Haberler

    'Kadavra bağışını vefat eden kişi değil, vasileri yapıyor'

    Güncelleme:
    Abone Ol

    Seyfi Dursunoğlu'nun vefatının ardından 'bedenini kadavra olarak bağışlayacağını' söylediği bir televizyon programı kaydı yayımlandı.

    Seyfi Dursunoğlu'nun vefatının ardından 'bedenini kadavra olarak bağışlayacağını' söylediği bir televizyon programı kaydı yayımlandı. "Öldükten sonra tıp okuyan çocuklarıma bir faydam olsun" sözleri bağış isteğini açıkça gösterse de vasilerinin kararıyla defnedildi. Prof. Dr. Esat Adıgüzel'e kadavra ihtiyacını, sözlü beyanın yetmediği bağış prosedürünü ve tüm merak edilenleri sorduk.

    Kadavra nedir?

    Tıp fakültelerinde anatomi eğitimi için kullanılan cansız insan bedenidir. Özel olarak bir solüsyonla ilaçlanarak çürümesi engellenir ve yüzyıllarca kullanılabilir.

    Kadavra bağışının önemi nedir?

    Eğitimin önemli bir parçasıdır. Olmazsa anatomi eğitimi çok havada kalır.

    Türkiye'de kadavra bağışı nasıl yapılıyor? Kişinin ölmeden önce isteğini nasıl bildirmesi lazım?

    Ülkemizde vasiyet kanunu olmadığından her şey vasilerinizin uhdesinde. Aile istemezse kişinin bırakacağı sözlü ya da yazılı belgenin geçerliliği yoktur. Bir yakınınızın bedenini kadavra olarak bağışlamak istiyorsanız herhangi bir üniversitenin tıp fakültesini arayabilir ya da daha kolay yoldan derneğimize ulaşabilirsiniz. Biz gereken her şeyi sağlıyoruz. Öldükten sonra bedeninin kadavra olarak kullanılmasını isteyen kişinin bu durumu yakınlarına çok iyi anlatması gerekir ve bir dosya kağıdına beyanını yazıp evinde bulundurması faydalı olur.

    Kadavranın mezarı olmaz diye bir inanış var. Nedir doğrusu?

    Bu söz konusu değil. Aile istediği zaman, uygun gördükleri usullerde ve istedikleri yere bedeni defnetmekle yükümlüyüz. İsterlerse bir gün sonra bile gelip alabilirler.

    Kadavraların yaş, cinsiyet çeşitliliği önemli mi?

    Mutlaka. Verilen eğitime göre öğrenciye göstereceğiniz yapılar da cinsiyet de farklılık gösteriyor.

    Peki ya çocuk...

    Ne Türkiye'de ne de yurtdışında rastladım. Aslında büyük eksiklik, olmalı.

    Bağışı oranı ne durumda?

    Oldukça düşük. Yüksek olan iller var. Mesela İzmir'deki fakültelerin kadavra ihtiyacı yok. İstanbul da fena değil, Ankara'da daha az. Doğuya gittikçe sıfırlanıyor. Ben Denizli'de çalışıyorum, 20 yılda dört bağış oldu. Biri hocamızdı.

    Türkiye'de her fakültede bir kadavra yok mu?

    Olması için elimizden geleni yapıyoruz ama maalesef olmayan fakülteler de var.

    Yurtdışındaki fakültelerde durum nasıl?

    Gördüklerime dayanarak Avrupa'nın bu konuda daha önde olduğunu söyleyebilirim ama inanca bağlı değişiyor. İtalya Katolik; oradaki fakültede yoktu. Viyana'da ya da Almanya'da bir fakültede en az 100 kadavra var. Avustralya'da Melbourne'de 400'e yakın kadavra vardı, oradan diğer okullara dağıtıyorlardı.

    Kimsesizlerin bedenlerini kullanmak etik değil

    Ülkemizde kadavraların suçlu bedenlerine ait olduğuna dair inanışlar var, doğru mu bu?

    Ortaçağın karanlığından çıkıldığı aydınlanma döneminde daha çok mahkümların bedenleri kadavra olarak kullanılmış. Ülkemizde kanun çerçevesinde bu iş yapılıyor. Kimsesiz bedenlerin sahipleri çıkıncaya kadar saklama yetkisi altı ay süreyle üniversitelerin anatomi anabilim dalında. İlaçlayarak altı ay süreyle bekletiliyor, eğer sahibi gelirse teslim ediliyor. Altıncı ayın sonunda kanun bu bedenlerin eğitim ve bilimsel amaçlı kullanılmasına izin veriyor. Biz kadavra bağışının, kan bağışı, organ bağışı gibi olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Kimsesiz ya da mahküm bedenler değil, bağış yöntemiyle bu iş gerçekleştirilmeli aslında. Artık ülkemizde kadavra bağışının oranı yükselmeli ve bu iş bağış usulüyle devam etmeli. Bana sorarsanız kimsesiz insanların bedenini kadavra olarak kullanmak etik değil zaten.

    Kaynak: Hürriyet / Magazin

    Seyfi Dursunoğlu Türkiye Magazin Haberler

    Bakmadan Geçme

    1000
    Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
    title