"Karaoğlan"ın yaratıcısı Suat Yalaz son yolculuğuna uğurlandı
lk kez 1 Nisan 1963'te yayımlanmaya başlayan ve Türk çizgi roman tarihinin en uzun soluklu çalışmalarından biri olan "Karaoğlan"ın yazarı Suat Yalaz için Zincirlikuyu Camisi'nde öğle vakti cenaze namazı kılındı.
lk kez 1 Nisan 1963'te yayımlanmaya başlayan ve Türk çizgi roman tarihinin en uzun soluklu çalışmalarından biri olan "Karaoğlan"ın yazarı Suat Yalaz için Zincirlikuyu Camisi'nde öğle vakti cenaze namazı kılındı. Camide, sanatçının eşi Necla Yalaz ve oğlu Kaan Yalaz taziyeleri kabul etti.
Burada açıklamada bulunan yeğeni Levent Tebebağ, "dünya iyisi bir insan" şeklinde tanımladığı dayısının, karikatür dünyasının önde gelen isimlerinden biri olduğunu söyledi.
Tebebağ, dayısının henüz 30 yaşlarındayken çizmeye başladığını aktararak, "Aptullah Ziya Kozanoğlu vardı. Dayım onun yazdıklarını çizerdi. Kozanoğlu vefat ettikten sonra da dayım kendi başına çizmeye başladı." dedi. "Altay'dan Gelen Yiğit : Karaoğlan" filmini ise dayısını 32 yaşındayken çektiğini ve bu anlamda kendisini başarılı bulduğunu ifade eden Tebebağ, "1970'li yıllarda Paris'e gitti. Orada 20 yıl filan kaldı. Sonra tekrar Türkiye'ye döndü." ifadelerini kullandı.
"Amcam, resim ve hikaye anlatımında farklı bir yapıya sahip"
Usta çizerin yeğeni Cüneyt Yalaz, amcasının Türkiye'de resimli roman alanına birçok yenilik getirdiğine dikkati çekerek, "O zamanlar çocukken anlamazdık. Ama büyüyünce ve sanatla ilgilenmeye başlayınca, eserlerini okuyunca çok farklı bir çizgiye sahip olduğunu gördük. Hem resim anlamında hem de hikaye anlatma anlamında farklı bir yapıya sahip. Bence çok yenilikçi biri." değerlendirmesinde bulundu.
Cüneyt Yalaz, amcasının çizdiği "Karaoğlan" karakteri ile Türk gençliğine bir model sunduğunun altını çizerek, şöyle devam etti:
"Hem kendi ülkesinin köklerinden beslenen hem de yüzü Batı'ya bakan bir karakter yaratmıştı. Bu açıdan da değerli bir sanatçıydı. Ayrıca pek üzerinde konuşulmaz ama amcamın sinemacı kişiliği de önemliydi. Onun filmlerini izlediğim zaman benzer türlere sokulan yapımlardan çok farklı olduğunu, daha özenli ve detaylı çalışılan filmler olduğunu düşünüyorum. Zaman zaman da sinemada daha fazla var olmak istediğini söylerdi. Ama maddi koşullar, yurt dışında yaşaması gibi nedenlerle bu hayali çok gerçekleşmedi."
"Dünyada bir örneği olmayan insandı"
Yazar Adnan Yeşiltaş da Suat Yalaz'la çok iyi bir dostluk yaşadıklarını anlatarak, "Dünyada eşi benzeri bulunmayan dostluğumuzdan öte öncelikle benim ağabeyimdi. İlk kitabım için yazılar yazdığında, ben kendimi tanımadığımı gördüm. Suat ağabey, öylesine beni bana anlatmıştı ki, hem gurur duydum hem de kendime olan güvenim geri geldi. İnsanı onore etmeyi çok severdi. İnsanlarda herkesin göremediği yanları görürdü. Sıradan biri değildi. Yazılarımda ve şiirlerimde her zaman ondan etkilenmişimdir." diye konuştu.
Suat Yalaz'ın yakın arkadaşlarından çizgi roman koleksiyoneri Özgür Ateş ise beraber birçok çalışmaya imza attıklarını belirterek, şunları kaydetti: "En son Karikatür Derneğinin bir sergisi olmuştu. O konuda benden destek istemişti ve beraber 2018'in sonunda çok güzel bir sergi yaptık. Güzel bir katalog hazırlandı. Onun tüm hayatını anlatan, tüm eserlerini içeren, görseli güzel bir katalog oldu. Suat ağabeyin vefatıyla aynı gün 2 kötü haber alınca, tüm Çizgi Roman Okurları Derneği olarak büyük üzüntü yaşadık. Gerçekten Suat Yalaz ve Abdullah Turhan, Türkiye'nin iki büyük ustasıydı. Modern Türk çizgi roman sanatının başlangıcını yapan ve dünyada da örneği olmayan bir insandı Suat Yalaz. Çok üzgünüm. Ülkemizin başı sağ olsun."
Cenaze namazına Suat Yalaz'ın ailesi ve yakınlarının yanı sıra sinema ve çizgi dünyasından aralarında Aslan Şükür, Necati Derya, Kudret Sabancı, Ersin Burak, Ömer Muz, Mahmut Turan, Savaş Okutan ve Yılmaz Atadeniz'in bulunduğu birçok kişi katıldı.
Suat Yalaz'ın cenazesi, Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi.