Haberler

    Haktan'dan duyanları şaşkına çevirecek açıklamalar...

    Güncelleme:
    Abone Ol

    Şan İmparatoru Haktan Canevi, 30 yıllık meslek hayatında ilk ve tek AKŞAM'a verdi. Arasının açık olduğu iddia edilen Diva Bülent Ersoy ile 14 yıl önce yaşanan name tartışmasının perde arkasını anlattı.

    TRT sanatçısı viyolonsel Nursal Canevi ile kanun sanatçısı Ahmet Canevi'nin oğlu olarak 1973 yılında İzmir'de dünyaya gelen Haktan Canevi, hayatını müziğe adamış bir isim. Beş yaşındayken gitarla müziğe başlayan Haktan Canevi, yedi yaşında TRT Çocuk Korosu'na girmiş ve o yıllardan itibaren tüm hayatı müzik olmuş. Mümkün olduğunca televizyon ekranları ve gazetelerden uzak kalmaya çalışan Şan İmparatoru Haktan Canevi ilk kez AKŞAM TV'ye röportaj verdi. 30 yıllık meslek hayatı boyunca magazin figürü olmamak için hiç kimseye özel hayatı hakkında açıklama yapmadığını dile getiren Haktan Canevi, Akşam Yıldızı Yasemin İlan'ın konuğu oldu. Usta sanatçı yıllardır tüm hayranlarının merak ettiği konulara açıklık getirdi.

    BÜLENT ERSOY BENDEN ÖZÜR DİLEDİ

    "Popstar Alaturka'da Bülent Ersoy, Kapın Her Çalındıkça adlı parçanın yorumlamasında yaptığınız nameleri sert bir dille eleştirmişti. Sonrasında aranızda bir diyalog yaşandı mı? Aranızın açık olduğu iddia ediliyor Diva ile, doğru mu?" şeklindeki sorumuza karşılık Haktan, Diva Bülent Ersoy'a büyük bir sevgi ve saygı duyduğunu söyleyerek söze başladı ve olay akşamı yaşananların perde arkasını şu sözlerle anlattı:

    "Öncelikle şunu belirtmeliyim Bülent Hanım'ı insan olarak da, müzisyen olarak da çok sever ve takdir ederim. Programa ben konuk sanatçı olarak çağrıldım. Oradaki yarışmacı arkadaşlar benim sahnedeki söyleyişimi örnek alarak şarkıyı seslendirmişler. Bülent Hanım da yanlış nağme yaptıklarını söyleyince onlar da "Olur mu Haktan böyle okuyor, doğrusu bu" demişler ve doğrusunun benim söylediğim tarz olduğunu iddia etmişler. O da "olur mu öyle şey" demiş ve Osmantan Erkır'a "Yarın akşam çağırın Haktan buraya gelsin ona soracağım" demiş. Bana canlı yayında bu soruyu sordu, ben de "Benim okuduğum doğru değil, ben kendimce yorum kattım" diyerek doğru şekilde nasıl okunduğunu tekrar canlı yayında okuyarak gösterdim.

    Sahne sonrası basın danışmanı ya da menajeri artık kimse bir beyefendiyi yanıma yolladı. O beyefendi, 'Bülent hanım sizin nasıl bir müzisyen olduğunuzu biliyor, takdir ediyor ve çok seviyor böyle bir soruyu canlı yayında sorduğu için kusura bakmamanızı istedi. Bülent Hanım 'Bunu yapmak, canlı yayında o soruyu sormak zorundaydım" diyerek size özürlerini iletmemi rica etti" dedi. Ben de kendisine saygı duyduğumu belirterek "Zaten açıklamamı yaptım sorun yok" dedim. Kibar bir dille özrünü dilemiş oldu. Sonrasında aramızda sorun çıktığı, birbirimize kırgın olduğumuz yazılıp çizildi, hepsi yanlış ve yalan haber. Biz ikimizde müziği bilen insanlarız kendimize yakışan şekilde davrandık. İşin mutfak kısmını bilmeyen biri olsa "Olur mu benim okuduğum şekli doğru diye diretebilirdi. O da biliyor benim saygılı biri olduğumu, o da saygı çerçevesinde yaklaştı bana."

    MESLEKTAŞLARIMI KORKUTAN BİR SESİM VAR

    "Sesinizi sigortalatmayı düşünür müsünüz?" şeklindeki soruya karşılık Haktan Canevi hiç düşünmeden yine eşi İlknur Hanım'ın adını verdi ve çok tehlikeli bir sese sahip olduğunu söyledi. Meslektaşlarımı korkutan bir sesim var diyen Haktan şu sözleri dile getirdi:

    "Benim sesimin sigortası eşim İlknur Hanım. Geçtiğimiz Şubat ayında eşim rahatsızlandı, 1 Mart'ta çok büyük bir ameliyat geçirdi. Ben haziran sonunda onun iyi olduğu raporunu elime alana kadar yemin ediyorum yemeden içmeden kesildim. İki günde bir tas çorba içiyordum. Onun olmadığı bir dünyada ben yapamam, o varsa bende sahnedeyim, onun hatırı için şarkı söylüyorum. Bu da benim hayatımın büyük bir sırrıdır, bunu da açık yüreklilikle şu an itiraf ediyorum."

