Okudular, çalıştılar, çocuk büyüttüler ve hiç vazgeçmediler; bugün Avrupa'nın en iyileri arasındalar
Sosyal girişimcilik alanında çalışan kişi ve kurumları 2007'den beri bir araya getiren Euclid Network'ün hazırladığı Avrupa'nın En İyi 100 Kadın Sosyal Girişimcisi listesine Türkiye'den beş isim girdi: Dr. Gonca Ongan, Furkan Karayel, Şafak Müderrisgil, Şule Yücebıyık ve Huriye Göncüoğlu Bodur.
Sosyal girişimcilik alanında çalışan kişi ve kurumları 2007'den beri bir araya getiren Euclid Network'ün hazırladığı Avrupa'nın En İyi 100 Kadın Sosyal Girişimcisi listesine Türkiye'den beş isim girdi: Dr. Gonca Ongan, Furkan Karayel, Şafak Müderrisgil, Şule Yücebıyık ve Huriye Göncüoğlu Bodur. Çalışmalarıyla fark yaratan bu kadınlarla girişimlerini, yaşamöykülerini ve onları motive eden şeyleri konuştuk.
MUTLU İNSAN FAYDALIDIR, BENİ MUTLU EDECEK İŞLERİ YAPMAYA DEVAM ETMEK İSTİYORUM
Dr. Gonca Ongan, Koç Üniversitesi Sosyal Etki Forumu
2012'den beri Koç Üniversitesi'nin sosyal inovasyonu teşvik etmek ve daha fazla olumlu sosyal etki yaratmak amacıyla kurduğu kaynak ve uygulama merkezi olan Koç Üniversitesi Sosyal Etki Forumu'nun (KUSIF) yönetici direktörüyüm. Sosyal girişimcilerin Türkiye'deki önemli ve yeni sosyal etki aktörlerinden biri olduğunu düşündüğümüz için KUSIF olarak sosyal girişimciliğe özel olarak odaklanıyoruz. Bu bağlamda ekosistem geliştirme, kapasite geliştirme, sosyal etki ölçümleme ve yönetimi, sosyal finansmana erişim ve yatırıma hazır olma konularında çeşitli sosyal girişimcilik projelerine liderlik ediyor ve bu projelere ortak oluyoruz.
- 20 yaşında, Amsterdam'da üniversite okuyan bir oğlum var. 22 senedir evliyim. Oğlum Eren çok küçükken doktoraya başladım. Çalışmaya da hiç ara vermeden sekiz senede doktoramı bitirdim. Eşimin de çok yoğun bir iş temposu vardı. Çocuk sürekli "Anne ben ne zaman doktora yapacağım" diye soruyordu. Oldukça yoğun şekilde aile, çocuk ve iş hayatını birlikte yürüttüğüm uzun bir dönem oldu hayatımda.
Sevgi dolu ve destekleyici bir aile ortamında yetiştim. Gençken bir mesleğin hayalini kurmuyordum ama hayallerim her zaman farklıyı, yeniyi ve faydalıyı yapmak üzerineydi. Babam iyi bir girişimciydi. O ruh bana da geçmiş. Ben de kurumiçi girişimci oldum hayatım boyunca. Parçası olduğum her kurumda ilkleri oluşturmak, yenilikçi konuları çalışmak bana nasip oldu.
- Mutlu insanın kendine ve çevresine daha faydalı olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle bundan sonra da beni mutlu edecek işleri yapmaya devam etmek istiyorum.
BABAM, HÜRRİYET'İN EKLERİNDE RÖPORTAJI ÇIKAN İŞKADINLARINI GÖSTERİP 'SEN DE BÖYLE OLACAKSIN' DERDİ
Furkan Karayel, Diversein.com
İrlanda'nın Athlone Üniversitesi'nden mezun olup farklı şirketlerde 10 yıl yazılım mühendisi olarak çalıştım. Erkekler tarafından ve onlar için tasarlanmış bir sistemin içinde bir kadın olarak ilerlemenin zorluklarına şahit oldum. Sonunda şirket ve çalışanların işyerinde çeşitlilik ve kapsayıcılıkla ilgili aradıkları bütün kaynakları bulabilecekleri, takımiçi önyargıların kırılmayı, etkileşimleri maksimize etmeyi ve mutlu çalışma ortamı inşa etmeyi öğrenebilecekleri Diversein.com'u kurdum.
