Haberler

    Geleceğe yolculuk...

    Güncelleme:
    Abone Ol

    ROBOTİK2040'TA ROBOTLARLA EVLENİLİP EVCİL HAYVANLARLA KONUŞULACAKDr. Mustafa Aykut / Fütüristler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı, yönetim danışmanı, akademisyenRobotlar 2040'larda insanlardan ayırt edilemeyecek.

    ROBOTİK

    2040'TA ROBOTLARLA EVLENİLİP EVCİL HAYVANLARLA KONUŞULACAK

    Dr. Mustafa Aykut / Fütüristler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı, yönetim danışmanı, akademisyen

    Robotlar 2040'larda insanlardan ayırt edilemeyecek. Öğretmen, avukat, doktor, danışman, yönetim kurulu üyesi, işçi, çiftçi, asker, yazar, müzisyen olacaklar. Pilotsuz uçuşlara, cerrahsız ameliyatlara hazır olun.

    Robotlar arkadaşımız, hatta bazılarının eşi olacak.

    Her şeyin kişiselleştirilmiş üretimi yapılacak. Aynı marka, aynı model olsa bile arabalar arasında kişiye özel kaporta boyutları ve iç donanımı olabilecek.

    Alışveriş merkezi ya da müzeye gitmeden, sanki oradaymış gibi hologramlarla o mekanı üç boyutlu gezebileceğiz.

    Yeni tanıştığımız kişinin kim olduğunu, o anda bileceğiz.

    Dijital ikizlerimiz bizim yerimize toplantılara katılacak, alışverişe gidecek, uzayda seyahate bile çıkabilecek.

    Bedenimize ve 2040'lı yıllarda beynimize yerleştirilen çiplerle dış dünyaya sürekli bağlı, çevrimiçi olacağız. Beynimizdeki bilgiyi dışarıya, dışarıdaki bilgiyi beynimize aktaracağız.

    Evcil hayvanlarımızla ya da bebeklerle konuşmak, onları anlamak mümkün olacak.

    Çipler sayesinde tat ve koku alma sinirleri uyarılarak binlerce kilometre uzaktaki bir çiçeği koklayabilecek, bir yemeği tadabileceğiz.

    Yüz tanıma ve blokzincir sistemleriyle kimlik, kredi kartı, pasaport ve para tarihe karışacak.

    2040'a gelmeden tapu kayıtları, noter evrakı, faturalar, diplomalar, dava dosyaları başta, tüm işlenmiş ya da işlenmemiş veri, sahtekarlıkla ya da yanlışlıkla değiştirilemez biçimde, güvence altına alınacak.

    EKONOMİ & GİRİŞİMCİLİK

    YAPAY ZEKA GİRİŞİMCİ OLACAK, ÖZGÜR YETENEKLER ÇALIŞACAK

    Murat Şahin / Fütüristler Derneği Yüksek İstişare Kurulu Üyesi, danışman, konuşmacı

    Şu anda sayısı 1.5 milyon civarında olan dijital göçebe sayısı bu yıl 10 milyona, 5 yılda 200 milyona ulaşacak.

    Çalışanlar bir şirket için ayın 30 gününü ayırmayacak. Yeni tip çalışan 'özgür yetenek' olacak ve haftanın 2 günü bir şirkete, 3 günü başka bir şirkete veya toplum faydasına çalışabilecek.

    Şirketler bağımsız ofis modelleri kuracak.

    Kiralanmış araçlar, yılda birkaç gün kullanılan eşyalar yerine artık şirketler de bireyler de kullandıkları kadar ödeyecekleri modellere geçecek.

    Yakında yeni girişimler kurma işini de yapay zekaya bırakacağımız için kod yazmayı hiç öğrenmeden bundan sonraki 1 milyar dolar değerindeki girişimi kurabileceğiz.

    Ülkeler arasındaki yatırım rekabeti de keskinleşecek. Bugün Gürcistan, Estonya, Endonezya, Barbados ve Bermuda'nın yaptığı gibi, girişimciler fiziksel olarak gitmeseler de iş kurmaları için ülkelerden muazzam teşvikler görecekler.