    MÜZİĞİ BIRAKIP RESTORAN AÇACAĞI GÜN EŞİYLE TANIŞTI

    1980-90 ve 2000'li yıllarda müzik sektöründe seçili 5-10 kişinin insanlara dayatılarak dinletildiğini onların arasına girebilmenin neredeyse imkansız olduğunu dile getiren Haktan şunları anlattı: "Ben maalesef bu durumun mağduru oldum sonrasında internet hayatımıza girdi hedef kitleye ulaşmak kolaylaştı fakat bu kez bende hırs kalmamıştı. İlk kez bir sırrımı sizinle paylaşmak istiyorum. Ben bundan tam 30 yıl önce İzmir'de sahne alırken bu işi yapamayacağımı, kurtlar sofrasında yer edinemeyeceğimi düşünerek meslek değiştirmeye karar verdim. O zamanlar hatırla bir yere gelmiş olsam gururuma çok dokunurdu. Kendini ispat ederek bir yerlere gelmek de imkansız gibi duruyordu. Müziği yapamayacağıma karar verdim. Müziğin içerisinde adam kayırmacılık, 'bu bizden yürüsün, bu bizden değil beklesin' yaklaşımlarına şahit oldum bu tür olaylar yaşadığım için müziği bırakmaya karar verdim.

    Bu nedenlerden ötürü müziği bırakıp bir restoran açacaktım tüm hazırlıklarımı yaptım ve sahne aldığım mekanla konuştum. Son bir haftamdı çıktığım mekanda, bir akşam ben sahnedeyken şu an eşim olan İlknur Hanım yoldan geçerken sesimi duyuyor, etkilenip benimle tanışmaya geliyor. İşte o an benim hayatımın dönüm noktasıdır. İlknur Hanım hayatıma girdikten sonra tüm yaşantım değişi. Beni müzik yapmaya devam etmem için teşvik etti. 6 yıl sonra İstanbul'a geldik ve ilk albümümü yaptık. Kendisi benim menajerliğimi üstlendi ve hayatımızı da birleştirdik, bir ömürlük yola baş koyduk. Uzun lafın kısası İlknur Hanım sayesinde buralara geldim. O olmasaydı ben hiçbir zaman albüm yapmayacak, hiçbir zaman profesyonel müzik hayatına geçmeyecektim ve sizler beni tanımıyor olacaktınız. Neden en üst noktada değilsin konusuna tekrar dönecek olursak; ben çıkar ilişkilerinin ön planda olduğu, sahte ilişkilerin kurulduğu bu sistemin içinde yer almak istemiyorum. Fazla bir beklentim yok. Ben sesimle istersem her yerde olurum ama ben her yerde olmak değil sadece beni anlayarak dinleyen insanların kalbinde olmak istiyorum, benim bütün olayım bu. İstersem bu sesle işe helikopterle gidip gelirim fakat para hırsım da yok. Ben, sesimi etiket edip dostluklar kurmuyorum. Birde hayatımda stres istemiyorum."

    SAÇLARIM 25 YILDIR BU BOYDA, ASLA DEĞİŞMEYECEK ÇÜNKÜ...

    Saçlarım 25 yıldır böyle uzun olmasının nedeni de eşim İlknur Hanımdır. İlknur Hanım saçımı uzatmamı istemişti baktım yakışıyor bir de kuaförde zaman geçirmeyi sevmiyorum. Uzun saç kullandığın zaman sık sık saç traşı olmana gerek kalmıyor büyük bir konfor bu durum benim için. Bu nedenle de saçımı hep böyle göreceksiniz, kısaltmayı hiçbir zaman düşünmedim, düşünmeyeceğim.

    KISA BOYLU OLDUĞUMU YAZANLAR VAR, YAPMAYIN ALLAH AŞKINA BOYUM 1,93

    Gençlik yıllarında 123 kiloya kadar çıktığını anlatan Haktan Canevi, "ilk kez itiraf ediyorum; size ilginç gelecek ama ben 15 yaşındayken kilo alabilmek için bebek mamaları yiyordum. Çok zayıf bir çocuktun ve bu durum çok canımı sıkıyordu. O kadar çok mama, makarna ve pilav tükettim ki sonunda birden kilo aldım. 123 kiloydum ama sahneye o şekilde yakışmadığımı düşündüğüm için, eşim İlknur Hanım'ın da desteğiyle kiloları verdim. Bu arada internette boyumun 1,70 olduğu yazıyor. Bu kesinlikle yanlış bir bilgi, düzeltmek istiyorum. Ben 1,93 boyunda ve 86 kiloyum" dedi.