Altı çocuklu bir ailenin dördüncü kızı olarak Giresun'da dünyaya geldim. Annem ve babam yenilikçi, özgür fikirli ve duygusal zekaları gelişmiş bireylerdi. Bizleri de o şekilde yetiştirmek için ellerinden geleni yaptılar. İnşaat mühendisi olan babam "Furkan büyüyünce dünyanın tanıyacağı bir işkadını olacak" derdi. Hürriyet'in hafta sonu eklerinde çıkan başarılı işkadınlarını bana göstererek "Bu sensin! Sen de böyle olacaksın" derdi. Böyle bir ailede büyüdüm.
Küçük yaşlardan beri teknolojiyle çok ilgiliydim ve hep ilerde bu alanda çalışmayı hayal ettim. Çevremde bana bu konuda örnek olabilecek kimse yoktu. Hatta bu hayalimi okulda paylaştığımda gülüşmeler oldu. Bir öğretmenim "Furkan, hayal dünyasından çık artık" demişti.
Hedefim teknolojiyle ilgi çalışmak, kendi işimi kurmak ve genç kızları, kadınları desteklemek ve rol model olmaktı. Sanırım büyük ölçüde hayallerimi gerçekleştirebilmişim.
Zorluklar girişimcilik sürecinin ayrılmaz bir parçası. Bu işe neden başladığınızı hatırlamak, onunla dünyaya bırakacağınız etkiyi gözünüzde canlandırmak, bu zorlukların üstesinden gelecek motivasyonu veriyor.
ENGELLERİ AŞMANIN BİR YOLU HEP VARDIR, O YOL YA BULUNUR YA DA AÇILIR
Şafak Müderrisgil, Etkiyap
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde lisans ve lisansüstü çalışmamı, ardından Oxford Üniversitesi'nde kamu politikası alanında yüksek lisansımı tamamladım. Uzun yıllar hukukçu olarak sürdürdüğüm profesyonel kariyerimden sonra kamu politikası alanında da uzmanlaştım. Etki yatırımı konusunda katıldığım uluslararası eğitimlerde ve konferanslarda Türkiye'den katılımcı olmaması hep dikkatimi çekiyordu. Yaptığım araştırmalar sonucunda Türkiye'de bu alanda bir boşluk olduğunu gördüm. COVID-19'un tespit edildiği ilk günlerde kolları sıvayıp 'etki yatırımı' kavramını Türkiye'de daha bilinir hale getirmeye karar verdim. Önce Etki Yatırımı Derneği'ni, sonra Etki Yatırımı Platformu Etkiyap'ı kurdum ve markalaştırdım.
Memur bir ailenin kızıyım. Babam üniversitede öğretim görevlisi, annem erken emekli olmuş bir banka çalışanıydı. Bizim evde eğitim en öncelikli konuydu; bir insanın sahip olabileceği en değerli hazine olarak öğretildi bize. Belki de o yüzden bir yolunu bulup hayatıma eğitimi hep dahil ettim ve hala da ediyorum.
İki çocuğum var. Oğlum 26, kızım 15 yaşında. Hem kariyer yapmak hem de anneliğin hakkını vermek kolay değil elbette ama kadınların DNA'sında dayanıklılık ve çok odaklı yönetme becerisi var…
- Başka yaşamlara ve gezegene pozitif olarak dokunduğumuz ölçüde de tamamlanıyoruz ve kendimizi gerçekleştirmiş oluyoruz. Bu dokunuşun hayalini kurmak ve gerçekleşmesi için uğraşmak her zaman motive etti beni. Bu inançla yaptığınız zaman, zaten olmayacak şey yok; engelleri aşmanın her zaman bir yolu vardır. Hep söylendiği gibi: "Ya bir yol bulunuyor ya da bir yol açılıyor!"
