Haberler

    Nasıl güçleniriz?

    Abone Ol

    NEYLE BESLENMELİ?(Şef Deniz Orhun)Gıdalar mevsiminde yenmeli.Nisan ve mayıs aylarında gece gündüz farklılıkları olacağından vücudumuzun ısısını hazırlamalıyız. Güzel bir sıcak ısırganotlu salata, iştah ve idrar arttırır. Isırganotu, kan şekerini düzenler, ağrı kesicidir.

    NEYLE BESLENMELİ?

    (Şef Deniz Orhun)

    Gıdalar mevsiminde yenmeli.

    Nisan ve mayıs aylarında gece gündüz farklılıkları olacağından vücudumuzun ısısını hazırlamalıyız. Güzel bir sıcak ısırganotlu salata, iştah ve idrar arttırır. Isırganotu, kan şekerini düzenler, ağrı kesicidir.

    Ekşi tatları sofranıza alın ve karaciğerinize iyi bakın.

    Bu mevsimde acımtırak sebze ve otlara da sofranızda yer verin. Madımak, galdirik gibi.

    Bitki çaylarına ağırlık verin. Sıcak ve soğuk servis edilen çaylar tükürük bezinizin salgısını arttırır, sindiriminize destek olur.

    Sağlıklı bir uyku, bağışıklık sistemi için çok önemli. Bu nedenle uyku hormonu olan melatonini destekleyen koyu yeşil renkli sebzeler, kabuklu yiyecekler, süt ve süt ürünleri tüketin.

    NASIL EGZERSİZ YAPMALI?

    (B.O.B. Gym Boks Eğitmeni Mehmet Ali Bakır)

    Her gün 45 dakika, bir saat spor yapmak yerine, güne yayarak 20'şer dakikalık iki set yaparsanız, sıkılıp bırakmazsınız. Sabahları kardiyo ağırlıklı, bacağın aktif olduğu bir set çalışmak uygun olur.

    Öğleden sonrayı yer egzersizlerine ayırın. Yerde çekeceğiniz 20 mekik, 20 şınav ve 30 saniye plank günün kalanında zinde olmanızı sağlar. Gün sonunda streching yapın; kaslarınızı esneterek fiziksel rahatlığınızı arttırın.

    Aile büyüklerinin evin içinde yürümelerini sağlayın. Gün içinde iki kez, bir sandalyeye 15 defa oturup kalkmalarını isteyin. Bu onlara iyi gelecektir. Birlikte yaşamıyorsanız sizinle yaptıkları 15 dakikalık konuşma süresince evin içinde yürümelerini teşvik edin.

    GÖZLERİ NASIL KORUMALI?

    Gözden bulaşmayı önlemek için ne gibi önlemler alınmalı?

    Gözün bir bulaş yolu olduğu çok spekülatif bir ifade olmakla birlikte aksi ispat edilene kadar bunun doğru olduğunun kabul edilmesi gerekiyor. Bu durumda tıpkı ağız ve burun teması için aldığımız önlemlerde olduğu gibi göz çevresine, eller sabunla 20 saniye süreyle yıkanmadan ellenmemeli, göz ovalama, kaşıma gibi davranışlardan da kaçınılmalı. Gözlük kullanımının göze gelecek partikül sayısını azaltacağı ama tamamen önlemeyeceği bilinmeli. Sağlık çalışanı olmak gibi yakın temas gerektiren mesleklerde çalışanların koruyucu göz kalkanları kullanmaları da önem arz ediyor. Her türlü göz enfeksiyonuna yatkınlık sağlayan ve oldukça yaygın olan 'kuru göz hastalığı'nın tedavisi ihmal edilmemeli. (Dr. İzzet Can)

    ÖZEL SOLÜSYONDA SAKLAYIN...

    Lens kullananlar risk altında mı? Kullanmayı bırakmalılar mır?

