Haberler

    Ozan Doğulu: Meşhur değil, ikinci adam olmak istemiştim

    Güncelleme:
    Abone Ol

    Bir süredir pandemi sebebiyle Bodrum'da yaşıyor.

    Bir süredir pandemi sebebiyle Bodrum'da yaşıyor. Onu güneşlenirken yakalıyorum. Yanında kız arkadaşı Hera var. Gözüne güneş gözlüklerini takıyor, yürüyerek konuşmaya başlıyor.

    O kadar hiperaktif ki... Bir saatlik, bol kahkahalı sohbet boyunca bir dakika bile olduğu yerde durmuyor, geçmişten bugüne anlatıyor...

    Ozeus ismi nereden çıktı?

    Hera (Aslan) telefonuna beni iki sene evvel 'Ozeus' olarak kaydetmiş.

    Neden?

    Yunan mitolojisinde Zeus, Hera'nın kocası... Hera da öyle bir espri yapmış.

    Bu ismi kendin için kullanmaya nasıl karar verdin?

    Birçok arkadaşım "Manyak mısın? Senin Ozan Doğulu olarak takipçilerin var. Bunu hiçe mi sayıyorsun" dedi. Hayır tabii, sadece buna yeni bir şey ekliyorum. Yurtdışı çalışmalarım için bunu yapmak istedim. Önce 'Ozwork' olsun diye düşündüm ama değiştirdim.

    90'LAR BÜYÜLÜYDÜ

    Senin Zeus gibi yüksek bir enerjin var mı?

    Alakam yok. Oğulları Apollon veya Hermes bana daha çok uyar. Aslında bunun okunuşu 'Ozius' şeklinde. Ben Ozi'den yola çıktım.

    Yunan tanrıları denince akla kaslar, baklavalar falan geliyor. Bir dönem sen de karın kası yapmıştın. Bu yaz da öyle bir Ozan mı göreceğiz?

    Yok, o dönem acayip bir spor programıyla diyetler falan yapmıştım. Şimdi kötü müyüm? Değilim. Ama pandemide Hera evde sürekli yemek yapıyor, devamlı yiyoruz.

    Yurtdışı projeleri devam eder mi? Yoksa 'Ola Ola' tek seferlik bir deneme mi?

    Aslında kafamda bir Türkçe şarkı vardı. Ona demo yapmak istedim. Sonra İngilizce sözlerle denedim. İspanyol ve Jamaikalı vokaller ekledim. Şarkıyı dinleyen bayıldı. Radyoda, kulüpte, restoranda çalınır... Herkesin duymak isteyeceği tonda pozitif bir duygusu var. Moda çekimleri yapan arkadaşım Atakan Merdan klibini çekti. Sonrası için yurtdışından gelecek dönüşler önemli. İyi giderse elimden geleni yapıp o alanda da devam ederim. Zaten elimde hazır bir sürü şarkı var.

    Sahnelerden uzak kalmak seni nasıl etkiledi?

    Tuhaf. Arkadaşımın biri yer açıyormuş, "Ne olur ben çalayım, artık üstüne para vereceğim" dedim. Şaka maka,

    40 senedir sahnedeyiz, özlüyorum. Haftaya çalmam için bir iş geldi; acaba çalabilecek miyim, yoksa uzaklaştım mı diye düşündüm. Bu iş bisiklete binmek gibi de değil ki...

    Pandemi müzik zevkimizi nasıl değiştirdi?

    Aslında müzikte son beş senedir büyük değişimler var. Yeni şarkılar artık rağbet görmüyor. Ama biz yapmaya devam edeceğiz, müzik hiç ölmeyecek. Bir şekilde zor günler geçecek.

    90'lar şarkıları hala dinlenirken neden yeni şarkılardan kalıcı hitler çıkmıyor?

    90'lar bir şekilde büyülüydü. O dönemde bir sürü şarkı yaptım. 100 tanesi falan hit oldu. Böyle olacağını bilseydim o zamanlar daha çok şarkı yapardım (gülüyor).