VERİMLİ ÇALIŞMAYI VE DİNLENMEYİ ÖĞRENMEK, GİRİŞİMCİLİĞİN OLMAZSA OLMAZI
Şule Yücebıyık, Bilim Virüsü
İş hayatıma gazeteci olarak başladım. 10 yılı aşkın süre ekonomi ve iş dünyası alanında muhabirlik yaptım. 2020'ye dek kurumsal iletişim direktörü olarak görev yaptığım şirketin iletişim ve sosyal projelerini yönettim. Geçen yıl dünyayı daha yaşanır bir yer haline getirmek için kurumsal hayattan ayrıldım ve 'sosyal etki' alanına odaklandım. Listeye seçilmemi sağlayan Bilim Virüsü'nü 2018'de bir sivil inisiyatif olarak kurdum.
Çıkış noktam oğlumun; ezberci, sınav performansına odaklanan, bilimden soğutan ve çağın gerisinde bir eğitime maruz kaldığını fark etmemdi. Şikayeti bırakıp harekete geçtim. Çevremde eğitim konusunda dertlenen ne kadar biliminsanı, akademisyen, işinsanı ve fikir lideri varsa bir araya getirdim: Prof. Dr. Ali Nesin, Agah Uğur, Emin Çapa, Prof. Dr. Selçuk Şirin gibi fikir liderleri hayalime destek oldular.
Lise ve üniversite öğrencileriyle onların ihtiyaçlarını karşılayan ve tamamen öğrenme deneyimine odaklanan bir program tasarladık. Bilim ve teknolojinin yanı sıra hayal kurma, analitik düşünme, yaratıcılık, girişimcilik, sorgulama gibi dijital çağ becerilerini içeren ve geleceğe hazırlayan yeni nesil bir öğrenme platformu yarattık. Üç yılda öğrenme programlarımızdan 15 bini aşkın çocuk ve genç faydalandı.
Bir fikrin girişime dönüşmesi zorlu bir yolculuk. Kimi zaman kendimi 'yel değirmenine savaş açan Don Kişot' gibi hissettim ve her şeyden vazgeçmenin kıyısından defalarca döndüm. Amacına ve yarattığın faydaya odaklanmak, verimli çalışmayı ve dinlenmeyi öğrenmek, sabırlı olmak girişimciliğin olmazsa olmazı.
BOL BOL HAYAL KURAR, BAŞKA BİR DÜNYA NASIL MÜMKÜN OLUR SORUSUNU SORARDIM
Dr. Huriye Göncüoğlu Bodur, Kadın Balıkçılar Derneği
Kuruluş hikayemiz bir yüksek lisans teziyle başladı. Bu tezle Kadın Balıkçılar Projesi doğdu. 2007'de bir sırt çantasıyla köy köy gezmeye başladım. Ulaşabildiğim tüm balıkçı köylerine gittim. Kadınlarla görüşebilmek için önce köyün muhtarını ikna etim, sonra köyün balıkçı liderini ikna etim, sonra da ailenin erkeğini... Sadece bir kadınla konuşabilmek için üç gün kapısında yattım. Köy köy gezerek kadınlara eğitimler verdim. Bundan 10 yıl sonra tamamının erkek olduğu Türkiye'nin en büyük balıkçı organizasyonunda kadın balıkçı komisyonu kurduk. İki yıl sonraysa balıkçılık sektöründeki tüm kadınların içinde olduğu Kadın Balıkçı Derneği'ni kurduk.
Yazları anneannemin üzüm bağlarına yardıma giderdik. Dayanışmayı, imece usulünü ve sosyal faydayı orada gördüm. Emek birliğini gördüm. Tüm bunlar hayallerimin temelini oluşturdu.
Gençken çevresini iyi izleyen biriydim. Bol bol hayal kurar ve başka bir dünya nasıl mümkün olur sorusunu hep sorardım. Belli bir süre sonra hayaller hedeflere dönüştü. Bu hayaller hep toplumsal fayda sağlamaya yönelik hayallerdi.
Hep balıkçıların arasındayım. Onların sofralarında varım, teknelerinde varım. Çocuklarına eğitim veriyorum. Birlikte yereldeki problemleri çözüyoruz. Hep bir aradayız. Onlar bana güvendi, ben de onlara... En büyük başarımız onların kendi haklarına sahip çıkma gücüne ulaşmasıdır.