Sevda Erginci; Aşkı Tanımlamak Zor İş
Karagül, Ver Elini Aşk, Yasak Elma, Sevgili Geçmiş ve Uyanış: Büyük Selçuklu ve son olarak Elkızı gibi dizilerde boy gösteren oyuncu Sevda Erginci, Re Touch Mag dergisine kapak oldu. Erginci, özel hayatıyla ve yaşama bakışıyla ilgili soruları da cevapladı.
Son dönem yıldızı paralayan oyuncunların başında gelen Sevda Erginci, Re Touch Mag dergisinin yeni sayısına konuk oldu. Erginci, özel hayatıyla ve yaşama bakışıyla ilgili soruları da cevapladı.
Oyuncu olmak kaderin miydi sence?
Kader oyunculuk yolculuğumun yüzde 5'ini sağlamış olabilir belki, fakat ben bugün sahip olduğum her şey için çok çalıştım. O yüzden kader sayesinde oyuncu oldum dersem kendime büyük haksızlık etmiş olurum.
Hangi hisleri taşıyarak oyunculuk yoluna adım attın, nasıl başladın?
Çok küçük yaşta oyuncu olmaya karar verdiğim için bu hissi tanımlayacak cümlelerim yoktu eskiden. Ama bugün biliyorum ki bir şeyleri anlatmamın en rahatsız edici ve en etkili yolunu bulmuşum. O yaşlarda da oyunculuğun ruhuma ilaç gibi gelmesinin sebebi bu olabilir belki. Çünkü fazlasıyla içine kapanık ve hissettiğini anlatmaya korkan biriydim. Hatta hala biraz öyle sayılabilirim. Oyunculuk bana söz hakkı veriyor, anlatıcı olabilme alanını sağlıyor.
OYUNCU SESİNİ, BEDENİNİ KULLANMAYI BİLMELİ
Bir oyuncu nasıl yaşar, nasıl yaşamalıdır, var mıdır bunun bir matematiği sence?
Oyunun prova sürecinde eksiklerimi fark ettikçe, dizilerde çok çalıştığım yıllar içinde kendimi geliştirecek vakit bulamamamın hem kendime hem mesleğime korkunç bir haksızlık olduğunu gördüm. Herkesin yolu, yöntemi farklıdır fakat bir oyuncu bedenini, sesini kullanmayı bilmeli, merak etmeli ve keşfetmeyi asla bırakmamalıdır. Bu ciddi bir çalışma gerektirir. Ama ülkemizde bunu başarmak hepimiz için mümkün olamıyor bazen, çünkü ya kendinize yatırım yapacağınız parayı kazanamadığınız işleri seçmek, ya da para kazanabildiğiniz ama çalışmaktan vakit bulamadığınız işleri seçmek zorunda kalabiliyorsunuz.
İlk rolünü ve ilk rolünde yaşadığın ilk heyecanını hatırlıyor musun?
Hatırlamaz mıyım, hem çok güzel bir rüya, hem de kabus gibiydi. Hayatımda ilk defa kamera görmüştüm ve elimi kolumu nereye koyacağımı, nereye bakacağımı bilememiştim. Neyse ki ilk işimde çok güzel bir ekibe denk gelmiştim de sahneyi kesip beni sakinleştirip 5 yaşında çocuğa anlatır gibi anlatarak yönlendirmişlerdi.
Bir oyuncu olarak sinema, dizi ve tiyatro üçlemesinde sıralaman nasıl olur, hangisi daha çok ağır basıyor sende?
Türü her ne olursa olsun sorumluluğunu aldığım her şeyi sahipleniyorum ben. Ama ne yalan söyleyeyim, belki de çok yeni olduğum için sahnede hissettiğim heyecanı hiçbir yerde hissetmedim.
Dizin yeni final yaptı ve tiyatroya başladın, yeni heyecanını ve oyununuzu anlatır mısın?
Evet bavullarımı açamadan provaya koştum, işin bu kısmı benim için anlatırken bile çok heyecanlı. Florian Zeller'ın 'Anne' adlı oyununu oynuyoruz. 2 aylık prova sürecinde son gün bile yeni şeyler keşfettiğimiz ve bunları doğru aktarmak için çok çalıştığımız, bizi çok heyecanlandıran muhteşem bir metin. Aile yapısındaki tüm bireylerin, aile içindeki rollerini, zayıflıklarını, yaşama ya da birbirine tutunabilme çabalarını, zamanın onlara getirdiği gerçeklikleri ve değişimleri bir annenin sanrıları içinde çok cesur ve tertemiz bir dille anlatan bir oyun. Bence herkesin aile içindeki bu rollerden en az birine sahip olduğundan anlayacağı ve etkileneceği bir oyun.
Nasıl bir karakteri canlandırıyorsun, biraz cüretkar olduğunu söyleyebilir miyiz?
Evet, biraz cüretkar. Oyunla ilgili bir şey anlatmış olmayayım ki gelin izleyin ama kısaca oyunda oğulun kız arkadaşını oynuyorum. Annenin kaybettiği ya da olmaktan vazgeçtiği genç, hayat dolu, dişi ve arzulanan, bir de üzerine annenin istediği her şeyi onun tam aksine cesaretle gelip alan, kısaca yine annenin aksine 'yaşayan' biri Elodie.
Yeni bir projen var mı tiyatro dışında, yaz için var mı sürpriz bir dizi?
Evet var ve ilk defa bir yaz işinin içinde olacağım. Bunun için de ayrıca çok heyecanlıyım.
ÇEVRENİZDE FİLTRESİZ GÖRDÜĞÜNÜZ ŞEYLERLE İLGİLENİN
Oyuncu bir sevgilin var, Yılmaz Kunt'la aynı sektörde olmanız size nasıl artılar katıyor, zor mu, kolay mı?
