İlhan Şeşen yeni nesil şarkıcıları topa tuttu
Türk Sineması'nın efsane ismi Hülya Koçyiğit, TRT-2 ekranlarında yayınlanan "Film Gibi Hayatlar"da konuklarını ağırlamaya devam ediyor. Programın son haftaki konuğu, ünlü isim İlhan Şeşen oldu.
Türk Sineması'nın efsane ismi Hülya Koçyiğit, TRT 2 ekranlarında yayınlanan "Film Gibi Hayatlar" programında konuklarını ağırlamaya devam ediyor. Yeni dönemde yapılan şarkılar ve müzik sektörüyle ilgili de konuşan İlhan Şeşen "Çok takip etmiyorum. Sosyal medya nedeniyle o kadar çok yayılıyor ki kulağımıza geliyor. Birinin ismini duyuyorum, bakıyorum. Sevmekle eleştirmek arasında çok büyük fark var. Ben net söylüyorum. Yeni çıkan, son gençlerden hiçbirinin şarkısını beğenmiyorum. Sevmiyorum. O çocukların yaptıkları şey müzik. Şimdi bir şey sevmemek o şeyin kötü olduğunu iddia etmek değildir. Bu çocuklar müzikle uğraşıyorlar. Daha faydalı ne yapsınlar? Onun için şarkısını ben sevmişim, sevmemişim… Şimdi çok yüzeysel şeyler yazılıyor. Onlar da iki üç ayda unutuluyor, gidiyor. Hiçbir zaman literatüre girmiyor o şarkılar. Çok ender oluyor. Çoğunu sevmiyorum. Çoğunu dinlemiyorum. Hele şimdi rap denilen müzikle hiç ilgilenmiyorum. Çünkü sözlerini anlamıyorum ki. Hiçbir şey anlamıyorum" dedi. Şeşen bir albüm müjdesi vererek "Benim bir plak sözüm daha var. Bir albüm yapacağım. Orada "Keşke" diye bir şarkım var. Benim felsefem 'Keşke yoktur' Benim sözlüklerden silerim. Keşke demek hiçbir işe yaramayan bir şey. O şarkıda da "keşke"ler var ama sonunda 'Keşke yoktur ama keşke olsaydı' diyorum. Çelişkileri seviyorum. Bu ironiyi seviyorum. Benim şarkılarımda hep bir umut kapısı açık bırakırım. Karamsar bir şey kimse bulamaz"dedi.
Oğlu da müzisyen olan ve beste yapan İlhan Şeşen "Çok güzel şarkıları var. Benden çok ileri.
Bir albüm çıkardı. Çok büyük ses getirmedi. Ama çok güzel şarkıları" dedi.
Levent Kırca'nın işlettiği kültür merkezinde verdiği bir konser sonrası hayatının dönüm noktalarından birini yaşayan İlhan Şeşen "Levent Kırca benim abim, idolümdü. Kaptan pilot... Levent Kırca bizi dinledi. Yakında sahneye koyacağı bir oyunun müziklerini yapıp yapamayacağımızı sordu. "Ben yapamam" dedim. ve döndüm Bursa'ya. Fakat abim telefon etti. Çok ciddi bir şekilde "Eğer müziğe dönmezsen beni abilikten sil" dedi. Onun üzerine ben on beş gün düşündüm ve sonra karar verdim. Kolay bir karar değil. Abim öyle deyince ben on beş gün bir sıkıntı çektim. Sonra geldim. Geliş o geliş. Ben Levent Kırca'da liseyi okudum, Ferhan Şensoy'da üniversiteyi bitirdim" dedi.
Beste yapma anının başka bir alana geçme anı olduğunu belirten İlhan Şeşen bir şarkının başlangıcından bitmesine kadarki süreci uğraşmak, hayattan kopmak olarak tanımladı.
"Büyük bir konsantre. Onun nasıl olduğunu ben de bilmiyorum. O an bir şeyler yazıyorum. Hoşuma gidiyor ama hakikaten ama normal süren hayatla hiç alakası olmayan anlar. Onun için hatırlayamıyorum ben bu şarkıyı nasıl yaptım" diyen İlhan Şeşen hayatında hep doğru Türkçe kullanmaya çalıştığını söyledi. Şeşen sözlerine "Benim bu yere gelmemin sebebi hukuk. Hukuk Fakültesi olmasaydı, ben hukuk okumasaydım mümkün değil bu şarkıları yazamazdım. Samimi söylüyorum. Mümkün değil. Hocalarımız öyle bir Türkçe kullanırdı ki… Bize idoller gibi hocalar geldi. Her hocaya dikkatle bakardım. Girdikten sonra aşık oldum hukuka. Hukuk üç boyutlu bir şey. Bir silindire bakar gibi bakıyorsunuz hayata. Her tarafından. Onu öğretiyor. Bunu ben keşfetmiş değilim. Ama bunu öğretiyor hukuk. Çok farklı açılardan bakmayı…" diyerek devam etti.
Şeşen avukatlık yaptığı dönemde boşanma davalarında birçok çifti barıştırdığını söyledi. Ünlü sanatçı, "Avukatlığım zamanında da çok boşanma davam oldu. Gelenlerin çoğunluğunu barıştırdım. Boşanmak istediğini söylüyorlardı. 'Bir de eşinizi dinliyim' diyordum. Bakıyorum aralarında bir şey yok, ikisi de birbirini seviyor. Gerçekten bir çoğunu barıştırdım. Para kazanamadım tabi" dedi.
Kaynak: Snob Magazin / Magazin