    Kontakt lens; göze takıldığında gözyaşı içinde kalan, kendi sıvı içeriğini devam ettirmek için gözyaşıyla alışverişte bulunan bir materyal. Her ne kadar sadece teorik olarak öyle olduğu kabul edilse de eğer göz virüs için bir giriş kapısıysa, göze olabildiğince temas etmemeliyiz. Bilindiği gibi lens kullanımı, takarken ve çıkarırken en azından günde iki kez, göze ve göz kapaklarına dokunmayı gerektiriyor. Ayrıca kullanıcıların gözlerini gün içinde normalden fazla elledikleri de bir başka gözlem konusu. Kullanılmamasını önermek bir miktar daha akılcı görünse de, kestirip atacak kanıta dayalı bir bilgiye de sahip değiliz. Eğer kontakt kullanılacaksa şu hususlara dikkat etmek önemli: Tutulmadan önce eller sabun ve suyla yıkanmalı, hav bırakmayan bir havluyla kurulanmalı. Lensler suda durulanmamalı veya saklanmamalı, özel saklama solüsyonları kullanılmalı.

    (Dr. İzzet Can)

    PSİKOLOJİMİZİ NASIL KORUMALI?

    (Prof. Dr. Sinan Canan)

    Yeni bir uğraş edinin. Hayat değiştiğinde, eski alışkanlıklarla yaşayamamak bir sıkıntı kaynağıdır. Zihinsel boşluk yaratır. Tam da bu zamanda, belki yıllardır yapmak isteyip de bir türlü başlayamadığınız, evde yapılabilecek bir şeyi en azından denemeye neden başlamıyorsunuz? Tam zamanı.

    Muhtaçları gözetin. Yakınınızda yardıma ihtiyacı olan birileri mutlaka vardır. Çevrenize biraz daha iyi bakın. Bazen bu yardım bir selam ve tebessüm kadar kolaydır. Sadece muhtaç olana değil, aslında size de çok iyi gelecektir. Hemen deneyin.

    Kendinizle sohbet etmeyi öğrenin. Şimdi, hep ihmal ettiğimiz en samimi dostumuza yani kendimize ilgi göstermek için güzel bir zaman. Şu dinginlikte kendinize bolca hal hatır sorun ve derin hasbihallere girin.

    (Uzman klinik psikolog Serdar Vatansever)

    Eğer sağlık probleminiz yoksa kısıtlamaları biraz esnetin ve o kaşığı çikolataya bandırın!

    Bir sonraki tatil planınızı bir kağıda yazın ve buzdolabının üstüne asın.

    İzlediğiniz kitaplar ve filmler konusunda sizi daha iyi hissettirecek olanlara yönelin.

    Görüntülü konuşma imkanınız varsa her gün sevdiklerinizle sohbet edin. İmkanınız yoksa telefonda sohbet edin.

    Her gün meditasyon yapın.

    Evinizde küçük değişiklikler yapın, eşyalarınızın yerini dışarıyı göreceğiniz şekilde değiştirin.

    Sabah en sevdiğiniz şarkıyı açın ve evdekileri öyle uyandırın.

    (Bu bölümün büyük kısmı 29 Mart 2020 tarihli Hürriyet Pazar'dan alınmıştır)

    İLAÇLARLA İLİŞKİMİZ DEĞİŞMELİ Mİ?

    Şu anda bizi koronavirüsten koruyacak bir ilaç var mı?

    Hayır, yok.

    (Prof. Dr. Ateş Kara)

    Tansiyon ilaçları koronavirüs için risk oluşturur mu?