Bence bir artısı da yok eksisi de. İkimiz için de meslek işte, evin içinde daha fazlası değil. Sadece bizi çok iyi tanırmış gibi davranan insanlarla mücadele etmek zor. Biri hakkında yorum yapmak için onu tanımaya gerek duymayan insanların yaşadığı bir yerdeyiz çünkü. Gerçi bazen komik olmuyor değil. Ama bazen sosyal medyada da televizyonda da gördüğünüz, sevdiğiniz sevmediğiniz şeylerin, kişilerin hiçbiri gerçek değil, lütfen dönüp çevrenizde filtresiz gördüğünüz şeylerle ilgilenin diye bağırmak istiyorum.
Aşkınızı nasıl tanımlıyorsun, sence aşk nedir?
Zor yerden geldi bu soru. Aşkı tanımlamak zor iş. Benim için yuvada hissetmek gibi bir şey herhalde. Aşk benim hayatımın neşeli ve pozitif tarafı diyebilirim. Şöyle ki ben ne kadar endişeli ve gerginsem o tam tersine hep sakin ve ılımlı. Benim gibi her şeyi savaşa çeviren biri karşısında öyle kalabilmek çok büyük bir emek. Bundan daha değerli ne olabilir ki..
Sevgi mi, aşk mı hangisi en çok olmalı?
Bence hepsi dengeli olmalı. Öyle "Aşk bitti ama sevgi devam ediyor" cümleleri bence çok büyük bir kendini kandırma hali.
Kadın-erkek ilişkilerinde en çok seni etkileyen unsurlar nelerdir?
Her ilişkide önemsediğim ilk şey acımasızca bile olsa dürüstlük ve her şeyi konuşabilir, anlayış gösterebilir olmak.
Minyon ama çok fitsin, spor yapıyor musun?
Sporla çok düzensiz bir ilişkim var. Ne zaman sevmeye başlasam kendimi nefes alamadığım bir set hayatı içinde buluyorum. O yüzden spor benim hayatımda sürdürülebilir hale gelemedi bir türlü. Çok fit olduğumu düşünmüyorum ama çok önemli de değil. Kendimi rahatsız hissettiğim noktada durdurup toparlıyorum bir şekilde.
AH KEŞKE BEN OYNASAYDIM DEDİĞİM ÇOK KARAKTER OLDU
Burçlar ve Astroloji ile ilgilenir misin, hangi burçsun?
Terazi Burcu'yum. İnanırım astrolojiye fakat aşırı ilgili olduğum söylenemez.
Hayatın sana getirdiklerini yaşayanlardan mısın, duygularınla mı, aklınla mı hareket edersin?
Hayatın bana getirdiklerini çabayla yontarak yaşayan biriyim. Hep aklımla hareket edeceğimi söyleyip duygularıma yenilir ve bu yenilgiden de memnun olurum.
Dönem dizilerinde yer aldın, birçok role hayat verdin ama şöyle bir karakteri canlandırmam lazım dediğin bir rol var mı?
Spesifik bir rol belirtemem fakat izleyip de "Ah keşke ben oynasaydım" dediğim çok şey var.
Modayı takip edenlerden misin, tarzın hakkında bir cümle kursan bu ne olur?
Mümkün olduğunca rahat ve sade. İşim gereği de biraz böyle bir yöne gitti bu sonuçta sete şık gitmeye gerek olmuyor. Ama bir terazi kadını var içimde bu yüzden bazen keşke bir plaza insanı olsaydım da her gün işe hazırlanıp gitseydim dediğim de oluyor.
YALNIZ KALMAYI ÇOK SEVERİM
Doğa ve hayvanlar dersek, duyguların ne bu konuda?
Evimde 4 hayvanla yaşıyorum. Ben doğurmuşum gibi hissediyorum bazen, en kıymetlilerim onlar. Ben pamuklara sararak bakarken insanların doğaya ve hayvanlara zulmü dünyayla ilgili en büyük kaygım.
Estetiğin var mı, gerekirse yaptırır mısın?
Canım isteseydi yaptırırdım ama kendimde değiştirmek istediğim bir şey olmadı.
Yalnız kalma korkun var mıdır?
Hayır, tam aksine çok severim yalnız kalmayı. Yalnız ölmekten korkanlardan da değilim. Ama çok sevdiğim insanlar yanımda olunca her şey daha güzel tabi.
Hangi duyu organını kaybetsen üzülürsün?
Herhangi birini kaybetsem çok üzülürdüm tabi ki ama herhalde en çok gözlerimi kaybetsem üzülürdüm.
Sence hangi Yeşilçam kadınısın?
Bence ben hiç Yeşilçam kadını değilim. (Gülüyor)
Hayat ciddiye alınacak kadar ciddi bir şey mi sence?
Ben her şeyin dengesi olduğuna inanır ve bunu bulmaya çabalarım. Hayatı ve kişileri ciddiye alma meselesi de biraz böyle. Oluşan durumlara göre ciddiye almaya değer olup olmadığına karar verir ona göre ilerlerim.
Hayatta vazgeçemeyeceğin neler var?
Çocuklarım ve yaratabildiğim kadarıyla özgürlüğüm.
Senin hayatının yol edindiği, kendine hedef edindiğin cümlen nedir?
Kendime hiç hedef koymadım, hedeflerle değil deneyimlerle motive olurum. Hayatla ilgili konuşacak çok şey varken bunları bir cümleye de sığdıramam. Ama yürüdüğüm yolda hem çok değerli olduğumu bilip hem de aynı anda kendimi çok önemli bir yere koymamanın dengesini sağlamak benim için hep çok önemli olmuştur.
Kaynak: Snob Magazin / Magazin