Gerçek Hayatta da Yabanmış!
Ünlü Oyuncu Fırat Doğruloğlu Gerçekte de 'Ağır Abi' Olduğunu Söyleyerek Ekledi:
Ünlü oyuncu Fırat Doğruloğlu gerçekte de 'ağır abi' olduğunu söyleyerek ekledi: Silah kaçakcılarının ve çok tehlikeli insanların olduğu bir yerde doğup büyüdüm. Orada yaşamak kolay değildi. Sertliğimin nedeni de bu!
Haneler' programında izleyenleri gülmekten kırıp geçiren, Kadir İnanır'ın sinemada oynadığı karakterlerden esinlenilerek yaratılan 'Yaban', artık bir fenomen haline geldi. 'Uleynn'li cümleleri herkesin diline düştü. Bu sıradışı karakteri canlandıran Fırat Doğruloğlu, 'Yaban'ın nasıl ortaya çıktığını Esquire dergisine anlattı. Rolün üstüne yapışmasından korkmadığını söyleyen oyuncu, "Böyle bir endişem yok. 'Yaban' özel bir karakter. Kadınları tokatlıyor ama naif yönleri de var. Mesela çevreci biri... Bu renkliliği beni tatmin ediyor" dedi.
ŞÖHRETİ YAKALAMA PROJEM
İlk kez 'Yarım Elma' dizisiyle tanındınız, öyle değil mi?
Evet! 'Yarım Elma' benim çıkış noktam oldu. Orada çok özel bir seyircim vardı. Ama 'Yaban' başka tabii... Ne derler; şöhreti yakalama projesi... Aslında oyunculuk kariyerimde, jön olarak bir yere varmak gibi bir kaygım olmadı. 'Haneler' ve 'Yaban' karakterleriyle izleyicinin sevgisini kazandım. Ayrıca bu işim, bizim piyasadaki eleştirmen ve yapımcıların da çok dikkatini çekti. Pek çok kişide benimle ilgili olarak, "Bu adamın yumuşak bir oyunculuğu varmış, üstelik de çok komikmiş" gibi bir yargı gelişmeye başladı.
Peki 'Yaban' hayatımıza nasıl girdi?
'Yaban', 'Haneler'de sadece bir skeç olarak tasarlanmıştı. 'Haneler'in bir bölümünde treaking'e giden bir çifti konu alan bir skecimiz vardı. Senaryoya göre çift ormanda kaybolur. Genelde bu durumlarda da, bölgeyi iyi bilen bir adamla karşılaşılır. Bizim adamımız da 'Yaban' oldu. Onları içinde bulundukları zor durumdan kurtardı. Sonra çok sevildi. Bu sevgi gün geçtikçe de büyüyor. Tabii bu noktada skeçleri yazan Saygın Delibaş ve Fethi Kantarcı'nın başarısını da es geçmek olmaz. 'Yaban'ı onlar ortaya çıkardı. Ben de onu başarıyla canlandırdığımı düşünüyorum. Tesadüf eseri ortaya çıktı ama gerçek bir fenomene ve bir anti kahramana dönüştü.
Biraz da kariyerinden bahsedelim... Aslında ekonomi okumuşsunuz...
Ben üniversitede aldığım eğitimi hiçbir zaman yapacağım işe taşımayı düşünmedim. Zaten okulu bitirdikten sonra da, mezun olduğum okulla ilgili hiçbir şey yapmadım. Klasiktir, okul benim de askerlik meselelerinde işime yaradı. Aklım oyunculuktaydı.
'YABAN'I SİNEMAYA UYARLAMAK İSTİYORUZ
Türk Sineması'nda büyük bir trend var; anti kahramanlar... 'Yaban'ı da beyazperdede görecek miyiz?
Aslında bununla ilgili çok teklif var. Açıkcası bizim çalışmalarımız da bu doğrultuda. Ama zamanını bilemem.
'Yaban'ın üstünüze yapışmasından korkmuyor musunuz peki?
Böyle bir endişem yok, bu karakter bana çok iyi geldi. 'Yaban' özel bir karakter, ters durumları var. Kadınları tokatlıyor, olmadık durumlarda deliriyor. Buna rağmen çok naif, entelektüel bir altyapısı var. Çevrecilikten filan bahsediyor. Aynı zamanda Kemalist... Kısa vadede sıkılabileceğim bir karakter kesinlikle değil. Onun bu renkli yanları beni çok tatmin ediyor.
TAKLİT YETENEĞİMİN OLDUĞUNU BİLMEZDİM
Kadir İnanır'ın Yaban karakteri nedeniyle telif istediğini duyduk...
Bunda basının da payı var. Beni nerede görseler mikrofon uzatıyorlar. Kadir İnanır saygı duyduğumuz bir büyüğümüz. 'Yaban'la ilgili telif hakları doğar mı bilmiyorum. Bu konu benim dışımda. Ama telif haklarına da özellikle dikkat çekmek istiyorum. Bu konudan ben de rahatsızım. Mesela 'Yarım Elma' bittikten sonra da yıllarca yayınlandı. Buradan hakkım olan parayı alsaydım, yaşamım daha rahat olurdu.
Kadir İnanır dışında da pek çok kişinin taklidini yapıyorsunuz...
Taklit yeteneğimin olduğunu bilmiyordum. Genelde komedyenler bu işi yapıyorlar. Bana kalırsa taklit, oyunculuğun çok küçük bir kısmıdır. Ama sırası geldiğinde bunu da yapıyorum. Son dönemlerde Erol Evgin ve Vahe Kılıçarslan'ı canlandırdım. Çok beğenildi. Doğrusu ben de başarılı buldum.