    EĞİTİM

    FİZİK DERSİ ALBERT EINSTEIN'DAN, FRANSIZ EDEBİYATI VICTOR HUGO'DAN

    Sevinç Erşen / Fütüristler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi, GEN Eğitim Kurumları Genel Müdür Yardımcısı

    Kalabalık sınıflarda topluca eğitim yerine, dünyanın en iyi öğretmenlerinden, bire bir, çevrimiçi ders alacağız. Hologram teknolojisiyle kuantum fiziğini Einstein'dan öğrenirken; 'Sefiller' eserini Victor Hugo'dan dinlemek, Kurtuluş Savaşı'nı sanal gerçeklik teknolojisiyle yaşamak mümkün olacak.

    Öğrenme stilleri (işitsel, görsel, kinestetik) ve bilişsel seviyeye uygun olarak kişiye özel tasarlanmış programlar sunulacak.

    Giyilebilir teknolojiler sayesinde kalp atış hızı, cilt nemi gibi biyometrik özellikler ve yazı yazma hızı, ses tonu, yürüyüş tarzı gibi davranışsal özellikler sürekli ölçülecek. Bu veriler ışığında en iyi verimin alındığı eğitim tekniği belirlenecek.

    İnsan beynine yerleştirilen çipler sayesinde bilişsel (IQ) ve duygusal (EQ) zeka kapasitemiz artacak, istediğimiz bilgiye anında ulaşacağız, milyonlarca kat daha güçlü bir beyne sahip olacağız.

    2045'te anadilin önemi kalmayacak. İstediğiniz lisanı konuşmak için o dilin semantik, sentaktik özelliklerini ve sözlüklerini beyninize yüklemek yeterli olacak.

    100 yılı aşacak insan ömrünü, tek bir profesyonel uzmanlıkla geçirmeyeceğiz. Mesela hem tıp doktoru, hem avukat hem mimar olabileceğiz.

    Dersler farklı okullardan alınabilecek. Küresel değerlendirme yetkisi olan kuruluşlar tarafından verilen blokzincir tabanlı (anonim, merkezsiz ve bozulamaz) diplomalar geçerlilik kazanacak.

    İşe girerken de akademik performans, staj, sosyal sorumluluk projeleri, takım çalışmaları, girişimcilik deneyimlerini değerlendiren raporlar dikkate alınacak.

    Hızla ilerleyen teknolojiyle karbon mühendisi, robot koordinatörü, e- spor etik uzmanı gibi veri okuryazarlığı becerisi gerektiren ve yapay zeka temelli yeni meslekler ortaya çıkacak.

    ULAŞIM

    ARABAYI DİREKSİYON DEĞİL, TELEFONLA KULLANACAĞIZ

    Kamil Kazım Sarı / Fütüristler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi, GİSA Grup CEO'su

    10 yıl içinde sürücüsüz sistemler her yerde olacak.

    Maliyetinin yüzde 80'i yazılımdan oluşan araçları direksiyon yerine telefonlarla kullanacağız. Bu araçlar aynı zamanda ofis, toplantı odası, yolculuk sırasında uyuyabileceğimiz mobil otel, dinlenme veya spor mekanı olacak.

    2040'a kadar karayolu taşımacılığında her türlü araç, elektrik enerjisiyle çalışacak. Solar panelleri ya da üzerinde gittiği yoldaki yenilenebilir enerji üretim sistemlerini kullanacak.

    Uçan arabalar, belirli bir yükseklikte gezinebilecek.

    2025'e kadar bir hyperloop'a (uçak hızında, tüplerin içinde havada yüzen trenlerle yapılan taşıma sistemi) binebilirsiniz. 2050'de hyperloop sıradan bir ulaşım olacak.

    Tren ulaşımında, 20 yıla kalmadan bugünün uçak hızına ulaşabilen maglev (manyetik kaldırma) teknolojisi kullanılacak.

    Hipersonik uçaklar 2040'ta yaygınlaşacak. ABD Patent Ofisi, Londra'dan New York'a bir saatte ulaşan bir hava otobüsü patentini onayladı.

    Uçaklar daha güçlü ve daha hızlı olacak. Kişiye özel 'hücre odaları'nda içecek sunan masaj koltuklarında rahatlayabilecek, deniz meltemi veya taze çam kokusu hissedebileceğiz. Ses efektleri ve stratejik anlarda püskürtülen uyku hormonları mükemmel bir gece uykusu sağlarken akıllı aydınlatma jetlag etkilerini ortadan kaldıracak. Her koltukta, kişisel koleksiyonumuzdaki filmleri izlemeyi ve arkadaşlarımızla sohbet etmeyi sağlayan holografik iletişim ve eğlence merkezleri olacak.

    3D baskı makineleri kara, deniz ve hava kargo taşımacılığının işlem hacmini azaltabilir.

