Faik Öztürk'ten samimi itiraf: Safiye yaşlandığında altını bile temizlerim

58 yaşındaki Faik Öztürk, koronavirüs salgını nedeniyle vaktini hayat arkadaşı Safiye Soyman ile geçiriyor. Evde olduğu süreci verimli geçirmeye çalışan Öztürk, Instagram hesabından yapılan canlı yayına katıldı. Yeni imajı ve samimi sohbetiyle herkesi gülümseten Faik Öztürk, Safiye Soyman'a olan vefasıyla gönülleri fethetti.

"İDDİAYI KAYBEDİNCE 38 YIL SONRA SAÇLARIMI KESTİRDİM"

BiMagazin'in canlı yayınına konuk olan Öztürk, karantinadan memnun olduğunu belirterek "20 yıldır bizim evde Safiye diye biri yaşıyormuş ben farkında değilmişim. Ben hanım köylüyüm, bizim evde Safiye'nin borusu öter. Edebiyat hocası gibi her şeyime karışıyor. Hatta Safiye ile iddiaya girdik kaybedince 38 yıl sonra saçlarımı tamamen kestirdim" dedi.

"GAZA GELDİM RAP YAPTIM"

Kısa süre önce bir rap şarkısı yapan Faik Öztürk, sözlerine şöyle devam etti: "Neden yaptığımı ben de bilmiyorum. Evde Safiye'ye ayak uydurmak için yaptım, sonrasında gaza getirdiler. 5 tane rap sanatçı var, bunlar iyi iş yapıyor sen de yaparsın dediler. Ben de oturdum rap şarkı yazdım. Çok ses getirdi, çok istek oldu ama o sözleri hatırlayıp bir daha asla söyleyemem. Zaten klibide bahçıvan çekti."

"KURBAN BAYRAMINA YENİ ALBÜM"

"Bizler türkülerle doğduk, büyüdük. Kısmet olursa, albüm bitmek üzere. Kurban Bayramı'na yetiştirmeyi umuyoruz. Yol Arkadaşım albümümde 40 türkü var. Arabaya bindiğinde albümde yer alan türkülerle yol arkadaşı oluyorum. Her hikayede bir türkü anlatıyorum. Özellikle herkesin hayatında var olan türküler yer alıyor."

"PAVYONDA MÜŞTERİYDİM SONRA ŞARKICI OLDUM"

"Ben meslek olarak hurdacılık yapıyordum. Hurdacılık mesleği de atık toplamadır. Şimdi meslek pislik olunca dışarıda gördüğüm zaman dayanamıyorum. Kola kutusu gibi yere atılan çöpleri görünce dayanamayıp çöp kutusuna atarım. Benim ekmeğim orada, ben bununla para kazanıyordum. Buralara çok farklı şekilde geldim. Pavyondan gelen tek türkücü benim. Ben pavyonda müşteriydim sonra şarkıcı oldum, bu çok kolaymış."

"ŞAHAN GÖKBAKAR GİBİ KÜFÜRLE MİZAH OLMAZ"

"Ben argodan nefret ederim. Yapımda argo espiri de yok. Benim mizah anlayışım saygı çerçevesinde olmalı, mizah budur. Şimdi ki gibi ünlü şarkıcılara takılmayla laf atmayla mizah olmaz. Örneğin Kemal Sunal, Şener Şen, Metin Akpınar, Zeki Alasya, mizahı edebiyle üslubuyla Türkçesi ile bu işi muhteşem yapan insanlardır. O kırmızı gömlekli biri var… Şahan Gökbakar gibi bir pantolon bir gömlek ile bağırıp küfür ederek mizah olmaz. Mesela mizah dedin mi Cem Yılmaz'ın üstüne tanımam, Allah'ına kadar yapıyor. Bu iş argo olmadan da yapılır."

"SAFİYE YAŞLANDIĞINDA ALTINI TEMİZLERİM"

"Özellikle şu olaylardan sonra da anladım ki daha çok muhtacım ona (Safiye Soyman). Çünkü yaşlılık başladı, ibre geriye döndü, ona daha çok bağlı oldum. Onun yeri bende bambaşkadır. Ben hayatta her şeyden doydum. Ondan sonra Safiye benim hayatıma girdi. Bir gün olsun aldatmayı düşünmedim. Bugüne kadar Safiye'nin bir dediğini iki etmedim. Lady gibi yaşıyor evde. Onun yaşadığı hayatı Ajda Pekkan yaşamıyor. Allah korusun hasta olsun, altını temizlerim."

"ŞEHİT CENAZELERİNE ÇOK AĞLARIM"

"Herkes Faik Öztürk'ü neşeli, kıpır kıpır, şakacı biri olarak tanıyor ama ben de bir insanım. Tek başınayken çok güzel ağlarım. Safiye ya da evde çalışanlarımın yanında ağlamam. Evde bir köşeye çekilir ağlarım. En çok ağladığım şey şehit cenazesi. O ateşi anne babayı düşünebiliyor musunuz? O anne babanın yerine kendimi koyarım dayanamam. Bir evlat kolay yetişmiyor. Allah herkesin evlatlarını korusun."

"SİNEMA FİLMİMİZ VİRÜS YÜZÜNDEN KALDI"

Yıllar önce tek kişilik stand-up gösterisi yaptığını belirten Faik Öztürk, "Ankara'da bir gün bir çocuk geldi. 'Tek kişilik senle oyun yapalım mı?' dedi, tamam 25 lira verirsen yaparım dedim. Sonra bunu yaparız tek kişi bile gelmezse ben karışmam dedim. Sahne fulldü. 2 saat 15 dk program yaptım. Talep çok olunca bu şekilde 4 tane iş yaptım, sonra vaktim yok dedim bıraktım. Şimdi Safiye ile birlikte sinema filmi projem vardı o da koronavirüs yüzünden kaldı" dedi.