    COVID-19 virüsü hücreleri enfekte etmek için 'ACE2' adı verilen spesifik bir enzime bağlanıyor. Bu enzimin seviyesinin bazı tansiyon ilaçları kullanımında arttığını gösteren yayınlar yapıldı. Bu bilgiye dayanarak medyada birçok haber çıktı. Ancak bu tansiyon ilaçlarını kullanan hastaların COVID-19 olma risklerinin arttığını gösteren bir çalışma henüz yok. Aksine, Çin'de 112 COVID-19 hastasında yapılan bir çalışmada bu tansiyon ilaçlarını kullanan hastalarla kullanmayan hastalar arasında bilimsel açıdan bir fark olmadığı gösterildi. Bunlar, tansiyon hastaları için düzenli kullanılması gereken ilaçlardır. Avrupa Kardiyoloji Derneği de 13 Mart'ta yayımladığı raporda hastaların muhakkak ilaçlarına devam etmeleri gerektiğini söyledi. (Klinik Eczacı Emine Karataş Koçberber)

    Ağrı kesiciye ihtiyaç duyarsam hangi ilaçları kullanmalıyım?

    Hangi ilacın daha güvenli olduğu, hastanın diğer kullandığı ilaçlarla ve eşlik eden hastalıklarla ilişkili. Her hasta için en güvenli ilaç tercihi farklı olabilir. Bu süreçte kendi kendine tedavinin sonuçları tehlikeli olabilir. Genel olarak; kullanmaması gereken bir durum, alerji yoksa parasetamol yan etki açısından güvenli. Bu dönemde hastaların ilaç kullanımlarında hastane ve eczane gibi enfeksiyon açısından riskli sağlık kuruluşlarına az başvurmaları çok daha güvenli. Bu nedenle evde bulunan bir ilacı kullanmak için hekim ve eczacılarına telefonla ulaşmalarında fayda var. (Klinik Eczacı Emine Karataş Koçberber)

    Bu süreçte ibuprofen kullanımı tehlikeli mi?

    18 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü Cenevre Sözcüsü Christian Lindmeier bu süreçte parasetamol içeren ilaçların tercih edilmesi gerektiğini, ibuprofen içeren ilaçların alınmaması gerektiğini açıkladı. Fransa Sağlık Bakanı da ibuprofen kullanımından kaçınılmasını söyledi ama daha sonra Dünya Sağlık Örgütü, "Ibuprofen zararlı" diyebilmek için yeterli veri olmadığını, söylemlerini geri çektiklerini belirten bir yazı yayımladı. Avrupa İlaç Ajansı da ibuprofen'in tehlikeli olabileceğini söyleyecek yeterli veri olmadığını belirtti, COVID-19'a bağlı ağrı ve ateşte ilk seçeneğin parasetamol olması gerektiğini söyledi. Başka hastalıkları nedeniyle ibuprofen kullanmakta olan hastalarınsa ilaçlarına devam etmelerini önerdi. Ülkemizde de parasetamol yan etki profili açısından çok daha güvenli olması nedeniyle COVID-19 hastalarında tercih ediliyor. (Klinik Eczacı Emine Karataş Koçberber)

    Vitamin takviyesi almalı mıyım? Hangilerini? Neye göre?

    Vücudumuzun savunma sistemi ne kadar güçlüyse virüse karşı elimiz o kadar kuvvetli demektir. C ve D vitaminleriyle çinko bu dönemde bağışıklığımızı güçlendirebilecek başlıca destekçilerimiz olabilir. İhtiyacınıza ve mevcut sağlık koşullarınıza uygun dozu belirlemek için mutlaka eczacınıza veya doktorunuza danışın. Arı ürünlerine karşı bir alerjiniz yoksa arıların kendilerini virüs ve bakterilerden korumak için ürettikleri propolis de bu dönemde yararlanabileceğimiz doğal bir koruyucu olabilir. Propolis konusunda sahtecilik çok olduğundan eczacınıza danışarak kalitesinden emin olduğunuz bir ürünü almanızı tavsiye ederim. Yeşil çay veya adaçayıyla yoğun derişimli (bir fincana iki-üç çay poşeti) çay hazırlayıp, ılıtıp gargara da yapabilirsiniz.

    (Dr. Ecz. Metin Uyar)

    Kaynak: Hürriyet / Magazin

    Deniz Orhun Ağrı Haberler

    Bakmadan Geçme

    1000
    Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
    title