Fotoğraf güzel ama Sezen'in evi çiftlik değil
Cengiz Semercioğlu: Çok tatlı bir fotoğraftı da sıpaya yalıda nasıl baksın kadın?
Cengiz Semercioğlu : Çok tatlı bir fotoğraftı da sıpaya yalıda nasıl baksın kadın? Buna inanıp da üzerine yorum yapanlar hayatlarında bir sıpa görmemiş herhalde. Sezen Aksu bir hayvanseverdir daha doğrusu bir sevgi insanıdır, kurdu da kuşu da, insanı da sıpayı da sever... Hepimizin içinde olması gereken de bu değil mi aslında?
Ömür Gedik : İnsanlar sadece kedi ve köpeklerle poz vererek fark etmeden de olsa türcülük yapıyorlar aslında. Sezen Aksu'nun sıpasıyla olan pozu bu anlamda çok değerli. Ferhat'ı kandırmış olsam şu anda evde kuzu ya da keçi besliyor olurduk biz de. Kedi köpeği evlat, sıpa, kuzu, keçinin tabaktaki et olarak görmekten çıkmamız için bu hayvanlarla da benzer ilişkiler kurmamız şart. Bu yüzden, tebrikler Sezen Aksu'ya.
Onur Baştürk : Evet Sezen Aksu esprili bir yanıt verdi bu konuya dair. Fotoğraf güzeldi elbet. Ama evde sıpa beslemek başka bir boyut. Çiftlik boyutu! Sezen'in de evi çiftlik değil bildiğim kadarıyla.
Defne sonuna kadar haklı
Mustafa Sandal ve Defne Samyeli savaşı büyüyor. Mustafa Sandal'ın kitabında yazanları yalanlayan Samyeli, "olaylara annem şahit" diyen Sandal'a dava açacağını söyledi. Konsey Defne'nin kitapta yazanları mahkemeye taşımasını nasıl değerlendiriyor? Gündemde kalma çabaları mı? Yoksa Defne haklı mı?
Ömür Gedik : Mustafa Sandal kitabı yazdığına yazacağına pişman olmuştur. Baksanıza olay nerelere gitti. Ben Defne'nin normalde bu kadar uzamaması gereken konunun neresinden tutup dava açacağını anlayamadım doğrusu.
Cengiz Semercioğlu : Defne'nin bu meseleyle ilgili gündemde kalma çabası olamaz, çünkü konuyu bizim sayemizde öğrendi ve tartışmaya sonradan dahil oldu. Defne bu konuda yüzde yüz haklıdır, Mustafa ise yanlış yapmıştır. Kitabını sattırmak için ilişkin var ya da yok 25 yıl öncesinden bir ismi gündeme getirmesi, hele de izin almadan bunu yapması doğru değildi. Sonraki açıklaması da güzel değildi Mustafa'nın, özür dilemek yerine "annemin yanına çekinmeden geliyordun" diyerek benzin döktü olaya.
Onur Baştürk: "Annemin yanında görüşmekten çekinmiyordu" bu konuda en fena laflardan biriydi. Bin tane manaya çekilecek böyle bir cümleyi sarf etmek yakışmadı Mustafa Sandal'a. Defne Samyeli sonuna kadar haklı. Dava açmakta da. Bu konuyla gündeme gelmeye ihtiyacı yok ki. Zaten konuyu gündeme getiren Mustafa Sandal.
Kilo ayrımcılığı yapmak suç
Deniz Seki kilo aldı haberi yapan magazin programlarına "sizi asla affetmeyeceğim" diye veryansın etti ve şöyle yazdı: "25 yılımı bu sektörde geçirmişim. Hala oturup magazin programlarınızda 'Deniz Seki kilo aldı' diye haber yapıyorsunuz. Kadınız biz! Kilo da alırız, veririz kime ne? Sahne harici dışarı dahi çıkmak istemiyorum artık." Konsey, Seki'nin sözlerini değerlendirdi.
Onur Baştürk: Neden bu kadar magazin programlarındaki üç beş yoruma takılmış Deniz, anlayamadım. O programların tarzı bu sonuçta. Ama evet, şu konuda haklı: Kilo terörizmi var kadınlar üzerinde. Medya özellikle bunu çok yapıyor. Ama unutmayalım ki toplumumuzun kendisi de öyle. Herkesin karşılaştığında ilk muhabbetlerinden biridir, "Kilo mu aldın, kilo mu verdin?" muhabbeti. Özellikle de kadınlar arasında. Yani biri suçlanacaksa toplumun tamamı suçlanmalı, eleştirilmeli bu konuda.
Cengiz Semercioğlu : Deniz'le konuştum, haklı bu meselede... 25 yılda bize çok güzel şarkılar yazıp söylemiş, bu süre içinde bir sürü badireler atlatmış, son dönemde annesinin kardeşinin hastalığıyla uğraşırken hala kilolarının konuşuluyor olması güzel değil. 6 yıl önce yazdım, İnsanların kiloları nedeniyle ayrımcı davranışlara maruz kalmasına "fat shaming" dendiğini ve bunun suç olduğunu... Biz de öğreneceğiz sonunda...
Ömür Gedik : Karnaval grubunun geçen hafta verdiği davette Deniz Seki ile aynı masadaydık. Hiç de öyle kilolu falan değildi. Fıstık gibi görünüyordu. Magazin bir sanatçı hakkında kilo aldı diye haber yapabilir, bunda ben sakınca görmüyorum ama Deniz için böyle haber yapmak olmamış gerçekten de. İnsanları böyle abartılı haberlerle üzmesek diyorum.
