ultra sosyal, herkese güvenip muhabbet edebilen tipler değiliz. O yüzden kemik, kardeş gibi bir arkadaş grubumuz var. Pandemi sürecinde evdeyiz, şimdi mangal başında olurduk. Norm Ender sana rap tarihini anlatırdı.

    Birlikte çapkınlık turlarına çıktığınız olur mu?

    Faruk Sabancı: İkimizin de ilişkileri var, böyle bir durum söz konusu değil.

    WhatsApp grubunuz var mı?

    Faruk Sabancı: Var, adı 'Kötü Kasa'.

    O ne demek?

    Faruk Sabancı: Arkadaş grubumuzda kasa lafını, insanları veya bir şeyleri tarif etmek için kullanmaya başladık. Örnek vereyim, "Ahmet'le tanıştım, iyi kasa bir adam" veya "Şu restoranda suşi kötü kasa çıktı" gibi...

    Birbirinize karşı aşırı korumacısınız. Sosyal medyada biri Norm Ender'e laf edince siz de sinirleniyorsunuz...

    Faruk Sabancı: Norm'a biri bir laf ettiğinde her seferinde sinirlensem sinir hastası olurum. Bir lafa girme de söz konusu değil. Ender Abi'nin avukatı değilim. Hiphop'taki atışma denen diyaloglara da girmem, buna harcayacak zamanım da yok. En fazla bir fotoğrafının altına komik bir şey yazarım.

    MOBİLYA SATMAKLA MÜZİK YAPMAK ARASINDA ÇOK BÜYÜK BİR FARK YOK

    Elektronik, rap ve arabeskin birleşmesinde artış var. Neden hepsi bir çorba oldu sizce?

    Faruk Sabancı: Müzisyenler bütün kutucukları doldurup daha çok kişiye ulaşmak istiyor. Arabesk olsun, elektronik de ekleyelim, biraz da hiphop… Dediğin gibi, her şey bir çorbaya dönüşüyor. Sanatsal da değil, çok ticari. Bu açıdan bakınca mobilya satmakla müzik yapmak arasında çok fark yok. Tabii ki farklı türlerden esinlenelim ama her şeyin bir mantığı olmalı.

    İNSANIN EKONOMİK DURUMU, SORUNLARA UZAK OLDUĞU ANLAMINA GELMİYOR

    Birlikte yaptığınız ilk çalışmanız 'Bulamazdım' haftaya cuma çıkıyor. Rap dendiğinde akla genelde sokak kültürü gelir. Ama sen bu sefer Sabancı soyadına sahip Faruk Sabancı'yla bir iş ürettin. Bu birleşme sence ilginç değil mi, ne düşünüyorsunuz?

    Norm Ender: Bence değil. İnsanın ekonomik durumu sorunlara uzak olduğu anlamına gelmiyor. Faruk sokağa yabancı bir insan değil.

    Faruk Sabancı: Yeni şarkıda hikaye anlatıcılığı Norm Ender'in üstlendiği bir görev. Ben onun anlattığı hikayeyi müzikle destekleyen kişiyim. Dolayısıyla dinleyici sokak kültürünü yine Norm Ender'den ama bu kez farklı bir sentezle dinliyor.

    Faruk sen önceki röportajlarından birinde "Hiphop dinlemiyorum, sevmiyorum" demişsin. En yakın arkadaşlarından biri Norm Ender. Onunla mı bu müziği dinlemeye ve sevmeye başladın?

    Faruk Sabancı: Benim için iyi ve kötü müzik var. 50 Cent, Snoop Dogg değil, Tiesto dinleyerek büyüdüm. Bu yüzden kişisel zevkime hitap etmiyor ama bu durum, hiphop icra eden sanatçılarla bir araya geldiğimde ortaya ilginç bir sinerji çıkarmama neden oluyor.

    Birlikte iş üretmeye nasıl karar verdiniz peki, anlatsanıza...

    Norm Ender: Her şey "Nasıl yapabiliriz" diyerek başladı. Sonra müzik sektörünün dijitale dönmesi, benim elektronik müziğe dair daha fazla şey öğrenme isteğim, Faruk'un yerli işler de çıkarması ortak bir projeye doğru ilerledi.

    Nedir bu işin bize vaat ettiği?

