"Her Kadın Gibi Savaş Veriyorum"
Dolunay Soysert Yol Ayrımı'nda canlandırdığı 'Şükran' karakterine kendini yakın hissettiğini söyledi.
Ünlü oyuncu Dolunay Soysert, Kemal Tahir'in 'Yol Ayrımı' adlı eserinden uyarlanan aynı adlı dizide başrolde yer alıyor. Bugün TRT1'de yayınlanmaya başlayacak olan dizi, 1930'larda çok partili sisteme geçiş dönemini anlatıyor. İlker Kızmaz, Kerem Alışık, Ahmet Uğurlu ve Engin Altan Düzyatan'ın da rol aldığı proje nedeniyle son derece heyecanlı günler geçiren Soysert, kariyerini ve yeni projelerini anlattı:
Üst üste iki sit-com'dan sonra dram tarzında bir dizide rol almaya başladınız. Böyle bir tarz değişikliğine neden karar verdiniz?
İşi çok ilginç buldum. Zaten tarihi işlere ve roman uyarlamalarına her zaman merakım vardı. Uzun süredir bir dramada da yer almamıştım; bu yüzden kabul ettim.
BU DİZİ ÇEKİRDEKLE İZLENMEZ
Bize kısaca dizinin hikayesini anlatabilir misiniz?
Kemal Tahir'in 'Esir Şehrin İnsanları' üçlemesinin son kitabı 'Yol Ayrımı' kitabından yapılan bir uyarlama. 1930'larda, cumhuriyetin ilanından sonra 'Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın kuruluşuyla beraber Kuvayi Milliyeciler'in tavrını konu ediyor. Bu iki fikrin çatışmasını ve buradan doğan politik gelişmeleri anlatıyor.
Dizide nasıl bir karakteri canlandıracaksınız?
Şimdiye kadar çok görmediğim ve alışılmadık bir karakter 'Şükran'. Dönemi için girişken, özgüveni yüksek ve ayakları üzerinde duran bir kadın. Cumhuriyet dönemi sonrası için çok doğru bir kadın figürü. Son derece sevecen, candan ve yardımsever. Ayrıca kendi kültürünü ve tavrını her yerde ortaya koyabilen cesur bir kadın.
Karakterinizin hikayedeki yeri ne peki?
'Şükran', burjuvaziyi temsil ediyor. Avrupa'da eğitim almış, sonra gelip zengin biriyle evlilik yapmış ama çok erken yaşta eşini kaybetmiş. Eşinin tüm mal varlığı üstüne geçmiş ve para denetimini öğrenmiş. Bu sebepten dolayı iş hayatına dahil olmuş. Öyle olunca da erkekler dünyasında bir kadın olarak var olmaya başlamış.
Seyirci için zor mu olacak diziyi takip etmek?
İzleyicilerin çaba sarf etmesi gerekecek izlerken. Elinize çekirdeğinizi alıp ayaklarınızı uzatarak izleyeceğiniz bir dizi değil. Muhakeme yaparak izlemeniz gereken bir dizi. Seyirci biraz da zorlanmalı.
BÖYLE İŞLERE ÖZEL KADRO
Dizide sizin dışınızda oldukça iddialı oyuncular rol alıyor...
Bu dizi ve benzerleri, özel işler ve böyle işlerin özel kadroları olması gerekiyor. Ben kendimi şanslı hissediyorum böyle bir dizide rol aldığım için. Özellikle tüm kadronun, oyunculuk geçmişinin olması beni projeye dahil olurken en çok cezbeden unsurlardan biri oldu.
Dizide, yansıtılan dönemin lisanı mı kullanılıyor?
Günümüz lisanını kullanmıyoruz. Biraz daha ağır bir Türkçe var. Bu yüzden de deneyimli bir oyuncu kadrosu olması önemliydi.
Canlandırdığınız 'Şükran' karakterine kendinizi yakın hissediyor musunuz?
Ben de 'Şükran' gibi savaşçıyım. Kariyerim için her kadın gibi ben de savaş veriyorum. Kadınlar; sadece kariyer için değil, aile içinde de savaş veriyorlar.
#Sayfa#
BİR TARAFIM 1930'LARDA
Daha önce 'Mavi Gözlü Dev' ve 'Veda' adlı iki dönem filminde rol almıştınız. Bu televizyondaki ilk dönem diziniz. Sinemada dönem işi yapmakla televizyonda yapmak arasında fark var mı?
Film için hayatınızın bir dönemini ayırıp hazırlanabiliyorsunuz. Dizide ise o dönem resmen hayat biçiminiz oluyor. Benim bir tarafım şu anda 1930'larda yaşıyor. Onu her defasında oradan çekmeye çalışsam da sete her gittiğimde karşılaştığım atmosfer beni o döneme bağlıyor.
ATMOSFERDEN ETKİLENDİM
Hangi döneme ait film ya da dizide rol almak isterdiniz?
Esas favori dönemim; 1960 ve 1970'ler. Fakat, cumhuriyet kurulduktan sonraki gelişme dönemi çok entererasan bir dönem. Beni zaten atmosfer çok etkiledi; kostümlerden, mekanlardan çok etkilendim. Özellikle kostümü giyince çocuk gibi sevindim.
Seyircinin dönem işlerine olan ilgisi nasıl sizce?
Seyirciler dönem işlerini seviyorlar. Seyirci çekmek için kaygı taşıma haline takılıyorum. Siz iyi bir iş yapıyorsanız, sizi bir yerde yakalıyor seyirci.
Sabah : http: //www.sabah.com.tr