Kubilay sınıfta kaldı
Bir ifşa da Kubilay Aka cephesinden geldi. Aka, Miray Daner'le barıştığı haberleriyle gündemdeyken, İzmirli üniversiteli bir kızla yazıştığı ve tehdit edildiği ortaya çıktı. Kubilay Aka "Ben sapık değilim" dedi. Aka'nın kızla yazışmalarında "Miray arada bende kalıyor ama beni ihmal etme, o varsa bile mesaj at" dediği iddia edildi. Yeni barışan çift bu krizi atlatabilir mi? Üniversiteli kızın tehdit ve ifşasını Konsey nasıl yorumluyor? Mesajları ifşa etme modasının sonu nereye gidecek?
Cengiz Semercioğlu : Kubilay Aka böyle bir şey yaptıysa sınıfta kalmış demektir. Hem ilişkin var hem de DM'den başka işler çeviriyorsun üstüne bir de ilişkin hakkında konuşuyorsun. Deveye sormuşlar neden boynun eğri diye, nerem doğru ki demiş. Kubilay'ın yaptığının da doğru bir yeri yok. Ancak Miray'la ilişkisinin devam edip etmediği de ayrı bir muamma. Ünlüler hala öğrenemedi DM'den mesaj atmanın ne kadar riskli olduğunu, sonunda böyle ifşa olursunuz işte.Ömür Gedik : Bu ifşa Kubilay'dan daha çok Miray'ı üzmüştür sanırım. Can sıkıcı bir durum gerçekten de. İnsanların ifşa yoluyla ünlüler üzerinden ünlenme sevdası onları sınır tanımaz hale getiriyor gördüğümüz gibi. Bir ifşa modasıdır gidiyor. Artık herkesin kime ne yazacağına dikkat etmesi ve aslında tabii sadakatten, hakikatli olmaktan uzaklaşmaması gerekiyor. Bu ifşalara kızıyoruz belki ama diğer taraftan bakıldığında böyle iyileştirici bir yönleri de var galiba. Artık herkes korkudan sadık olacak galiba.
Onur Baştürk: Galiba DM üzerinden flörte artık bir son verilecek. Çünkü anlaşıldı ki, ünlü biriyle yazışan kişi bir süre sonra bunları teşhir etmekten zevk alıyor. Ama bu olayda bir de tehdit var. Neyle tehdit ediyor, ben onu anlamadım. Sosyal medya kullanıcıları iyice delirdi bence.
Gerekli tedbirler alınmıyor
Hakan Akkaya defilesine Çağla Şıkel büyük bir kazadan son anda kurtuldu. Geçenlerde Deniz Seki ve Sibel Can da sahneden düşmüştü. Konsey giderek artan podyum ve sahne kazalarına ne diyor?
Ömür Gedik : Çağla Şıkel ucuz kurtulmuş büyük bir kazadan, geçmiş olsun. Podyum ve sahne kazalarını azaltmak için menajerlerin tuzaklarla dolu sahneleri önceden çok iyi kontrol etmesi gerekiyor. Allaha emanet yaşamamak lazım.
Cengiz Semercioğlu : Sahne, podyum, TV stüdyolarında yapılan dekorların ne yazık ki böyle riskleri yıllardır var. Yıllar önce Şenay Düdek de TV stüdyosunda boşluğa düşerek ölümden dönmüştü. İki yaz önce Kenan Doğulu'nun başına Açıkhava'da aynı şey geldi. Sahnedekilerin güvenliği ne yazık ki çok düşünülen bir şey değil bizde...
Onur Baştürk: Hep son dakikacı ve "Bize bir şey olmaz" diyen bir milletiz ya. Ondan oluyor tüm bu kazalar. Gerekli tedbirler alınmıyor ve her iş aceleye geliyor. Sonunda da böyle kazalar oluyor işte.
Yeni bir ilişkide sakınca yok
Eşinden ayrıldıktan 1.5 ay sonra yeni bir ilişkiye başlayan Işın Karaca'ya destek olan Soner Arıca'nın "insan ayrıldıktan bir gün sonra da aşık olabilir" sözleri farklı yorumlara neden oldu. Konsey Karaca'nın yeni aşkını ve Arıca'nın yorumu nasıl değerlendiriyor?
Onur Baştürk: Aşık olur olmasına da, ayrılık sürecindeyken de aşık olması ayıp bir şey değil. Anlamadığım şey Soner Arıca neden konuya dahil olmuş ve fikir beyan etmiş. Çok kafam karıştı Konsey.
Ömür Gedik : İlişkiler son nokta konmadan önce bitmeye başlıyor zaten. Yani boşandığın günden bir önceki gün, hafta ya da aylar içinde zaten ilişki devam etmiyor oluyor. Yoksa neden boşanasın ki! Bu durumda boşanmanın ertesi günü olmasa da kısa bir süre sonra yeni bir aşkla gündeme gelinebilir. Bu nedenle Işın Karaca'nın yaptığı şeyde, boşanmanın hemen ardından yaşadığı yeni ilişkide bir sakınca göremiyorum ben. Bence Soner Arıca da bunu söylemek istemiş.
Cengiz Semercioğlu : Yorum yapmadan geçiyorum bu meseleyi...
Cengiz Semercioğlu - Ömür Gedik - Onur Baştürk