    YÜZÜKLERİNİN SIRRI NE?

    Parmağından hiç çıkarmadığı altın yüzüklerin sırrını sorduğumuz Haktan Canevi, 'baba yadigarı' cevabını verdi. Babasının aniden kalp krizi sonucu 2001 yılında vefat ettiğini dile getiren ünlü sanatçı, "Babamdan hatıra kalan bu iki yüzüğü asla parmağımdan çıkartmam, benim için çok değerliler" dedi.

    ŞARKILARIMI SADECE ANLAYANLAR DİNLESİN

    Haktan Canevi, "Bir meslekte ustaysanız o mesleğin getirilerini yapmak zorunda değilsiniz. Yani sesin iyi, sahne alıyorsun diye iki günde bir magazinde görünmen gerekmiyor. İyi şarkıcısın diye magazin figürü olmaya gerek yok. Biz kalender insanlarız çok fazla yükseklerde gözüm yok. 150 milyon insan beni sevsin tanısındansa 500 kişi beni tanıyıp şarkılarımı dinlesin ama bunu anlayarak yapsın istiyorum" dedi.

    BENİ ENGELLEMEDİLER AMA 9 YILIMI ÇALDILAR

    Haktan Canevi şunları dile getirdi; "Bir de frenlenme, engellenme düşüncesiyle ilgili olarak şu notu da belirtmek istiyorum; ilk albümü çıkarttığım zaman plak şirketiyle mahkemelik olduk ve 9 sene sürdü. Sözleşmemizi alamadığımız için o 9 sene ne sahne alabildim ne de albüm yapabildim. Benim için büyük bir zaman kaybı oldu. Televizyon programlarına katılamadık. Haktan'ın şirketi izin vermiyormuş gibi bir dedikodu yayıldı sahne alamadım. İnsanlar da bu kadar güzel sessin neden sahne almıyorsun seni engelliyorlar mı diye sormaya başladı. Televizyonda ve önemli sahnelerde olmam gereken en değerli dönemde ortalıkta yoktum. 2014 yılında kendi şirketimizi kurduk ve kendi albümlerimizi yapmaya başladık."

    HAKTAN HAYALİNİ AÇIKLADI: ÇÖPÇÜ ROLÜ BİLE OLSA BİR FİLMDE OYNAMAK!

    Haktan Canevi "Ekrana çok yakışıyorsunuz, oyunculuk yapmayı düşünür müsünüz?" şeklindeki soruya sürpriz bir cevap verdi. Çocukluğundan bu yana en büyük arzusunun bir sinema filminde yer almak olduğunu anlatan Haktan, 'Üç saniye bile olsa bir filmde rol almayı çok istiyorum. Hatta bunun için Şafak Sezer'e çok ısrar ettim. Kolpaçino serisinin son filminde bende olacaktım ama zamanlamayı tutturamadık, sete gidemedim. Fakat Şafak Sezer yeni film çektiğinde onun çağırmasına bile gerek yok sete gideceğim ve "Sen çağırmadın ama ben geldim.

    Çöpçü rolü, simitçi, poğaçacı hatta sokaktan iki saniye geçen bir adam bile olabilirim" diyeceğim' dedi. 'Yeter ki o beyaz perdede görüneyim. İleride torunlarıma 'bakın bu filmde bende vardım' diyebileyim' diyen Haktan "Bende oyuncu olacağım. Kenan İmirzalıoğlu'na rakip olacağım' gibi bir iddiam asla yok. Bu tarladaki Mehmet amcanın isteği kadar naif bir şey" şeklinde konuştu. Sibel Can'la Hüsnü Şenlendirici'nin programına katılıp da Bedduayı seslendirdiği zamanki kadar reyting alamayacağının farkında olduğunu söyleyen Haktan Canevi, "Reyting almam ama şurada oynamış diye esprisi olabilir. Bu saçlar dökülmeden bir dönem dizisinde yer alsam mesela güzel olmaz mı?" diye konuştu.

    Kaynak: Snob Magazin / Magazin

    Bülent Ersoy İzmir Haberler

    Bakmadan Geçme

    1000

    Yorumlar (1)

    gaye toraman :

    Bu adamdaki ses kimsede yok. Daha da gelmez zannımca. Popüler kültüre ayak uydurmadı, magazinin içine girmedi. Bu yüzden ekranlarda görmüyoruz. Ama ses mi ses, sanat mı sanat. Haktan Canevi'ni her zaman takdir etmişimdir sessizce köşemden izleyerek. İnşallah istediği gibi ekranlarda da izleriz kendisini

    Yanıtla00
    Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
    title