Filiz Akın Vasiyetini Açıkladı: Ötenazi Hakkı Verilirse Kullanırım
Türk sinemasının usta oyuncusu Filiz Akın vasiyetini açıkladı. Akın bitkisel hayata girmesi durumunda ötenazi istediğini söyledi.
İzmir Valiliği, Büyükşehir Belediyesi ve Ege Geriatri Derneği işbirliğinde düzenlenen İzmir 9. İleri Yaş Sempozyumu'na katılan Türk sinemasının usta oyuncusu Filiz Akın, nazofarenks kanserini nasıl yendiğini anlattı.
Eşi eski MİT Müsteşarı Sönmez Köksal ile vasiyetlerini de dile getiren Filiz Akın, "Yaşayacaksam kaliteli yaşayayım, eğer bağımlı olacaksam ve bitkisel hayata gireceksem öleyim. Eşimle birbirimize vasiyet ettik, eğer öyle bir durum doğar ve ötenazi hakkı tanınırsa bunu kullanma sözü verdik. Elbette beni hayata en çok bağlayan şey sevgi ve sizlerin duası" diye konuştu. Akın konuşması sırasında zaman zaman duygusal anlar yaşadı ve gözyaşlarına hakim olamadı.
Tarihi Havagazı Fabrikası'nda, İzmir Valiliği, Büyükşehir Belediyesi ve Ege Geriatri Derneği işbirliğinde düzenlenen İzmir 9. İleri Yaş Sempozyumu'na, Büyükşehir Belediyesi Başkan vekili Sırrı Aydoğan, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun eşi Türkegül Kocaoğlu, Ege Geriatri Derneği Başkanı Fehmi Akçiçek, beyaz perdenin Avrupai yüzü ve sarışın yıldızı olarak da tanınan usta oyuncu Filiz Akın ile davetliler katıldı. Açılış konuşmalarının ardından, Kültür Sanat oturumuna geçildi. Oturum başkanlığını Prof. Dr. Fehmi Akçiçek yaparken, konuk Filiz Akın oldu. 2002 yılında bir çeşit burun ve ağız arkası (nazofarenks) kanserine yakalandıktan sonra zorlu tedavi sürecini atlatan ve ABD'de kanseri yenen Akın, anılarını salondakilerle paylaştı.
"AĞIR BİR KANSER GEÇİRDİM"
En büyük acıların bile mizah ve sevgiyle atlatılabileceğini dile getiren Akın, "Ağır bir kanser geçirdim. Günde 11-12 saat kemoterapi aldığım oldu. İyileşeceğime hep inandım. Bana kanser teşhisi konduğunda çok kötü şeyler söylendi, eğer imkanı olan varsa bir başka yerden fikir alsın. Şu an halime şükrediyorum, çünkü benim gibi aynı kanserle mücadele veren bir arkadaşım mektup yazdı, konuşamıyor, yemek yiyemiyor. Benim de sıkıntılarım var elbette. Tedavi sırasında ciğerimin üst kısmı yandı ve kış aylarında sıcak ülkelere gitmek zorundayım. Zatürre olmamam gerekiyor. Moralsiz hasta iyileşmiyor, moralli hasta da ilaç almış gibi oluyor" diye konuştu.
SANAT HAYATINA BAŞLADIĞI GÜNLERİ ANLATTI
Sempozyumu izleyenlerin de sorularını yanıtlayan Akın, sanat hayatına nasıl başladığı ile ilgili bir soru üzerine, Türk sinemasının ünlü oyuncu ve yönetmeni Memduh Ün'ü çok uğraştırdığını söyledi. Bir yarışmaya başvurduktan sonra kazandığını ve daha sonra korkup vazgeçtiğini kaydeden Akın, "Yaşım küçüktü ve Yeşil Çam'ın nasıl bir yer olduğunu bilmiyordum, neyle karşılaşacağımı bilmiyordum o yüzden korktum ve vazgeçtiğimi söyledim. Sonra Memduh Ün, İstanbul'dan Ankara'ya geldi. İlerleyen dönemlerde çekimler sırasında acısını çıkarttı ama beni ikna etmek için çok uğraştı. Bana, 'annenle İstanbul'a gel, kimlerle çalıştığımızı gör, eğer istemezsen devam etme' dedi. Öyle başladı sinema hayatım" dedi.
