Öğrenciliğin En Keyifli Yanlarını Göstereceğiz
Atv'nin Yeni Sit-com'u 'Yüksek Giriş', Üniversite Öğrencilerinin Keyifli Hikayesini Anlatıyor.
atv ekranlarında bugün yepyeni bir dizi izleyicilerle buluşacak. Üniversite öğrencilerinin hayatını komik bir dille anlatacak olan sit-com tarzındaki 'Yüksek Giriş' adlı dizinin başrollerini; Umut Kurt, Sera Tokdemir ve Bekir Çiçekdemir paylaşıyor. Beykoz'daki eski kundura fabrikasında kurulan sette buluştuğumuz ekip, rahat bir ortamda çalışıyor. "Üniversite hayatı demek soğuk evlerde üç kuruş parayla geçinmek demektir" diyen oyuncular; yeni projeleri, öğrencilik yılları ve özel hayatlarıyla ilgili konuştu...
Umut KURT
TEMBEL AMA ZEKİ VE KOMİK BİR ÖĞRENCİYDİM
'Mor Menekşeler' dizisinin ardından iki yıl ekranlardan uzak kalmıştınız. Sit-com'da oynamak nasıl bir deneyim oldu?
Komedi yapmayı çok seviyorum. Kartal Sanat Tiyatrosu'nda, trajedilerin yanı sıra komedilerde de rol aldım. Bu dizi, izlediğimiz komedi işlerine benzemeyen, kendine has bir anlayışı olan bir proje. Böyle bir iş olunca peşine düştük. Senaryo üzerinde gidilebilecek bir sürü yer var.
Dizide 'Cesur' adlı bir tıp öğrencisini canlandırıyorsunuz. Öğrencilik yıllarınız nasıl geçti?
Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde okurken sabahtan akşama kadar dersteydik. Altı tane sahne hocamız vardı. Evim Kartal'da, okul Kadıköy'deydi. Mesafe çok olduğu için hep arkadaşlarımın evinde kalıyordum. Öğrencilik yıllarımda birden fazla öğrenci evinde kaldım. Dizideki ev, lüks bile diyebilirim.
HİÇ YABANCILIK ÇEKMEDİM
Haylaz bir öğrenci miydiniz?
Oldukça... Velisini okula çağıramayan öğrencilerdendim. Tembeldim ama zeki ve komik bir öğrenci olduğum için sınıfta kalmıyordum. Konservatuvarda arkadaşlarımı bayrak direğine kelepçelediğim bile oldu! Derslerden, yangın merdiveni dayayıp kaçtığımız oldu. Her türlü yaramazlığı yaptık.
Bu projede yabancılık çekmediniz o zaman...
İnanır mısınız, hiç yabancılık çekmedim. Kendi öğrencilik yıllarımdan çok beslendim.
Birçok ünlü oyuncuyla birlikte okumuşsunuz. Peki ilginç anılarınız var mı?
Okul arkadaşlarım Mustafa Üstündağ, Şebnem Bozoklu, Ömür Arpacı'ydı. Hepimiz yaramazdık. Mustafa'nın evinde kalıyordum; onlar bana kucak açmışlardı. Ömür'lerin Acıbadem'de evi vardı. Bir tek onun odasında soba vardı. Misafir odası buz gibiydi. Yorganın altında yatıyordum.
Okuldan niye atıldınız?
Murat Eken çok yakın arkadaşımdı. Hem çalışıyorduk, hem de okuyorduk. Evin giderleri olduğu için bir yandan da çalışma ihtiyacı hissediyorduk. O dönem tiyatroya başladık ve devamsızlık yaptık. Müjdat Hoca da "Eğer çalışıyorsanız okula ihtiyacınız yok" deyip bizi gönderdi.
Sera TOKDEMİR
OYUNCULUK BENİM İÇİN BİR TUTKU
'Hayat Devam Ediyor' ve 'Kanıt'ta ön plana çıktınız. Sit-com nasıl bir deneyim sizin için?
Kamera önü oyunculuğu açısından farklı hissediyorum. Kamera tek seferde tüm planları aldığı için, sanki kamera önünde ilk kez oynuyormuşum gibi hissediyorum bazen.
'Yüksek Giriş', 60 dakika olması sayesinde sektörde dizi sürelerinin kısalması konusunda öncü olabilir mi?
Umarım olur. Uykusunu yeterince almamış ve yorgun bir insan, sektöre ne kadar hizmet edebilir ki?
Mersin'den İstanbul'a geliş hikayenizden bahseder misiniz?
Üniversiteden sonra abimle birlikte tiyatro eğitimi aldık. O yıllarda evlendim. Boşandıktan sonra Ayla Algan sayesinde yeniden oyunculuğa adım attım.
Çocukluğunuzda oyuncu olmak istiyormuşsunuz; bundan biraz bahseder misiniz?
Kendimi bildim bileli babam, beni her yerde kameraya alırdı. Aslında oyunculuk benim için istek değil de bir tutku...
Babanızı oyuncu olma konusunda kandırmışsınız. Nasıl oldu?
Boşandıktan sonra ailem İstanbul'a yalnız gitmemi istemedi. Ben de eğitimin üç ay olduğunu ve bu süreçte bir projede yer almazsam döneceğimi söyledim. Şimdi tüm ailem İstanbul'da!
Tiyatroda abiniz Demir Tokdemir ile iki sevgiliyi oynadınız. Zorlandınız mı?
Çok eğlendik. Rol dağılımı olarak sevgiliydik ama romantik sahnelerimiz olmadığı için zorlayıcı bir durum olmadı.
Bekir ÇİÇEKDEMİR
OKUL CİDDİ ZORLUK YAŞAMIŞTIM
Üniversite öğrencilerinin hayatını, dizide nasıl yansıtacaksınız?
'Yüksek Giriş', yenilikçi ve gelenekçi bir iş oluyor. Üniversite öğrencisi deyince akla ne geliyorsa onu göstereceğiz.
İstanbul'a gelmeden önce okul hayatında neler yaşadınız?
Adana'da Ziraat Fakültesi'nde eğitim görmeye başladım. Ancak son sınıfa geldiğimde okulu bırakmaya karar verdim ve konservatuvara girdim. Önce iki yıl Adana'da okudum, ardından da yatay geçişle Ankara'ya gittim. Ankara'da önce yurtta kalmaya başladım ve okulda ciddi zorluklar yaşadım.
Oyunculuk hikayeniz nasıl başladı?
2003'te okul biter bitmez İstanbul'a geldim. Birçok tiyatroda çalıştım. İstanbul'a geldiğimde kimseyi tanımıyordum. Bir sürü ajansa başvuru yaptım.
Bu işi başaracağınızı ilk ne zaman anladınız?
2006-2007 gibi 'Yuva' diye bir oyunda oynadım. Ak Sanat'a baştan aşağıya afişimi asmışlardı. O zaman İstanbul'da başarabileceğimi anladım. Uğur Yücel için altı kez 'Eşkıya'yı izliyorsun sonra 'Canım Ailem'de karşılıklı oynuyorsun; düşünsene!
Yaklaşık üç yıl önce meslektaşınız Şeyla Halis ile evlendiniz ve bir kızınız oldu. Evlilik hayatınız nasıl gidiyor?
Evlilik çok iyi gidiyor. 3.5 yaşında bir kızımız var. Müzik kulağı çok iyi. Annesi de zaten piyano bölümünden mezun...
Sabah : http: //www.sabah.com.tr