Hayatın Tadını Doyasıya Çıkaranların Ülkesi: İspanya
Avrupa'nın en gözde tatil rotalarından biri olan İspanya; tarihi, kültürü ve eğlenceyi bir arada arayanlar için birebir! Hayat felsefeleri 'Her şeyi yarına....
Yurt dışında tatil deyince Türkler'in en çok tercih ettiği rotalardan biri de İspanya. Gerek havası, gerekse Türkler'e yakın Akdeniz kültürüyle cazibe noktalarından biri olan İspanya, yılın her döneminde dünyanın dört bir yanından turist çekmeyi başarıyor. Ödüllü rehber ve yazar Saffet Emre Tonguç, tatilini İspanya'da geçirmek isteyenler için ülkenin tarihini, kültürünü ve görülmesi gereken yerleri anlattı:
TARİH
İber Yarımadası, binlerce yıl boyunca büyük güçleri cezbetti. M.Ö. 11'inci yüzyılda Fenikeliler, İber Yarımadası'nda kolonilerini kurdular. Ardından Yunanlar, Kartacalılar, Romalılar ve Vizigotlar geldi. 711 yılında Arapların dönemi başladı ve 1492'ye kadar sürdü. İspanya ; 16'ncı ve 17'nci yüzyıllara sömürgeleriyle damgasını vurdu. Orta ve Güney Amerika'da Brezilya ve birkaç ufak yer dışında her ülke İspanyol sömürgesi haline geldi. İspanyollar, 17'nci yüzyıldaki 'Altın Çağ' sırasında sanat ve edebiyatta büyük ilerleme kaydettiler. İspanya 1975'e kadar Diktatör Franco'nun yönetiminde kaldı. Onun ölümüyle beraber fakir tarım ülkesi çok büyük mesafeler kaydetti ve 1986'da Avrupa Birliği'ne girdi.
ALIŞVERİŞ
İspanyollar dünyaya yaşamın tadını çıkarmaya gelmişler. Biz "Bugünün işini yarına bırakma" deriz, onların yaşam felsefesi ise 'Manana', yani 'Her şeyi yarına bırak!' Yaşamın sırrını çözdüklerini düşündüklerinden stresi de hayatlarından defetmişler. O yüzden de dükkanlar saat 10.00-10.30 gibi açılıp 13.30 gibi kapanıyor. Çok yorulduklarından 'siesta' yapıp dinleniyorlar. 16.00- 16.30 gibi dükkanlarına şöyle bir uğrayıp 20.00 civarında paydos ediyorlar. Büyük mağazalara meraklıysanız, İspanya'nın her köşesinde şubeleri olan El Corte Ingles'lere çok sık rastlayacaksınız.
AKŞAM YEMEĞİ 23.00'TE BAŞLIYOR!
İspanya'da 'tapas', yani tadımlık mezeler yiyebileceğiniz barlar çok gözde. İnsanlar iş çıkışı bir içki eşliğinde bir şeyler atıştırıyorlar; ne de olsa akşam yemeği saat 22.00'den sonra! Yemeğe 20.00 gibi giderseniz, in cin eşlik ediyor size. İnsanların saat 23.00 gibi teşrif ettiği restoranlar karın doyurmak için değil, hayatın tadını çıkarmak için... Özellikle deniz ürünleriyle yapılan 'Paella' isimli pilav, milli yiyecek gibi. Soğuk domates çorbası 'Gazpacho' da çok gözde. Tapas'lar bir büyük tabakta ana yemek olarak getirilirse ona 'Raciones' diyorlar. Chorizo (Baharatlı sosis) ve Tortilla de patata (Patatesli omlet) İspanyollar'ın favorilerinden. İspanya'da garsonların İngilizce konuşmalarını beklemeyin. İngilizce mönü bulursanız, yatıp kalkıp dua edin. Bu arada meyve dilimleriyle renklendirilmiş şarapları Sangria'yı, şampanyaları Cava'yı ve Rioja şaraplarını tatmayı ihmal etmeyin. Öğle yemeğinde, restoranların çoğunda; 'menu del dia' (günün mönüsü ) dedikleri, 6 Euro'dan başlayan ve üç kap yemekten oluşan seçenekler de var. İspanya'da servis ücreti faturaya dahil edildiği için yüzde 5 civarında bir bahşiş bırakmanız yetiyor.
BARSELONA MI MADRİD Mİ?
İspanya'nın en büyük iki şehri olan Madrid ve Barselona arasında bir kıyaslama yapmak gerekirse şöyle denebilir: Düzenli, şaşırtıcı olmayan ve tipik bir Avrupa şehri görmek istiyorsanız başkent Madrid; çılgın, sıra dışı ve unutulmayacak bir şehir içinse Katalanya bölgesinin başkenti, ülkenin de ikinci büyük şehri olan Barselona'ya gidir. Madrid; İstanbul sonrası gidilen Ankara'nın dinginliğini hatırlatıyor insana. Ülkedeki yolların tam ortasında kalan Madrid'in ünlü bit pazarı Rastro; La Latina'daki Calle de la Ribera de Curtidores'de pazar günleri 10.00-14.00 arasında kuruluyor. Barselona deyince ise akla; yaşamın tadını çıkarma konusunda uzman insanlar, Akdeniz cıvıltısı, tapas barlar, La Rambla'da 'piyasa yapan' yığınlar ve şehrin adeta sembolü olan La Sagrada Familia (Kutsal Aile) Katedrali geliyor. Kent, 1992 olimpiyatları dolayısıyla yapılan makyajın ardından, dünyanın en güzel şehirleri arasına girdi. Hayatını Barselona'yı birbirinden muhteşem eserlerle donatmaya adamış Antoni Gaudi'nin şehre katkılarını da unutmamak lazım tabii.
Sabah : http: //www.sabah.com.tr