"Makyajsız Sahaya Çıkmam"

2012 Londra Olimpiyatları'nın açılış töreninde Türk Bayrağı'nı taşıyan milli voleybolcu Neslihan Darnel : Maça çıkmadan makyaj yapıyoruz. İşimize saygı duyduğumuz için görünümümüze özen gösteriyoruz.

A Milli Kadın Voleybol Takımı ve Eczacıbaşı Spor Kulübü'nün voleybolcusu Neslihan Darnel, hem güzelliği hem de yeteneğiyle çok konuşuluyor. Son olarak olimpiyatlarda Türk bayrağını da taşıyan Darnel, GQ dergisinden Caner Eler ve Onur Erdem'e özel hayatı, kariyeri ve gelecek planlarını anlattı:

Olimpiyat açılış töreninde Türk Bayrağı'nı taşımak, çok gurur verici bir olaydı. Beni seçmelerini beklemiyordum; sürpriz oldu. Bayrağı taşırken içimden sürekli dua ettim: "Allah'ım lütfen takılıp düşmeyeyim!"

HİÇ PAS SEÇMEM

Twitter'da herkesi tek tek yanıtlamakta zorlanıyorum. Genelde çok güzel mesajlar alıyorum ama çoğu zaman toplu bir teşekkürle cevap vermek durumunda kalıyorum. Gönül ister ki, herkesle birebir iletişim kurayım ama maalesef yoğunluktan dolayı beceremiyorum.

Çin maçından sonra çok komik bir mesaj gelmişti mesela, hatta sinirlerim de bozuldu okuyunca ama güzeldi. "Doğru oyna lan!" yazmış biri. Sonra düşündüm, "Adam haklı ya, biraz doğru oynamam lazım" dedim kendi kendime. Çok sempatik ve doğal bulmuştum o tepkiyi.

Red Hot Chili Peppers'ın basçısı Flea'nın Twitter'dan hayranlığını itiraf ettiğini maçtan hemen sonra telefonuma baktığımda gördüm. Bir hayli şaşırdım. Hatta hemen Orkun'u (eşi Orkun Darnel) aradım.

Oynarken hiç pas seçmem. "Bana şöyle biraz filenin üstüne atın, yeter" derim hep. Beşiktaşlıyım ama Orkun yüzünden Galatasaray'da loca kombinem var. Tatlı su fanatiğiyim!

Bazen isyan ediyorsun tabii... Biri gitmiş Şampiyonlar Ligi'ni kazanmış voleybolda, küçücük bir haberle görüyorlar, diğer tarafta bir futbolcu sevgilisiyle öğle yemeği yemiş, yarım sayfa...

EŞİMİ BEN TAVLADIM

Orkun beni çenesiyle tavladı diyebilirim. Evlenirken, "Bak ben evlenirim ama 26 yaşından önce çocuk yapacağım, ona göre" dedim. Yani birazcık da ben tavladım onu. Akdeniz Oyunları'nda tanışmıştık. Orkun o zaman sutopu oynuyordu. Altı ay içinde evlendik. Sporcuyken aile kurmak kolay değil. Özellikle de kadın sporcuysan, eşlere çok fazla iş düşüyor. Sağ olsun Orkun da sonuna kadar destek veren bir yapıya sahip.

Kızım Zeynep'in doğumu biraz komik oldu. Doğum beklenenden 17 gün erken oldu. O sırada İspanya'daydık. Orkun gidip ip almış atlamak için. Terasa çıktı. Ben de izliyorum ama atlayamıyor. Göstereyim dedim, kimse de beni durdurmadı, "Ne yapıyorsun?" diyen de olmadı. İşte ben atlayınca doğdu Zeynep!

KADINLAR ÇABUK OLGUNLAŞIYOR

Ben ojelerden hiç anlamam, oje de süremiyorum. Takım arkadaşlarım bana sürüyor. Maça çıkmadan makyajımızı yapıyoruz, özel olarak hazırlanıyoruz. Kadın işe giderken makyajsız, saç baş bir yerde mi gidiyor? Biz de işimize saygı duyuyoruz ve görünümümüze dikkat ediyoruz.

Profesyonellik kadın sporcularda çok daha erken ve sağlam bir şekilde gelişiyor. Ukalalık yapmak istemem ama kendimce yaptığım gözlemlere göre erkeklerde çocuksu kavgalar, kaprisler ve takım içi anlaşmazlıklar daha fazla. Sevmediği insanla çalışamayanlar var mesela. Olgunluktan uzak davranışlar ve hal-tavır söz konusu olabiliyor. Kadın sporcularsa bunu çok daha çabuk ve iyi bir şekilde aşmayı başarıyor. Sevmesen, anlaşamasan bile birbirine saygı duyman, beraber o sahaya çıkıp savaşmayı becerebilmen gerekiyor.

ŞEFKAT İSTEYEN BANA GELİYOR

Doktorumun da desteğiyle 3.5 aylık hamileyken bile oynadım. Doğumdan sonra da 40 gün içinde geri döndüm. O yüzden çok kolay oldu. Fakat annelik insanın karakterini çok değiştiriyor. Ben çok daha vurdumduymaz, umursamaz bir tiptim.

SPORCU OLSUN

Zeynep doğduktan sonra her şeyden endişe eder oldum. Takım içinde bile daha fazla sorumluluk almaya başladım. Takımda anne şefkati isteyen hemen benim yanıma geliyor artık.

Sabah antrenman yapıp öğlen kulüpte kalıyorum. Zeynep de okulda oluyor zaten. İkinci idman da bitince direkt eve gidiyorum ve bütün akşamı kızıma ayırıyorum. Zeynep'in bir ismi daha var, Penelope. Hatta kolumdaki dövmede Penelope yazıyor. İspanya'da doğduğu için, ileride vatandaşlık hakkı da olacağından, bir de İspanyolca isim koyduk. Voleybolla çok ilgili, antrenmanlarda bizimle birlikte oynuyor bazen. Sporun içinde olsun, takım sporlarından birini yapsın isterim ama kendi tercihi.

TAKTİK YAZDIĞIM KAĞITLAR EVDE

Ben gidiyorum, kızlarla antrenman yapıp dönüyorum. Ama işin kötüsü, Orkun da kızlarla antrenman yapıp dönüyor. Birazcık sıkıntı var tabii. Mesela biri arıyor, gecenin bir vakti, yok efendim kombisi bozulmuş. Orkun kalkıyor, gecenin bir yarısı kombiciyle kızın evine gidiyor, tamire. Ben de birazcık sinirleniyorum tabii böyle şeylere. Ama bunlar bir şey değil, alıştık artık. Siz bizi asıl karşılıklı maçımız olduğu hafta görün. Ben taktik kağıtlarımı falan saklıyorum evde, alır bakar diye.

KOMİK OLUYOR

Yalan yanlış bilgiler veriyorum. Bir de onun ağzından laf almaya çalışıyorum; benim hakkımda ne dediler, benim hücumumu nereden kapatacaklarmış, onları soruyorum. Güzel oluyor yani, komik oluyor. Maç sonunda biz kazandıysak hiç problem yok, ama kaybettiysek üç gün falan konuşmuyorum.

BAYRAĞIMIZI TAŞIMAK ÇOK DUYGULANDIRDI

2012 Londra Olimpiyatları'nın açılış töreninde Türk Bayrağı'nı taşıyan Darnel; "Bayrağımızı taşımak bana çok farklı duygular yaşattı, çok heyecanlandım" dedi.

Sabah : http: //www.sabah.com.tr