Müşteriler Instagram'dan 'Bana kıvırcık ayırır mısınız' diye yazıyor
TOPRAKSIZ TARIMLA İLAÇSIZ ÜRÜNLER.
TOPRAKSIZ TARIMLA İLAÇSIZ ÜRÜNLER...
Mert Uğurlu (37)
Gazeteciyim, eşimle ekolojik ve topraksız tarımı araştırmaya başladık. Beykoz Öğünce Köyü'nde bir yer kiraladık. Gözümüzü kararttık, hanımla işlerimizden ayrılıp bu uğraşa başladık. Domates, biberden tutun; karpuz, kavuna kadar 'topraksız su kültürü' dediğimiz yöntemle yetiştiriyoruz. Çok az su harcayarak önceden çimlendirdiğimiz tohumları fide haline getiriyoruz. Fideleri durgun su havuzunda köklendiriyoruz. Ot ve böceklenme için ilaç kullanmıyoruz. Küresel sermayenin elinde tuttuğu ilaç pazarına katkıda bulunmamaya çalışıyoruz. Kendi malımızı satıp müşterinin hazzına şahit oluyoruz. Tüketiciyle aracısız temas halinde olmamız hem maddi hem manevi anlamda çok kıymetli. Müşteriyle bire bir diyalog halindeyiz. Sizi tanıyor, Instagram'dan yazıyor. "Bana kıvırcık ayırır mısınız" diyor.
FİYATLARIMIZ DAHA UYGUN
Kadir Yılmaz (23)
Ailecek yetiştirdiğimiz kıvırcık, roka, maydanozu satıyoruz. Üç haftadır buradayız, çok memnunuz. Biri Gebze Cumaköy'de, biri Göçbeyli'de olmak üzere iki tane bahçemiz var. Fiyatlarımız pazardakinden daha uygun. Çünkü biz kıvırcığı 3 liraya satıyoruz. Pazarcı halden kendisi 3 liraya alıyor, 5'e satıyor. Ziraata kayıtlı olup çiftçi belgesi olan herkes burada rahatlıkla tezgah açabiliyor.
HALE SATIYORDUK, DEĞERİ DÜŞÜYORDU
Nuran Erşahin (55)Üç haftadır geliyoruz. İnsanlar yeni yeni duymaya başladı. Patlıcan, biber, domates, yumurta, yağ ve peynir satıyoruz. Müşteri organik olduğu için fiyatını bile sormadan alıyor. Göçbeyli'de biz köylü olarak para kazanamıyorduk. Hale satıyorduk, ürünün değeri düşüyordu. İnsanlar buyursun gelsin, sağlıklı ürünler yesinler. Onlar da faydalansın, biz de...
KÖYÜMÜZE DE BEKLERİZ
Ferhat Özkan (20)
Pendik Göçbeyli Köyü'nde çiftçilikle uğraşıyoruz. Büyükşehir Belediyesi köyümüzde fide dağıttı. Onları yetiştirip ÇSK belgemizle getirdik buraya. Ürünlerimizin raf ömrü daha uzun. Çünkü halden gelenleri aldıkları zaman en az üç gün beklemiş ürünü alıyorlar ama burada en geç toplanan malzeme dün akşamdan. Alıcıyı köyümüze de davet ediyoruz, gelsinler dalından toplasınlar.
İNSANLAR NE YEDİKLERİNE HAKİM OLSUN
ÖzgeDemir (30)
Bayramiç Değişim, Üretim ve Pazarlama Kooperatifi olarak geliyoruz buraya. Doğaya, insana, canlıya hükmedilmesine karşı çıkıyoruz. Bunun en başında da gıda geliyor. Biz topluluk olarak herhangi bir ilaç, zehir kullanmıyoruz. Gübresiz yetiştiriyoruz ürünlerimizi. İnsanların ne yediğine, ne içtiğine, neyi tükettiğine hakim olmasını istiyoruz. O yüzden bu pazar çok kıymetli.
SADECE TEZGAH PARASI VERİYORUZ
Ayten Dilek (51)
Satışlarımız çok güzel. Akşam topladık, sabah getirdik pazarımıza. Salatalık, patlıcan, biber, domates... Burada pazar için herhangi bir ücret ödemiyoruz. Sadece iki tezgaha 10 lira veriyoruz.
16.30 OLMADAN BÜTÜN ÜRÜNLER BİTTİ
Ahmet Batuhan Azeri (19)
Tezgaha tek başıma çıkıyorum ama bugün yoğunluk olduğu için ailem yardıma geldi. Öğrenciyim ama virüs yüzünden okula gidemiyorum. Bütün sebzeleri Arnavutköy'de kendi bahçemizde yetiştiriyoruz. Kendi tavuklarım var, yumurta da satıyorum. Geçen hafta 16.30 olmadan tezgahımdaki bütün ürünleri bitirdim.
TÜKETİCİ NE DÜŞÜNÜYOR?
Ali Emre Erbay (42): Heybeliada'da ikamet ettiğimiz için pazara sabah erken saatlerde gitmeyi tercih ediyoruz. Kıvırcık, kapya biber, kırmızı soğan, taze soğan, mevsim meyveleri alıyoruz. Öncelikle bir kooperatif olması, İstanbullu üreticilerin aracılar olmadan halka satış yapabiliyor olması tercih sebebimiz.
Emel Pak (59): Her pazar 9.00'da buradayım. Sakin sakin dolaşıp pazarın keyfini çıkarıyorum. Mevsiminde yenecek sebze, meyve ve salata malzemesi alıyorum. Ucuz ve taze. Üstelik bazılarını Instagram'dan takip ediyorum. Ne ektiklerini, tezgahta neler olacağını önceden görebiliyorum. Mesela 'Ekolojiktoprak' hesabı gibi...
İstanbul Büyükşehir Belediyesi desteğiyle gerçekleşen proje çerçevesinde köylerde 3.600 fide dağıtıldı. Elde edilen ürünlerle önce hasat bayramı yapıldı, sonra bu pazar açıldı.