Madrid'i Mardin Sanmış!
Berke Üzrek, oynadığı "Marmara" filminin yarışacağı Madrid Festivali'ni, Mardin Festivali sanmış.
Daha çok dizi filmlerden tanıdığımız genç oyuncu Berke Üzrek, yönetmenliğini Flavia Casa'nın yaptığı ' Marmara' adlı filmdeki başarılı performansıyla dikkatleri üzerine çekti. Filmdeki rolüyle, 6-9 Haziran'da düzenlenecek Madrid Film Festivali'nde 'Yabancı Dilde En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu' ödülüne aday gösterilen Üzrek, festivalde kendisini değil Türkiye'yi temsil edeceğini söylüyor...
TEKSAS OLMADI AMA...
Flavia Casa'nın filmi ' Marmara'da nasıl rol aldınız?
Filme sürpriz bir şekilde dahil oldum. Uzun süredir yabancı bir filmde rol almak istiyordum. Fransız bir yönetmenle tanışmıştım. Teksas'ta bir filmde rol alacaktım. Teksas'ta yaşayan kuzenimle biraz aksan çalışıp deneme çekimine gittim. O film olmadı ama yönetmeni, film çeken bir arkadaşına beni önermiş. Sonra bana ulaştılar, "Balıkçı rolünü oynar mısınız?" dediler. Ben de eğlenceli olur diye düşündüm. Marmara Adası'nda gerçekleşen çekimlerde dört gün kaldım. Filmde, Türk olan babaları vefat ettikten sonra Marmara Adası'nda buluşan üvey kardeşlerin hikayesi anlatılıyor. Ben de adada yaşayan bir balıkçıyı oynuyorum.
Madrid Film Festivali'ne aday olduğunuzu duyunca ne hissettiniz?
Çok şaşırdım. Bir arkadaşımın attığı mesajla öğrendim haberi ama ben Madrid yerine Mardin sandım. Daha önce rol aldığım bir projeyle Malatya Film Festivali'nde yarışmıştım. Bu sefer de Mardin'e gidiyorum herhalde dedim. (Gülüyor) Sonra bana mesaj atan arkadaşımı aradım, işin aslını ondan öğrendim. İnternetten araştırınca da doğru olduğunu gördüm. Daha sonra yönetmenle iletişime geçtim; o da filmi festivale gönderdiğini ancak henüz resmi bir cevap gelmediğini, haberi benden aldığını ve çok mutlu olduğunu söyledi.
Performansınızın dikkat çekmesinin nedeni ne sizce?
Filmde, Türkçe'yi bozarak konuştuklarında İngilizce gibi konuştuklarını ve anlaşıldıklarını sanan insanlar gibi konuştum. Benim rolümün en büyük rengi buydu bence. Herhalde bu da ilgi çekici geldi. Oyunculuk yapıyorsanız, elinizden gelenin en iyisini yapacaksınız. Böyle fırsatları değerlendirmek lazım. 'Start' ile 'stop' arasındaki iki dakikalık zaman içinde eteğinizdeki bütün taşları dökmeniz gerekiyor.
BOL ÖDÜL ALALIM?
Ödül konusunda iddialı mısınız?
En az diğer beş aday kadar iddialıyım! Japonya, İtalya ve İsveç'ten aktörlerle aynı kategoride yarışıyoruz. Aslında bu yarışmaya kendim adaymışım gibi düşünmüyorum. O insanlar Türkiye'den bir enerjiyle karşılaşacaklar. Orada Türkiye'yi temsil edeceğim. İlgiyle karşılayacaklarını düşünüyorum.
Timuçin Esen de festivalde, 'Labirent' filmindeki rolüyle 'Yabancı Dilde En İyi Erkek Oyuncu' ödülüne aday...
Umarım hepimiz ödül alırız ve Türkiye'ye bol ödülle döneriz.
#Sayfa#
TÜRKÜCÜLERİN YERİNİ MODELLER ALDI
İlk olarak 16 yıl önce 'Gurbetçiler' dizisinde rol almıştınız, değil mi?
Şöhret denilen tanınmışlık durumunu küçük yaşlarda yaşadım. Aslında o zaman oyuncuların şöhret olmak gibi bir algısı yoktu. Oysa artık birçok kişi oyunculuğu, ünlü olmak için yapıyor.
Peki, şimdi durum nasıl?
Herkes oyunculuk yapabileceğini sanıyor. Türkiye'nin en iyi oyuncuları iki sene önce türkücü, şimdi ise modellermiş gibi görünüyor. Bu ülkede değer bilmiyoruz. İnsanların değere karşı bir düşmanlığı var sanki...
BANA ÇOK TERS KABUL ETTİM OLAN BİR ROLÜ
Erdal Rahmi Hanay'ın filmi 'Saba'da da 'Ahmet' karakterini oynadınız. İzleyiciler bu filmde farklı bir Berke Üzrek mi görecek?
Bu karakterin negatif kutuplu olması benim çok ilgimi çekti. Her şeye sahip olmasına rağmen bir derdi var. Aslında bu rol için ters bir kast olduğumu düşünüyorum. İçimizdeki negatif duyguları ön plana çıkarttığımızda nasıl bir şey ortaya çıkacak; bu benim için araştırma konusuydu. O yüzden bu işin içine girdim. Bu filmin başrolünde oyunculuk var.
ENGELLİ HİKAYESİ
Başka yeni projeleriniz var mı?
Yeni bir film projesi var. Hikayesi çok ilginç. Engelli bir kızın hikayesini anlatacağız. Filmde gerçekten engelli bir kadın oynayacak. İlk tanıştığımızda bende, bizleri duyamadığı için algılamadığı hissi uyanmıştı. Ama sonradan çok zeki biri olduğunu anladım. Bu kızın hikayesini perdeye yansıtacağız. Hikaye, "Acaba 28 yaşında spastik olmasam nasıl olurdum?" sorusuna yanıt arıyor. Hikayeyi okuduğumda çok heyecanlandım. Temmuz, Ağustos ayı gibi çekimlerine başlayacağız.
Sabah : http: //www.sabah.com.tr