    TEK RAKİBİM OZEUS

    Dinleyici mi değişti, yoksa müzik mi tıkandı?

    İkisi de... Gençler daha basit şeyleri seviyor. Zaten pop söz konusuysa hep basit olan kazanmıştır. Ama bu durum gitgide arttı. Bir de çok fazla müzisyen ve şarkı çıkıyor. 'Biz yeni 100 şarkı çıkaralım, biri patlarsa yırttık' kafalarındalar... Bu iş böyle yürümez.

    Amaçları sadece ünlü olmak mı?

    90'larda şarkı yapanların çoğu gerçek müzisyendi. Şimdi her gün birileri arayıp "Single yapmak istiyoruz" diyor. Neden istiyorsunuz? Sadece meşhur olmak için. Tamam single yaptın, tuttu da... Sonrasında onlarca şarkıyı nasıl bulacaksın, sahneye nasıl çıkacaksın?

    Türkçe popta son dönemde sevdiğin birileri var mı?

    Yeni çıkıp dikkatimi çeken biri yok. Zaten biliyorsun, Türkçe pop dinlemiyorum.

    Dinlemeden diğer şarkılarla nasıl yarışa giriyorsun?

    Ben kimseyle bir yarış içine girmiyorum. Tek rakibim Ozeus (gülüyor). İçimden geldiği gibi müzik yapıyorum.

    BENİ KIZLAR TAVLIYORDU

    Bir yılı aşkın süredir Bodrum'da yaşıyorsun. Nasıl bir hayat kurdun kendine?

    Huzur bulduğum, mütevazı bir ev... Yatak odasından geçilen bir stüdyo kurdum. Çalışıp çalışıp hop yan odada yatabiliyorsun.

    Hera ile birlikteliğiniz iki seneyi aştı. Araya pandemi girdi. Bir senedir sürekli birliktesiniz. Aşk devam ediyor mu?

    Ediyor. Pandemide ilişkileri yürütmek zor. Ben de delireceğiz, sıkılacağız diye düşünüyordum. Öyle olmadı. Gayet mutluyuz. Hera hem şarkı sözü yazıyor hem de güzel şarkı söylüyor. Stüdyoda birlikte üretiyor olmamız büyük şans.

    En çok neyini seviyorsun?

    Çok pozitif. Bana iyi geliyor.

    Eskinin namlı çapkınlarındandın. O defterler kapandı mı?

    Çoktan... Ben zaten hiçbir zaman çapkın olmadım, hep kızlar beni tavladı (gülüyor). Evliyken de o defterleri kurcaladılar ama hepsi hikayeydi. Zaten 2007'de Ece'yle tanıştım, evlendim... Boşandıktan sonra ilk aşık olduğum kadınla hala birlikteyim. Halbuki ben boşandıktan sonra kulüp kulüp gezerim, bir sürü sevgilim olur falan diye kafamdan geçiriyordum. Bu yaşlarda boşanan arkadaşlarım da bunları düşünüyor ama ben önüme gelen ilk kıza aşık oldum. Kızlarımla da arası çok iyi.

    BÜYÜK KONUŞMAM

    Evlilik düşünüyor musun?

    Düşünmüyorum. Bir kere yaptık, dördüncü çocuğu zorlamanın da alemi yok. Güzel giden bir ilişkimiz var, onu bozmak istemiyorum. Ama büyük de konuşmamak lazım.

    Aranızda kıskançlık var mı? Hera kliplerinde oldukça cesur giyiniyor...

    Kliplerde o modlara girmiyorum. O da çok meraklısı değil ama mesela geçen gün "Bikinili pozumu Instagram'a koyayım mı" dedi. "Koy ama neden şimdi bikinili poz!" Yine de kıskançlık benim için öyle bir şey değil. Ancak onun başka birisiyle ilgilendiğini düşünürsem bende kıskançlık başlar.

    ŞÖHRETİN MAGAZİNSEL TARAFLARI YORUCU OLUYOR

    Dört yaşında sahneye çıktığını okudum. Alfabeyi sökmeden nota mı öğrendin?

