'Onsuz Yapamam' Dediğim Bir Şey Yok

Genç oyuncu Ezgi Asaroğlu bu sezon, atv'nin eğlenceli dizisi 'Yağmurdan Kaçarken' ile izleyiciyle buluşuyor. İzmirli bir baba ile Ankaralı bir annenin, İstanbul'da büyümüş kızları Asaroğlu; hayalindeki İstanbul'u ve oyunculuktaki hedeflerini Touch İstanbul dergisinden Neslihan Perker'e anlattı...

İstanbul'da mı büyüdünüz?

İzmir doğumluyum. Bir süre Ankara'da yaşamışız. Ben ilkokul ikinci sınıfta okurken İstanbul'a taşındık ve sonrasında hep buradaydım.

İstanbul ve İstanbullu olmak ne anlam ifade ediyor sizin için?

İstanbul çok kozmopolit bir şehir. Anılarınızın çoğu buradaysa, İstanbullu oluyorsunuz. Bu bağımlılık anlamında değil; her şeyim burada olduğu için... Seviyorum İstanbul'u... Bu şehir bana yaşamı ifade ediyor.

Gitmek isteseniz kolay bırakır mısınız?

Giderim... Öyle 'başka yerde yaşayamam' gibi keskin düşüncelerim yok. Hiçbir konuda fanatik olmak istemem.

Hayatın her alanında böyle esnek misiniz?

Her alanda değil tabii ki... Kendimi bir şeylere bağımlı kılmamaya çalışıyorum. Mesela sosyal medyada hesabım yok çünkü bir süre sonra bu hesaplar bağımlılık haline geliyor ve aklınız sürekli sanal ortamda oluyor. Bunun tam tersi ise beni özgürleştiriyor. "Onsuz yapamam" dediğim hiçbir şey yaratmıyorum kafamda ve bağımlı kalmak istemiyorum.

HAYALİM SADECE MUTLU OLMAK

Kontrol delisi misiniz?

Özellikle değilim... Yani kontrol delisi olmamı kontrol ediyorum! Mükemmeliyetçi bir yapım var ama bunu işimle sınırlı tutuyorum. Eğer üzerine gitseydim, simetri hastalığım olabilirdi. Babam bu tip durumlarda "Bırak" diyor. Zamanla dengeledim; şimdi daha rahatım.

Mesafeli bir duruşunuz var...

Evet, mesafem vardır. Bu yaradılışımla ilgili bir şey. Bir yandan çok içim dışım birdir, diğer taraftan da insanlar duvarım olduğunu söyler.

Hayaliniz ne?

Mutlu olmak... Herkesin istediği de bu; sadece yöntemleri farklı...

İSTEDİĞİM BİR YEMEĞİ YEMEZSEM BİR HAFTA ONU DÜŞÜNÜRÜM

İstanbul'da bir gezi rotası belirlemenizi istesek; duraklarınız nereler olur?

Üniversitedeyken vapurla Anadolu yakasına geçmek, eğlenceli bir ritüeldi. Şimdi trafikten ve yoğunluktan dolayı yapamıyorum. İstiklal Caddesi'nde yürürken, önünüzde akan insanları görmek; sizi olaylardan uzaklaştırıp dışarıdan bakmanızı sağlıyor. Konu gezmek olunca; aklıma yemekle ilgili seçenekler geliyor. Arkadaşlarımla eğlenmek, gülmek, konuşmak, güzel bir yemek yemek bana büyük keyif veriyor. Laf İstiklal'den açılmışken; mesela Cremeria Milano'da bir dondurma yemek, House Cafe'de pizzanın yanında rose şarap açtırarak arkadaşlarımla vakit geçirmek çok eğlenceli olurdu.

Peki ya Anadolu yakası?

Bağdat Caddesi'nde; eğer yemek yeme modunda değilsek, Starbucks'lara kahve için uğrayabiliriz. Caddebostan House Cafe'yi de çok ferah buluyorum. Big Chefs'i seviyorum veya Kırıntı... Yemek anlamında beni ancak onlar paklıyor. Canım bir şey istediğinde yiyorum; yemezsem bir hafta onu düşünürüm! Canın istediği halde "Şimdi cheesecake yemem, kilo alıyorum" demek saçma geliyor; her şey kararında olmalı.

DOĞADA VAKİT GEÇİRMEK İNSANI DİNLENDİRİYOR

İstanbul sizce hangi renk?

Alacalı bir renk olduğunu düşünüyorum.

Peki kadın olsa nasıl olur?

Aşık bir kadın olur.

Neden?

Çünkü aşk da içinde çok fazla duyguyu barındırıyor İstanbul gibi... Bu farklılıklar da İstanbul'a yakışıyor.

İstanbul'un hangi semti olmak isterdiniz?

Sakin ve temiz bir köşesi.

Şehrin en keyif aldığınız yerleri nereler?

Genellikle evime veya sete yakın yerlerde vakit geçiriyorum. Anadolu yakasında oturduğum için Bağdat Caddesi'ni seviyorum ve o güzergahın sahilini... Caddebostan sahili çok keyifli. Diziyi Göktürk'te çekiyoruz; Kemer Country tarafı insanı dinlendiriyor. Doğada vakit geçirmek insana çok iyi geliyor.

BİR KEZ GERÇEKTEN AŞIK OLDUM

Sizce aşkın içinde nasıl duygular var? Tutku olmazsa olmaz en başta...

Bilemiyorum; o karmaşa, bir bütün halinde anlamlı galiba. Yapboz gibi genele bakıldığında güzel bir şey. Aşk; içinde barındırdıklarıyla evrensel ve çözülemez bir duygu. Tıpkı İstanbul gibi...

Hiç gerçekten aşık oldunuz mu?

Bir kere gerçekten aşık olduğumu düşündüm. İnsan aşık olduğunda; sadece kendine değil, hiçbir şeye dışarıdan bakabilecek boyutta olmuyor.

Sabah : http: //www.sabah.com.tr

Kaynak: Sabah.com.tr / Magazin