Haberler

    'Sert Ünlüler'in rap mücadelesi

    Güncelleme:
    Abone Ol

    Kendilerine açtıkları alanların en iyileriMüjde Yazıcı (Gazeteci, yönetmen)Türkiye'deki hip-hop kültürü; kendi meslek alanlarımda üzerine çalıştığım, sevdiğim ve eşim (rap'çi Fuat Ergin) sayesinde çok uzun zamandır da içinde olduğum bir konu.

    Kendilerine açtıkları alanların en iyileri

    Müjde Yazıcı (Gazeteci, yönetmen)

    Türkiye'deki hip-hop kültürü; kendi meslek alanlarımda üzerine çalıştığım, sevdiğim ve eşim (rap'çi Fuat Ergin ) sayesinde çok uzun zamandır da içinde olduğum bir konu. İlk müzik belgeselim 'Ünkapanı' (2011) tek başına bir rap belgeseli değildi fakat belgeselin müziklerini da Poet hazırlamıştı; genel tavrıyla hip-hop bakışı olan bir çalışmaydı. 2013'te Berlin'de çektiğimiz 'Das ist Musiki'deyse Türkçe rap'in doğuşuyla ilgili kısa bir bölüm vardı. Geçen yıl eylül ayında bu iki belgeselde birlikte çalıştığımız yapım şirketinden Murat Toy aradı; D-SmartGo için belgesel serileri hazırlamaya başladıklarını ve Türkiye'deki rap müzikle ilgili olarak yapmayı planladıkları seriyi benim hazırlayıp hazırlayamayacağımı sordu.

    Toplantılar yaptık ve Türkiye rap dünyasından altı önemli ismin hayatına odaklanarak biyografik bir seri hazırlamaya karar verdik. Görüntü yönetmenliğinde Gökay Gökulu ve Eren Aybars Arpacık ile çalıştık. Belgeseldeki isimlerin dinlemeye değer ilginç hayat hikayelerinin olması, sistemin ya da müzik endüstrisinin dayattığı her türlü basınca rağmen rap yapmak dışında bir eyleme ihtiyaç duymamaları, gerçek olmaları, cesur olmaları, hepsinin kendi emekleriyle kendilerine açtıkları alanlarda en iyiler olmaları, kendi tarzlarının olması 'Sert Ünlüler'in ortak noktaları olarak sayılabilir.

    Ötekileştirildiler

    Altı müzisyeni ortak bir çatıda toplayacak olması nedeniyle 'Sert Ünlüler' en uzun düşündüğüm isim oldu. 'Sert Ünlüler'in hem bir dil bilgisi terimi olması hem de rap'in sertliğinin altını çizmesi hoşuma gitti. Belgeseldeki kişilere de yakıştığını düşünüyorum bu metaforun. Çok rahat söyleyebilirim ki; rap'çilerin çok fazla dışlandığı, 'öteki' görüldüğü dönemlerden geçildi. Zaman zaman hala belli noktalarda rap'çilere uzaylı muamelesi yapılabiliyor. Benim en temel amacım rap'çilerin de 'normal' insanlar olduklarını, birçok noktada ön planda tutulan, onaylanan insanlardan topluma, insana, havyana daha duyarlı hatta faydalı olduklarını göstermekti.

    Kadın olmak zor arkadaş

    Pi

    Pi'nin bölümünün sürprizi Nurhan Damcıoğlu… Kanto kraliçesi Damcıoğlu, 1992'de kantoyla rap müziği harmanlayarak bir şarkı yapmış ve bu rap klibi o yıl TRT'de yayımlanmış. Pi ile Nurhan Damcıoğlu İzmir'de 'Sert Ünlüler' için bir araya geldi.

    Pi yani Pınar Demirkol, 1988 doğumlu. İlk kez 12 yaşında İzmir'de sahnede rap yapmış. Daha önce ablasıyla Rapangels grubunda yer alan Pi, artık kariyerine solo devam ediyor: "Genel olarak kadın olmak zor arkadaş. Böyle bir topluluğun arasında kadın olmak, bir şeyleri başarmak zor oldu. Bunun müzik tarzıyla da alakası yok. Kadın bir obje, maalesef öyle görülüyor. Sadece bizim ülkemizde de değil  üstelik. Dünya çapında da kadınlar genel olarak bir malzeme."

    Otobüs paramız bile eksikti

    Eypio

    Bugün milyonların tanıdığı Eypio'nun Eypio olma sürecine, müzik yolculuğuna odaklandı belgesel. Kendi ev yaşamından, stüdyodaki çalışma anlarından özel kesitlerin yer aldığı belgesel, 'Günah Benim' öncesi ve sonrasıyla kariyerindeki gelişimin bir özeti... Gençlik döneminde bir tane Türkçe rap kaseti almak için gittiği Taksim'den dönüşünü de anlattı Eypio: "Otobüs parası eksikti, başka birinden rica edip eve öyle döndüğümü hatırlıyorum. Şimdi Spotify'a her yerden çok rahat ulaşılıyor... Biz çok emek verdik o zamanlar."

    Anneannemi mutlu etmek için...

    Şanışer

    Sarp Palaur (Şanışer), 'Sert Ünlüler'e evini, ev stüdyosunu, kedisini, köpeğini, hayatını açtı. "Anneannemi mutlu etmek için yer aldım" dediği projeler döneminden bir gün ansızın Sezen Aksu'nun arayıp düet teklif etmesine giden yolculuğunu anlattı.

    Abi-kardeş rap'çiler

    Patron - Saian

    Mersinli Ege Erkurt (Patron) Türkiye'deki en yetenekli ve en çok dinlenen müzisyenlerden biri. Patron'un "Artık ismim gibi kendi işimin patronuyum" dediği belgeselde bu noktaya geliş süreci, özel hayatından ve müziğe olan tutkusundan oluşan anlatımları var. Ege Erkurt'un bölümünde yine kendisi gibi rap'çi olan abisi Güney Erkurt (Saian) da Patron hakkındaki düşüncelerini ve çocukluk dönemlerini anlattı.

    Saian da bu belgeselle özel hayatını ilk kez izleyiciye açtı. Ev yaşamından görüntülerle gündelik hayatta neler yaptığı, gemi mühendisliği kariyeri, kedileri, şiirleri... Eşi Aydan Erkurt da rap'çi eşi olmanın inceliklerini paylaştı.

    Berlin İstanbul hattında yaşananlar

    Fuat

    30 yılı aşkın hip-hop kariyerinde yaptığı çalışmalarla bugün Türkçe rap'te belli bir ekolü temsil eden Fuat Ergin'in hayat hikayesi kendi anlatımıyla aktarıldı belgeselde. 2004'te Berlin'den Türkiye'ye temelli döndüğünde rap konusunda Almanya'ya kıyasla bir 'çölle' karşılaştığını söyleyen Fuat, yıllar içinde Berlin-İstanbul hattında yaşadıklarını tüm içtenliğiyle paylaştı.

    Kaynak: Hürriyet / Magazin

    Fuat Ergin Türkiye Haberler

    Bakmadan Geçme

    1000
    Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
    title