    Norm Ender: Faruk belki hiç denemediği bir şey denedi. Şarkının çok güzel bir enstrüman bölümü var. Sözler ve öykü, giriş-gelişme-sonuç şeklinde ayrılmıyor. Daha önce denenmemiş bir iş olabilir. Uzun soluklu, son tüketim tarihi olmayan güzel bir eser yaptık.

    YENİ İNSANLARA ULAŞIYORUM

    Rap ve DJ müziği yükseldikten sonra pop şarkıcılarının şarkılarına rap ve DJ dokunuşu eklediklerini görüyoruz. Popçuların sizi kullandığını düşünüyor musunuz?

    Faruk Sabancı: Bizden faydalanıyorlar gibi bir şey yok. Zaten popçularla yeni çalışmalarım var ve onlarla çalıştığım için mutluyum. Kullanılmış hissetmiyorum. Ama benimle yapacakları çalışmanın bana 10 üzerinden 5 faydası varsa, onlara 10 üzerinden 10 faydası olduğunun farkındayım. Benim müziğimin döneminde yaşıyoruz. Ben de onlar sayesinde yeni insanlara ulaşıyorum. Güzel müzik yapıldığı takdirde kimse kimseyi kullanmaz.

    Norm Ender: Bu bir partnerlik... İşine saygıyla yaklaşan herkesin ortak bir çalışmada bulunması kadar doğal bir şey yok.

    Norm, sen Demet Akalın'la düet yapar mısın mesela?

    Norm Ender: Yapıp yapmayacağımı insanların biliyor olması gerek. Bunun cevabını bile vermek istemiyorum.

    POLYANNAVARİ SÖZLER YAZAMIYORUM

    Birlikte çalışmanın en zor yanları neler?

    Faruk Sabancı: Bu birbirimizi şikayet etme sorusu mu? Ender Abi, satıyorum seni. Norm Ender dünya çapında bir icracı ama çok hızlı çalışan bir sanatçı değil. Bense çok hızlı çalışan bir prodüktörüm. Benim için tek zorlu yanı bu. Çünkü o çok özeniyor ve sözlere çok özenli yaklaşıyor.

    Norm Ender: Bu şikayet değil. O tezcanlı, ben "Biraz daha ortama bakalım" diyenlerdenim. Topluma iş yapıyoruz, toplumun ne istediğini bilmek de önemli. Sanatçı olmak her tempoya söz yazmak demek değil. Müzikal değeri ön plana çıkaracak öyküyü zamanında uygulamak gerekiyor. Faruk'un ısrarlarıyla o dönem yapsak, belki çok sert ritimlerle başlayan bir işimiz olacaktı.

    Şu an yaptığımız çalışmada elektronik ya da rap dinlesin dinlemesin herkes kendinden bir şey

    bulabilecek.

    'Mekanın Sahibi'nde rap'çilere eleştiri vardı. 'Konu Kilit'te popüler kültüre eleştiri geldi. Bu sefer kim nasibini alıyor?

    Norm Ender: Neyzen Tevfik, Şair Eşref gibi isimleri okuyarak müziğimi evrimleştirdiğim için şarkılarımda genelde eleştiri ve hiciv söz konusu. Bu konuda biraz agresifim, çok Polyannavari sözler yazamıyorum. Bu seferki, 'diss' diye tabir ettiğimiz bir şarkı değil. Faruk'la yapacağım bir şarkıda rap kültürüyle ilgili soruna değinmem saçma olurdu.

    DANILO ZANNA HAYATININ DÖNÜM NOKTALARINI ANLATIYOR

    Hakan Gence, YouTube programının dün yayımlanan 4'üncü bölümünde Danilo Zanna'yı ağırladı. İtalyan şef, Türkiye'ye yerleşmeye hikayesini, Bağcılar'da yaşarken kurduğu komşuluk ilişkilerini ve ailesini anlattı. Zanna profesyonel mutfakta kadınların daha az oluşunu erkeklerin hangi özelliğine bağlıyor, hangi Türk yemeğini yemeye başladığında duramıyor, paraşütle atlayan bir adamken neden artık uçaktan bile korkuyor; hepsi 'Hakan Gence ile Sıkı Muhabbet'te. Hürriyet YouTube kanalında izleyebilirsiniz.

    Kaynak: Hürriyet / Magazin

    Norm Ender Haberler

    Bakmadan Geçme

    1000
    Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
    title