İşte Ali Taran'ın Basın Açıklaması
Ali Taran, boşandığı eşi Selma Ann Desmond'un cenazesine sahip çıkmadığı yönündeki iddiaları yalanladı.
Ali Taran'ın, kanser tedavisi gören eski eşi Selma Ann Desmond, dün gece hayatını kaybetti. Taran, eski eşinin ölümünün ardından oğlu Kuzey ile birlikte Levent'te bulunan ofisinde basının karşısına çıktı. Bitkin olduğu gözlenen Taran, basın mensuplarına açıklama yaparken konuşmakta güçlük çekti.
Taran, "Sizlerin karşısında çıkıp şov yapmak, bir şeyler savunmak gibi bir derdimiz yok. Oğlum yanımda. Onun annesi benimde yıllarca hayatımı paylaştığım biri. Bir savunma içerisinde değiliz. Dün hakka yürüdü. Allah rahmet eylesin. Konuya bir magazin olayı gibi bakmıyoruz. Biraz da oğlum adına söylüyorum. Yapılması gereken, hepinizin bildiği işler var. Bu işlerle uğraşıyoruz, Kuzey de yalnız kapmasın diye, bütün ekip arkadaşlarımla. Her şey normal cereyan edecek derken şu an Zincirlikuyu Gailhanesi'nde" diye konuştu.
Eşinin cenazesinin sahipsiz kaldığı yönünde bazı haberler çıktığını belirten Taran, "Bunun böyle olmayacağını söylemek için buradayız. Dün akşam kendisi oraya götürüldü. Yine oğlumun ve anneannesinin isteği üzerine Cuma günü defnedilmesine karar verildi. O nedenle bir bekleme içerisindeyiz. Onun dışında pek söyleyecek bir şey yok" dedi.
Taran, bir basın mensubunun "En son ne zaman görüştünüz?" sorusu üzerine de, "Ben son zamanlarda görüşmedim. Twitter'da yazılanları falan bir tarafa bırakıyorum. Ama gerek evliliğe bakışım, gerek aile yaşantısına bakışım twitter'da 4-5aydır yazılanların doğru olmadığını söylemek istiyorum. Sizlere de bir hesap verme şeklinde söylemiyorum. Bu vesileyle bunu da, şunu da söyleyeyim gibi bir derdimiz yok. Kuzey Amerika'dan okulundan izin alıp geldi. İyi ki de gelmiş. Benim belki bir ricam olabilir. Oda magazinsel sorulara cevap verecek halim yok. Onun için çok da alışık değilim bu tür konulara, böyle durumda konuşmaya" şeklinde konuştu.
Taran'ın oğlu Kuzey ise son ana kadar annesinin yanında olduğunu ifade ederek, "Acı çekmeden son günlerini geçirdiğine eminim. Yapabileceğimin en iyisini oğul olarak yaptım. Çok nasihat verdi. Geldiğimden itibaren çok ağır olmasına rağmen ben uyuduktan sonra yanıma gelip, hasta olduğunu belli etmemeye çalışmıştı. Tabii ki çok üzgünüm ama kabullenmek zorundayım" dedi.
Kuzey Taran, bir basın mensubunun, "Bundan sonra ne olacak. Babanın yanında mı kalacaksın, yoksa yalnız mı yaşayacaksın?" sorusuna ise, "Onlara daha karar vermedim. Her zaman üniversite mezunu olmamı istedi. Ben yine onun beni nasıl görmek istediğini bildiğim için elimden geldiği kadar onu mutlu etmeye çalışacağım. O hep benimle biliyorum. Elimden geldiğince onu mutlu edeceğim" diye karşılık verdi.
Ali Taran ise bir basın mensubunun, "Cenaze evinde sizin yakın dostlarınızı gördük. Acun Bey vardı, Okan Bey vardı" demesi üzerine, "Onlar benim yakın dostlarım değil. Bir zamanlar öyleydi" diye konuştu. Taran, "Eşinizin anısına bir eser ya da bir şey düşünür müsünüz?" sorusuna da, "Böyle bir şeyi şu anda düşünecek durumumuz yok. Ama sadece duygularımız açısından Kuzey de, ben de onun istediği gibi bir vefat ilanı hazırladık. Ben reklamcı olduğum için bu tür ilanları hazırlamak belki en zoru oluyor. Ama her şeyin Allah'tan olduğunu bildiğimiz için de teslimiyet içerisinde yapmaya çalışıyoruz" şeklinde cevap verdi. Taran, "Unutamadığınız bir anınız var mı?" sorusuna ise cevap vermekten kaçındı.
Sabah : http: //www.sabah.com.tr