EŞİYLE VASİYETİNİ AÇIKLADI
Ölümle yüzleşen biri olarak ölümden korkmadığını anlatan Filiz Akın eşi eski MİT Müsteşarı Sönmez Köksal ile yaptıkları bir konuşmayı paylaştı. Eşiyle vasiyetlerini açıklayan Akın, "Yaşayacaksam kaliteli yaşayayım, eğer bağımlı olacaksam ve bitkisel hayata gireceksem öleyim. Eşimle birbirimize vasiyet ettik, eğer öyle bir durum doğar ve ötenazi hakkı tanınırsa bunu kullanma sözü verdik. Kalitesiz bir yaşam olacaksa misafirlik bitsin. Ötenazi hakkı verilirse kullanırım. Ama sevgi alışverişini yapabilirsem yaşamayı tercih ederim. Elbette beni hayata en çok bağlayan şey sevgi ve sizlerin duası. Herkese günde en az 10 dakika spor yapmalarını öneriyorum ve tabi şekerden uzak durmalarını. Kanser bile şekeri çok seviyor. Yaşamayı seviyorum ama bu kaliteli bir yaşam olmalı. Eşimle ihtiyaç duyduğumuz zamanlarda B12 gibi bazı vitaminlerin takviyesini alıyoruz. Hormonlu gıdalardan ve temizlik gibi pek çok alanda kullanılan kimyasallardan uzak durmaya çalışıyoruz" diye konuştu.
EN BÜYÜK TEHLİKE GEÇ KALMA
Her türlü kanserin tedavi edilebildiğini ancak bunda erken teşhisin önemli olduğunu vurgulayan ve zaman zaman gözyaşlarına hakim olamayan Akın şunları söyledi; "Bana ilk teşhis konduğunda çok ağır bir tablo çizildi. Kanserden çok sakat kalmaktan korktum. Erken teşhis çok önemli, eğer kronik bir rahatsızlığınız varsa mutlaka kontrol ettirin. Eşim her anlamda bana büyük destek oldu. Beni hiç bir zaman yalnız bırakmadı. Tedavi süreci askerlik gibiydi, bitti ve Allah'a çok şükür şu an buradayım."
EŞİM MİT'İ ÇOK ŞEFFAFLAŞTIRDI
MİT Müsteşarı'nın eşi olarak ilk dönem korkularının olduğunu dile getiren Akın, "MİT kapalı bir kutu, ben ise sürekli toplum önündeyim. Açıkçası bu ilk dönemlerde beni çok korkutmuştu. Ama beni orada çok güzel karşıladılar ve benimsediler. Eşim MİT'İ çok şeffaflaştırdı. MİT'in kapılarını basına açtı. Eşim Paris' Büyükelçisi olarak atandığında ben de Paris sefireliği yaptım. Bu ülke bana kraliçeliği yaşattı. Paris'te ülkemi en iyi şekilde tanıtmak için çok çalıştım. Bunu yaptığıma da inanıyorum hala orada ismimizden söz ediliyor. Bugün dünyada yaşananlar sevgisizlikten kaynaklanıyor. Bütün eksikliklerine rağmen Türk filmleri çok seviliyor, çünkü orada sevgi abartı aşk ve samimiyet vardı" dedi. Usta oyuncu Akın'ın bir ülkeyi gezip yeniliklere açık olduğunu anlatan yardımcısı yakında Filiz Akın kurabiyeleri olarak yeni bir ürünün piyasaya çıkacağını söyledi. Akın'ın konuk olduğu oturumun ardından devam eden sempozyum yarın sona erecek.