    Kargo ve kurye taşımacılığında insansız hava araçlarıyla yapılan sevkıyatlar artacak. Denizaşırı taşımacılıkta, akıllı konteynerlerin tren katarları gibi nasıl taşınabileceği tartışılıyor.

    Turizm kişiye özel tasarım gerektirecek. Evimizden çıkmadan, bir dünya seyahatinde yaşamak istediğimiz her şeyi deneyimleyebileceğiz. 2040'ta sanal gerçekliğin görüntüleri, sesleri, kokuları ve hisleri adeta gerçeği yansıtacak.

    SAĞLIK

    UZUN, SAĞLIKLI VE YAŞLANMADAN BİR ÖMÜR GEÇİRECEĞİZ

    Dr. Ayşegül Çoruhlu / Fütüristler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi, yazar, biyokimya ve anti-aging uzmanı

    Tümör tedavisinde immünoterapi, yaşlanmış organlara kök hücre tedavileri, 3D organ parçaları, DNA'nın hasarlı kısımlarının değiştirilebilmesi, robotik iskeletler, elektromanyetik tedaviler, kıtalararası uzaktan robotik ameliyatlar artık mümkün. Tuvaletiniz idrarınızdan doktorunuza o günkü sağlık durumunuzu haber dahi verebiliyor. Yapay zeka destekli algoritmalarla teşhis koyma hızı ve doğruluğu, tecrübeli bir hekimi geçecek düzeyde. Kısa sürede tüm bu uygulamalara herkes erişebilecek.

    Hayvanların ömrü uzatıldı. Bu deneylerin sonuçlarına oranlarsak, insan ömrünün 150-200 yıla ulaşacağını söyleyebiliriz. 10-15 senede eskiye göre ömrümüz yüzde 30'dan fazla artacak.

    Gelecekte uzun, sağlıklı ve yaşlanmadan yaşayacağız. Hastalıklar olmadan önlenecek. Yani gelecekte sadece sağlık olacak, hastalık değil.

    MEDYA

    SİZİ SİZDEN DAHA İYİ TANIYAN ALGORİTMALARIN ÇAĞI

    Birol Güven / Fütüristler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi, yapımcı

    Bu çağın şifresi kişiselleştirme. Çok yakında kullandığınız sabunu üreten firma, içinde size alerji yapan bir madde varsa sadece sizin için başka şekilde üretecek. Pantolon paçası yaptırmak, S-M-L gibi ölçüler ortadan kalkacak, ne kadar müşteri varsa o kadar farklı beden olacak.

    Algoritmalar milyonlarca müşteriyi tek tek tanımaya başladı. Kim hamile, kim vejetaryen, kim kaç litre laktozsuz süt içiyor hepsini biliyor. Tam peyniriniz bittiğinde en sevdiğiniz peynir markasının reklamını görmek sizi şaşırtmasın çünkü bu yüzyıl, sizi sizden daha iyi tanıyan algoritmaların yüzyılı.

    Algoritmalar sizi öyle iyi tanıyacaklar ki, eğer filmlerde şiddet sahnelerinden hoşlanmıyorsanız, aynı filmi size o sahneleri çıkararak izletecek. Klasik müzik seviyorsanız aynı sahne size klasik müzikle, çocuğunuza rap müzikle gelecek. Eşinizle aynı filmi seyretseniz bile izlediğiniz reklamlar farklı olacak. Sağlığınız hakkında veri üretmek için vücudunuza yerleştirilen biyo-algoritmalar eğer sizin için daha iyi olacağına kanaat getirirse bazı sahneleri size hiç sormadan filmden çıkarabilecek.

    Sadece filmler değil… Sizi ilgilendirmeyen bir haberi hiç görmeyecek, gerçekten ilgilendiren bir haberiyse kaçırmayacaksınız.

    HUKUK

    BİN DÜŞÜNÜP BİR SÖYLEMEK GEREKECEK!

    Avukat Oğuz Kartöz / Fütüristler Derneği Denetim Kurulu Üyesi

    Kişisel verilerin korunması ve siber güvenlik gelecekte daha da önemli olacak.

    Etik, hukuka uygun, adil sonuçlar üreterek herkese eşit fırsatlar sunulmasını sağlayan hukukçuların değeri gelecekte daha da artacak.

    Yapay zekalı sistemler hukukçulara destek olacak.