    Evet, öyle oldu. İlkokuldan önce dört yaşımda konservatuvara başladım. Çemberlitaş'ta eski bir binaydı. Geniş merdivenlerini yürüyerek değil, emekleyerek çıkıyormuşum. Tabii bunlar babamın işleriydi. İyi de yapmış. Kenan (Doğulu) da o yaşlarda arkamdan geldi.

    Peki sahnede kendini ilk nasıl hatırlıyorsun?

    Sahneye çıkış yaşım beş olabilir. Ama şunu hatırlıyorum, altı yaşında aldığım Yılın Sanatçısı ödülüm var. 1978'de babam beste yapmamı istedi, 'Anneler Ölmesin' diye bir beste hazırladım. Bu bir çocuk yarışması da değildi. 5 bin kişi içinde kuyruklu piyanoyla çalıp söyledim. ve ödül kazandım.

    Küçük yaştan itibaren müziğin içinde olup tanınmanın nasıl bedelleri oldu?

    Ben hiç meşhur olmak istemedim, hoşuma giden bir şey değil. Tamam, birileri seni tanıyor, yardım ediyor ama askerdeyken bin kişi içinde komutan bir tek benim adımı bildiği için sürekli "Ozan, git sen şunu getir" falan derdi. Magazinsel tarafları da bazen yorucu oluyor. Çocukluğundan beri hakkında gerçek olmayan haberler çıkıyor.

    Peki neden sonradan ön plana çıktın?

    Dediğim gibi ben hep arkada ikinci adam olmak istemişimdir, Kenan'ı öne atmışızdır. 10 küsur sene Sezen'in (Aksu) orkestra şefiydim. Bence çok da iyi bir ikinci adamım. Ama en sonunda 'Madem meşhurum, albüm yapayım' dedim, 2010'da ilk albümü

    çıkardım.

    Kenan Doğulu'yla hep birlikte çalıştınız. Nasıl bir ilişkiniz var?

    Kardeşlik başka bir şey ama biz çok yakın iki arkadaşız. Kenan çok güvendiğim, en iyi arkadaşım. Beraberken sahnede başka bir enerji oluşturuyoruz. Birlikte stüdyoya giriyoruz, şarkı üretiyoruz, sohbet ediyoruz. Pandemi öncesi her sene Los Angeles'a giderdik. Bu yaştan sonra Kenan'la aynı evde kalır ve hit şarkılar çıkarırdık.

    ELYA'NIN SAHNESİ HEPİMİZİ GÖMER

    Üç kız babası olmak, hayatını nasıl etkiledi?

    Onlar benim aşklarım. O kadar zevkli ki... Üçü de birbirinden farklı.

    Onların da müziğe yatkınlıkları var mı?

    Şarkı söyleyip dans etmeye meraklılar. Arya "Baba ne zaman bana single yapacaksın" demeye başladı. Stüdyoya girip şarkılar seçiyor. Lila da çok yetenekli ve ses tonu güzel. Elya'nın daha bir şarkıyı tam söylediğini duymadım. Fakat bir sahnesi var, hepimizi gömer. Altı yaşında mikrofonu eline alıp "Size bir şakam var" deyip stand-up yapıyor.

    48 yaşına geldin. Yaş almak ne hissettiriyor?

    Hem görüntü hem sağlık açısından şanslıyım. Çevremdekiler de söylüyor. "35, hatta 25'sin" diyenler...  "Yok artık 15" diyorum. Ama geçen gün gözümde bir problem vardı. Doktor için sıramı bekliyordum.... Karşımda bir hanımefendi oturuyordu. 'Merhaba' der gibi gülümsedim. "Sen Ozan Doğulu musun" dedi. "Evet" dedim. "Ne olmuş sana" dedi. "Nasıl yani" dedim. "Sen 95'te böyle değildin!" dedi. "E, sen 95'te böyle miydin" dedim.

    Kaynak: Hürriyet / Magazin

    Ozan Doğulu Bodrum Haberler

    Bakmadan Geçme

    1000
    Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
    title