Kadına Şiddete Seyirci Kalmayalım
Devlet Tiyatroları, 'Ben Seyirci Değilim!' İsimli Projeyle Kadına Şiddete Dikkat Çekecek.
Kadına şiddet... Hala önü alınamayan, günümüzün en önemli sorunlarından biri. Her yıl binlerce kadın şiddete maruz kalıyor. Ortaya çıkan rakamlar ise gerçekten tüyler ürpertici... Tiyatrodaysa, bugüne kadar hiç yapılmamış önemli ve kapsamlı bir proje hayata geçiriliyor. Devlet Tiyatroları, kadına şiddete karşı duyarlılık yaratmak ve kadını koruma derneklerini desteklemek için bir kampanya başlattı.
TEMSİLİ AFİŞ HAZIRLANDI
Devlet Tiyatroları'nın katkısıyla hayata geçirilen 'Ben Seyirci Değilim!' isimli proje için çeşitli temsili afişler hazırlandı. Afişlerde; Erdal Beşikçioğlu, Sumru Yavrucuk, Ayça Bingöl ve Bülent Emin Yarar gibi önemli oyuncuların fotoğraflarına yer verildi.
OCAK AYINDA İZLENEBİLECEK '
Ben Seyirci Değilim!' projesi kapsamında; Seray Şahiner'in yazdığı, Serap Uluyol Karanfilci'nin oynayacağı tek kişilik oyunu Nazan Kesal yönetecek. Uzun süredir kafa yorduğu kadına şiddet konusunda aktif bir çaba içine girmekten oldukça memnun olduğu her halinden belli olan Kesal, Ocak ayında seyirciyle buluşturmayı düşündükleri oyun ve projeyle ilgili çarpıcı detaylar verdi.
ÜRÜNLERİN GELİRİ MOR ÇATI'YA
Öncelikle böyle bir projenin önemine değinen Kesal; Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Mustafa Kurt'un projeye çok destek verdiğini ifade etti. Ancak, sadece bu destek yeterli değil. Kadına şiddet konusunda sorumluluğun paylaşılması adına diğer büyük kurum ve kuruluşlardan destek beklediklerini özellikle belirten Kesal, şöyle konuştu: "Proje için tişört ve kupa gibi bazı ürünler tasarlanacak ve bu ürünler satışa sunulacak. Ürünlerden elde edilecek olan gelir, Mor Çatı Kadın Sığınma Evi'ne bağışlanacak. O yüzden bu hayati projeye her kesimden destek bekliyoruz. Sponsor arayışlarına da devam ediyoruz." Ünlü oyuncu Nazan Kesal sözlerini şöyle sürdürdü: "Kadının en yakınından; abisinden, babasından, eşinden, sevgilisinden, yani kalbine değenden gördüğü şiddetin sonu gelmeli. Bu dünyada erkek ne kadar kıymetliyse, kadın da o kadar kıymetli, ki bence kadın doğurganlığı sebebiyle erkekten bir adım önde. 21'inci yüzyılda kadınlara hala uygulanan şiddet, kesinlikle kabul edilemez geliyor bana..."
HER KADININ BAŞINA GELEBİLİR
Oyunda izleyiciler, 14 ila 21 yaşları arasında bir kadının hayatına tanıklık edecek. Bu tanıklıkları sırasında kadının umutsuzluğunu, sevgisini ve korkularını izleyecekler. Oyun öncesinde, izleyici kadın seyircilerden önce babasının adı, sonra kendi adını söylemesi istenecek. Oyunun son sahnesinde kadın öldüğünde bu kayıtlar izleyicilere dinletilecek. Böylece izleyiciyle şiddet gören kadın arasında empati yaratılacak.
Sabah : http: //www.sabah.com.tr
