Köpeğin Hediye Edilmesine Karşıyım
'Arkadaşım Max' filmiyle sinemaya adım atan, ekranın 'iyi anne'si İnci Türkay: Anne rolünün üzerime yapışmasından hiç rahatsız değilim.
Ekranın sempatik ismi İnci Türkay, küçük bir çocukla bir köpeğin dostluğunu anlatan 'Arkadaşım Max' filmiyle izleyiciyle buluşuyor. 7 Haziran'da vizyona girecek filmle ilk kez sinema deneyimi yaşayacak olan Türkay, "Bu filmi izleyen herkes, köpek sahibi olmak isteyecek" diyor. Türkay, GÜNAYDIN'ın sorularını yanıtladı...
Filmle ilgili neler hissediyorsunuz?
Çok sulugözlü ve duygusal biri olduğum için epey ağladım. Son sahne beni çok etkiledi. Genelinde neşeli, keyifli, şirin ve sıcak bir film oldu.
Kendinizi izlerken eleştirir misiniz?
Her zaman... Kendimi hiç beğenmem. Mesleğimde "Ay ne güzel yapmışım!" dediğim tek bir iş yoktur. Hep daha iyisi olsun istiyorum.
İlk filminizde anne rolünde izleyeceğiz sizi. "Keşke daha fazla filmde rol alsaydım" dediğiniz oldu mu?
Hayır ama bu filmde rol almasaydım, "Keşke o anneyi ben oynasaydım" derdim. İyi işlerde olmak istediğim için biraz seçici davrandım. Bu filmle başlamak kısmetmiş.
ÇOCUK FİLMİ ÇEKİLMİYOR
Bu filmde size cazip gelen şey neydi peki?
Ben kariyerini, hedeflerini çocuklara yöneltmiş, tüm yatırımını çocuklara yapmış bir oyuncuyum. O nedenle ilk filmim bir çocuk filmi olsun istedim. Daha önce de üç çocuk filmi projesi geldi ama olmadı.
Neden?
Türkiye'de çok fazla çocuk filmi çekilmiyor. Yapımcılar da pek yanaşmıyor. Riskli görülüyor ve küçümseniyor. Çocuğa yatırım yapmak lazım. TV'de bile çocuklar için doğru düzgün eğitici programlar yok... Çocuk kahramanı olmanın, çocuk sevgisi kazanmanın önemi hala anlaşılmadı.
Çocukların setlerde olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Çocukların sette çalışmasına çok üzülüyorum ama elbet çocuk oyuncuya da ihtiyaç var. Bu konuda düzenlemeler getirilmesi gerekiyor. Bir de telif hakkı alamıyoruz. Ben 'Sihirli Annem'in tekrarlarından telif alsaydım, hepimize Boğaz'da yalı alırdım. Sosyal hakkımız, güvencemiz yok; çocukların da yok. Allah'a emanet çalışıyoruz.
Bunun çözümü nedir?
10 senedir bunun mücadelesini veriyorum. Yönetmenlerle, yapımcılarla çocuklar adına çok kavga etmişimdir. Çocuğun sınavı var; gece 3'te hala sette... İsyan edip iki kez seti terkettim! Ben gidersem çekim biter ve çocuklar evlerine gider diye.
HALA 'BETÜŞ' DİYORLAR
10 yıl süren 'Sihirli Annem' serüveniniz var. Size hala 'Betüş' diyen var mı?
Tabii, hala 'Betüş' diyorlar. Hatta şu sıralar TRT Çocuk'ta bir dizim var; oradaki ismimle seslendiklerinde hiç oralı olmuyorum, 'Betüş' dediklerinde dönüp bakıyorum. Bütün anne rolleri bana geliyor.
Bu rolün üstünüze yapışmasından rahatsız mısınız?
Hayır, hiç rahatsızlık duymuyorum. Televizyonda 'iyi anne' rolleri yapışsın; tiyatroda zaten bambaşka rollere bürünüyorum. Zaten tiyatro seyircisi beni 'Sylvia' rolüyle tanıyor.
EVİMDE ÖDÜLERİMİ KOYACAK YER YOK!
Oyunculuk anlamında tatmin noktasına ulaştığınız bir dönem mi yaşıyorsunuz?
Aynen öyle. Evime girip bakın; ödül koyacak yer yok. Tiyatroda birçok ödül aldım. Televizyonda tarihe geçmiş, 10 yıl süren bir dizi (Sihirli Annem) yaptım. Her şeye rağmen oyunculuk, hayatımın merkezi değil; sadece mesleğim. Kendi içimde huzurlu bir insanım ve hayatta aradığım tek şey huzur. Bunu da oğlumla buluyorum...
KÖPEĞİN HEDİYE EDİLMESİNE KARŞIYIM
Film bitikten sonra herkes bir köpek sahibi olmayı isteyecek bence. Siz ne düşünüyorsunuz?
Evet, isteyecek ama bu konuda çok dikkatli olmak lazım. Anneler çok iyi düşünsün. Eve aksesuvar almıyorsunuz. Köpek sahibi olmak, çok ciddi ilgi ve sorumluluk isteyen bir konu. 20 kere düşünsünler; bir hevesle gidip köpek almasınlar. Bakın sokakta bir sürü cins köpek geziyor. Yazık etmeyin hayvanlara!
TAM BİR KÖPEK DELİSİYİM!
Hayvanların hediye edilmesine de karşısınız sanırım...
Canlının hediyesi olur mu hiç! Birisi kucağında bir bebekle gelse, "Al sana doğum günü hediyesi" dese olur mu?
Ama sizin köpeğiniz de Gencay Hanım (Gürün) tarafından size hediye edilmiş...
Doğru, Gencay Hanım köpeğimi bana bir köpeği canlandırdığım 'Sylvia' oyununun başarısı sebebiyle verdi. 100'üncü oyun kutlamasından sonra bana büyük bir jest yaptı. Gencay Hanım, ne kadar hayvansever ve köpek delisi biri olduğumu bilir. Benim o köpeğe bakacağımdan en ufak bir kuşkusu bile yoktu. Öyle de oldu zaten...
Sabah : http: //www.sabah.com.tr