Harvard'da Anadolu ezgileri
Akyol ile Evcil, dün başlayan ve 8 Mart'a kadar sürecek turne kapsamında ABD'de 3'ü resital, ikisi orkestra eşliğinde olmak üzere, 5 ayrı konser verecek, Türk ve Batı ezgilerini seslendirecek.
Akyol ile Evcil, dün başlayan ve 8 Mart'a kadar sürecek turne kapsamında ABD'de 3'ü resital, ikisi orkestra eşliğinde olmak üzere, 5 ayrı konser verecek, Türk ve Batı ezgilerini seslendirecek. Ülkenin önde gelen klasik müzik sanatçıları arasında gösterilen Akyol ve Evcil, dün ABD'nin Connecticut eyaleti New London kentindeki Eastern Connecticut State Üniversitesi konser salonunda Eastern Connecticut Senfoni Orkestrası eşliğinde sahne alarak Wolfgang Amadeus Mozart'ın arp ve flüt konçertosunu seslendirdi.
Aynı konseri bugün Garde Art Center'da verecek sanatçılar, konserde ayrıca Türkiye'nin önde gelen bestecilerinden Ferit Tüzün'ün "Esintiler" eserini seslendirecek, konserin ikinci yarısında da Beethoven'ın 7. Senfonisi'ni dinleyicilere sunacak.
Harvard Türk ezgilerini dinleyecek
Sanatçılar, dünyanın en iyi üniversitelerinden kabul edilen Harvard Üniversitesinin davetlisi olarak 3 Mart'ta konser verecek.
Harvard Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Merkezi ile Boston Türk Konsolosluğunun iş birliğiyle verecekleri konserde Akyol ve Evcil, Türk müziği eserlerini Batı müziği ile harmanlayarak dinleyici ile buluşturacak. Belçika Kraliyet Sanat Teşvik Madalyası sahibi Evcil ile dünyanın seçkin orkestralarında konuk sanatçı olarak konserler veren Akyol, Connecticut Üniversitesinde 6 Mart'ta, yine aynı şehirdeki La Grua Center'da 7 Mart'ta müzikseverlerle buluşacak.
Evcil ve Akyol, Aşık Veysel ve Ekrem Zeki Ün'den Yunus Emre'ye kadar geniş yelpazede Türk eserlerini, Batı müziğinden Jay Ungar, Phil Coulter, J.S.Bach, Maurice Ravel, Jacques Ibert, Christoph Willibald Gluck, Piazzola ile Japon müziğinden Michio Miyagi'nin eserlerini yorumlayacak.
Flüt-arp ikilisi olarak tüm dünyada konserler veriyorlar
ABD turnesine ilişkin açıklama yapan Çağatay Akyol, flüt sanatçısı Bülent Evcil ile dostluklarının eskiye dayandığını belirterek, yıllardır dünyanın her yerinde flüt-arp ikilisi olarak konserler verdiklerini söyledi. Akyol, flüt ve arpın geçmişinin çok eskiye dayandığını, en uyumlu iki enstrüman olarak kabul edildiğini belirterek, "Enstrümanlarımızın uyumundan yola çıkarak yıllardır geniş bir repertuvarla konserler veriyoruz. Boston'da vereceğimiz konsere müzik insanlarının ilgisinin yüksek olduğu söyleniyor." diye konuştu.
"Bu davet Türkiye'de Batı müziğinin ileri gittiğini belgeliyor"
Bülent Evcil de Connecticut eyaletinin en büyük orkestralarından Eastern Connecticut Senfoni Orkestrası'nın davetlisi olarak turne yaptıklarını vurgulayarak, bu orkestrayla Mozart'ın arp ve flüt konçertosunu Türk müzisyenler olarak ABD'li seyircilere sunmaktan gurur duyduklarını belirtti. Evcil, "Alman müziğini, bizim enstrümanlarımız için geçerli olan en önemli konçertoları yazan Mozart'tan çıkmış değerli eseri ABD'de Türk sanatçılar olarak seslendirmemiz ve referans olarak alınmamız son derece önemli. Bu turneyi memleketimizin Batı müziğinde ne kadar ileri seviyelere çıktığını belgeleyen bir davet olarak nitelemek doğru olacaktır." dedi.
Her konserde yeni eserler seslendirmeye özen gösterdiklerini anlatan Evcil, Çağatay Akyol'un Aşık Veysel'in "Çiğdem Der Ki", kendisinin Ekrem Zeki Ün'ün "Yunus'un Mezarında" eserlerini de sunacaklarını belirtti.
ABD turnesi kapsamında 3 resital sunacaklarını, 2 orkestra ile konser vereceklerini aktaran Evcil, konserlere ABD'li seyircinin ilgisinin çok yüksek olduğunu bilet satışlarından anladıklarını vurguladı.
Evcil, yıllardır Çağatay Akyol ile konser verdiklerini ve çok iyi bir uyum yakaladıklarını, bu enerjinin seyirciden olumlu bir dönüşü olduğunu belirterek, şunları söyledi: "Çağatay ile Fazıl Say'ın Mezopotamya Senfonisi'nde ikimiz ovada oynayan çocuğu simgeleyen enstrümanlar çalıyoruz. Çağatay çok yeteneklidir. Çok iyi bir barok flütçüdür aynı zamanda. Ben bas flüt, o bas barok flüt çalıyor Fazıl Say'ın senfonisinde. ABD'deki konserimiz bir ilk. Japonya'da ve Avrupa'da birlikte çaldık. Sazlarını seven ve birbirini seven iki sanatçı olmamız bizi bir araya getirdi."