    10 yıl içinde neredeyse her hareketimiz, sözümüz ve yaptığımız işlem kayıt altında olacak. Bu nedenle bin düşünüp bir söyleyerek her anımızın hukukun temel ilkelerine uyumlu olmasını sağlamamız gerekebilir.

    Bugün giyilebilir cihazlarla konum takibinin yapılması halihazırda sorgulanıyor. Özellikle doğumda çip takılması, toplanan verilerin güvenliği, hangi amaçlarla kimler tarafından kullanılacağı dikkatle üzerinde durulması gereken konular.

    İLİŞKİLER

    BAŞKA ÜLKEDEKİ SEVGİLİMİZE SARILABİLECEĞİZ

    Prof. Dr. Zümra Atalay / Fütüristler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi, bilinçli farkındalık eğitmeni, akademisyen

    Sanal gerçeklik, dokunsal teknolojiyle birleştiğinde, bize uzaktan fiziksel uyarılma deneyimi bile sağlıyor. Yani başka ülkedeki sevgilimize dokunabileceğiz, sarılabileceğiz.

    DNA üzerinden olası partnerlerin uygunluğunu tespit etmek, onun arzularını öngörmek makine öğrenimi ve yapay zeka alanındaki gelişmelerle mümkün olacak. Olayları analiz eden, partnerimizin yüz ifadelerini ve vücut dilini okuyan, bu verilere dayanarak nasıl hareket etmemiz gerektiği konusunda bize tavsiyeler veren küçük, giyilebilir bilgisayarlara sahip olacağız.

    Başkasının 'mükemmel partner' fikrine uyum sağlamak yerine kendimiz olma özgürlüğüne sahip olabiliriz. Bazı insanlar gerçek insandan çok bir robotla olmayı tercih edebilecek.

    MESLEKLER

    YAPAY ZEKANIN EL ATMADIĞI MESLEK KALMAYACAK

    Dr. Şebnem Özdemir / Fütüristler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi, İstinye Üni. Yönetim Bilişim Sistemleri Bölüm Başkanı

    Gelecekte var olabilecek mesleklere; 'yapay zeka bias (taraflılık) tespit uzmanı', 'trol yuvası tespit uzmanı', 'robo-psikolog', 'robo-sosyo-psikolog', 'dijital etki terapisti', 'mikrobiyom yönetici', 'insan-robot/makine ekip uzmanı' gibi örnekler vermek mümkün.

    Araştırmalar üç yıl içinde, yönetim seviyesindeki koltuklardan en az birini yapay zekaya kaptıracağımızı ifade ediyor. Doktorluk, avukatlık gibi mesleklerin bile önümüzdeki 5-7 yıl içinde köklü değişimler yaşayacağını söylemek mümkün.

    Geleceğin meslekleri, ismi her ne olursa olsun, şimdilerdeki konfor alanımızın çok dışında bilgileri ve becerileri kazanmayı zorunlu kılıyor. Bunların en önemlisi veri okuryazarlığı.

    Dünya Ekonomik Forumu tarafından yayımlanan Geleceğin İşleri raporlarına göre önümüzdeki beş yılda ortaya çıkacak meslekler için en önemli yetkinlik 'analitik düşünme ve inovasyon'.

    BESLENME

    HAYVANSAL PROTEİNİN YERİNİ BİTKİSEL PROTEİN ALACAK

    Cihan Baltepe Arkeolog ve fütürist

    Hayvancılık iklim değişikliğiyle hava, su ve toprak kirliliğinin en büyük nedenlerinden biri. Dünya üzerindeki antibiyotiklerin yüzde 80'inden fazlası hayvancılıkta kullanılıyor. Gelecek pandeminin 'antimikrobiyal dirençli bakteri' yoluyla hayvan tarımı yapılan yerlerde ortaya çıkıp yayılması muhtemel.

    Hayvan etinin, sütünün ve peynirinin yerini; tadı aynı veya daha iyi olan yüksek proteinli bitki eti, sütü ve peynirlerinin almasını bekleyelim.

    Tarımda sensörlerin ve robotların kullanımı çok hızla yaygınlaşacak. Böylece sulama, gübreleme ve hasat gibi işlemler en makul zamanlarda gerçekleşecek.

    İnsanlar kendi besinlerini küçük ölçeklerde üretmeye başlayacak. Şehirlerde birim alanda daha fazla besin üretilmesine olanak veren dikey tarım artacak.

    Kaynak: Hürriyet / Magazin

    Mustafa Aykut Haberler

    Bakmadan Geçme

    1000
    Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
    title