Matrak ve üretken yönetmen: Aram Gülyüz
Yeşilçam'ın en üretken muzip yönetmeni Aram Gülyüz, vefatının ikinci yılında yad ediliyor.
Yeşilçam'ın en üretken muzip yönetmeni Aram Gülyüz, vefatının ikinci yılında yad ediliyor.
Aram Gülyüz, 13 Nisan 1931'de İstanbul Şişli'de dünyaya geldi. Lise eğitiminin ardından İngiltere'ye giderek yaklaşık 70 ülkede faaliyet gösteren müzik firması Electric and Musical Industries (EMI) temsilciliğinde 4 yıl televizyon kursu gördü.
Yaşamını sinemaya adayan yönetmen, yapımcı ve senarist Gülyüz, Kore'de askerlik ve tercümanlık yaparken, yönetmen Halit Refiğ ile tanışarak 18 ay arkadaşlık yaptı.
Aram Gülyüz, Halit Refiğ'in ısrarla, "Sen matrak adamsın. Sinemaya gir." demesi üzerine, 1958'de Metro Film'i kurarak sinemaya adım attı ve ilk olarak Türk-Alman ortak yapımı, Carl Möhner'in yönettiği "İstanbul Macerası" filminin yapımcılığını üstlendi. Sadri Alışık, Orhan Günşiray ve Öztürk Serengil'in rol aldığı filmde Gülyüz ayrıca yabancı oyuncular Eva Palmer ve Bianca Breneca ile çalıştı.
Senaryosunu yazdığı ve yapımcılığını üstlendiği "Sensiz Yıllar" adlı sinema filmiyle 1960'ta ilk kez yönetmen koltuğuna oturan Gülyüz, 1961'de "Aşk ve Yumruk" filmini çekti.
Gülyüz, Öztürk Serengil, Çolpan İlhan, İsmail Dümbüllü ve Suzan Avcı'nın başrollerinde oynadığı ve "En önemli filmim." dediği "Temem Bilakis"i ise 1963'te izleyiciyle buluşturdu.
Türk sinemasında sesli çekime geçen ilk yönetmen oldu
Türkiye'nin ilk balerinlerinden Gönül Gülyüz ile bir film setinde tanışan ve 1965'te evlenen Gülyüz'ün bu evlilikten Ferdi ve Arda isimli iki oğlu dünyaya geldi.
Aram Gülyüz, Türk sinemasında sesli çekime geçen ilk yönetmendi ve dublajla ilgili düşüncelerini bir röportajında şu sözlerle açıklamıştı:
"Sinemanın en büyük kaybı, dublaj olayıdır. Kendi lisanına dublaj yapan başka bir ülke sineması göremezsiniz. Muhsin Ertuğrul zamanında bu iş platolarda sesli yapılıyormuş. Biri çıkıp dublajlı filmi ucuza getirince, öyle kalmış ama artık yavaş yavaş sesliye dönecek."
Yönetmenliğinde Alfred Hitchcock, Blake Edwards, Billy Wilder ve Woody Allen'ı örnek alan Gülyüz, Türker İnanoğlu'nun yapımcısı olduğu birçok komedi türü televizyon dizisinin de yönetmenliğini üstlendi.
Usta yönetmen, yaşamı boyunca 28 filmin senaryosunu kaleme alırken, "Ayşecik" serisinin bazı filmleriyle "Uğurlugiller", "Yasemince" ve "Tatlı Kaçıklar"ın da aralarında olduğu 140'ın üzerinde film ve diziye yönetmen olarak imza attı.
Tüm yaşamını sinemaya adayan Gülyüz, son olarak 2014'te, başrollerini Gürgen Öz, Seda Bakan ve Ersel Şibil'in paylaştığı "Zaman Makinesi 1973" filmini izleyiciyle buluşturdu.
Gülyüz, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından 2017'de düzenlenen 37. İstanbul Film Festivali'nde "Sinema Onur Ödülü"ne layık görüldü
"Sanatçıdan en üstün verimi alabilecek yönetmen"
Yeşilçam'da zor şartlar altında birçok projeye imza atan Gülyüz, bir röportajında o günleri şu sözlerle aktarmıştı:
"(Oyuncular) Şimdi de astronomik ücretler alıyorlar ama o zaman şimdiki gibi nakit para yoktu. Senetle çalışılırdı. O dönem manevi açıdan daha çok tatmin oluyorlardı. Türkan'a (Şoray), Nebahat'e (Çehre), Fatma'ya (Girik) hayranım, hala bu işi yapıyorlar. Çok zor bir dönemden geçtiler çünkü. O zamanlar şimdiki gibi makyöz, terzi filan yoktu. Kendileri yapardı makyajlarını, hatta kıyafetlerini bile."
Usta oyuncu Ediz Hun'un "Kamera karşısındaki sanatçıdan en üstün verimi alabilecek yönetmen" tanımlamasını yaptığı Aram Gülyüz için, oyuncu Ayla Algan ise "Komedi oynamayı bana hem sevdirdi hem öğretti." ifadelerini kullanmıştı.
Yazar Bercuhi Berberyan, yönetmen Gülyüz'ün yaşamını, "Aram Gülyüz: Yeşilçam'ın En Üretken Muzip Yönetmeni" adlı kitabında kaleme aldı.
Unutulmaz çok sayıda eseri arkasında bırakan Aram Gülyüz, 1 Eylül 2018'de hayatını kaybetti. Gülyüz'ün cenazesi, isteği üzerine sade bir törenle Şişli'deki Ermeni Mezarlığı'na defnedildi.
"Hiç kimseyi kırmadan hayatını geçirdi"
Yönetmen Yılmaz Atadeniz, Aram Gülyüz'ün vefatından sonra verdiği bir röportajda, Gülyüz'ün Türk sinemasının en önemli isimlerinden olduğunu dile getirerek, "Beraber çalışmadık ama her yerde beraberdik. Sete geldiğinde muhakkak yeni bir hikayeyle gelir ve hepimizi güldürürdü. Müthiş bir espri anlayışı vardı. Her şeyden evvel sadece sanatçı değildi. İnsan gibi insandı. Mükemmel bir insandı. Hiç kimseyi kırmadan hayatını geçirdi. Bağırmadan çağırmadan. Mükemmel, hızlı, pratik, çalışkan bir yönetmendi." açıklamasında bulunmuştu.
Yönetmen İsmail Güneş ise Aram Gülyüz'ün Türk sinemasının önemli isimlerinden biri olduğunun altını çizerek, şunları kaydetmişti:
"Başarılı yönetmen, ömrünün sonuna kadar hep kameraya yakın ya da kameranın arkasında olur. Bu onun talihidir diyebiliriz. Çok sevimli, güzel işler bıraktı sinema dünyasına, gerek sinema gerek de televizyon alanında. Son zamanlarda da televizyonda hakikaten sevimli diziler meydana getirdi. Toprağı bol olsun."