Şık Giyinmeyi Hiçbir Zaman Başaramadı
Türkiye'ye peş peşe gelen ünlüler ve konserleri artık şaşırtıcı bir haber olma niteliği taşımıyor.
Türkiye'ye peş peşe gelen ünlüler ve konserleri artık şaşırtıcı bir haber olma niteliği taşımıyor. Jennifer Lopez'in İstanbul'da ilk gece verdiği konserin ardından yapılan yorumlar da, beklediği depremi yaratamadığını gösteriyor. Şahsen ben; güzeller güzeli yüzüne bakmaktan, herkesin beğendiği poposuna bakmayı aklıma getirmediğim Lopez'in ne markasının ne de şarkılarının hiçbir yaşta hayranı olmadım. Ama Türkiye'ye gelince ünlü yıldızı mercek alına almam da farz oldu.
ALTI KIYAFET DEĞİŞTİRDİ
Zuhair Murad, Roberto Cavalli, Dolce & Gabbana gibi markalardan giyinmeyi tercih eden Jennifer Lopez, her zaman gösterişli olmaya özen gösteriyor ve elbiselerinde mutlaka tek bir yerden dekolte veriyor. Roberto Cavalli tasarımı derin V dekolteli elbisesini hiçbir zaman unutmayacağım mesela... Ama bunun dışında beğendiğim başka bir kıyafeti olduğunu da söyleyemem. Jennifer Lopez, İstanbul'da verdiği ilk konserde altı kıyafet değiştirmiş. Kendisini izleyen kalabalığın çoğunluğunı genç-orta yaşlı Jennifer Lopez'ler ve kavalyeleri oluşturuyormuş. Neyse, dönelim JLO'nun tarzına... Moda ve güzellik yazarlarından, sizin için ünlü yıldızı masaya yatırmalarını istedim; işte yorumları:
SAÇINI DEĞİŞTİRMİYOR
Debora Zakuto (Güzellik editörü): Kırmızı halıda elbiseleriyle birlikte saç ve makyajıyla da dikkat çekiyor. Birçok yıldızın aksine saç renginde çok değişim yapmıyor. Saçlarındaki bal rengi gölgeler, göz kamaştırıcı bir etki yaratırken; makyajda ise genellikle kirpiklere yoğunlaşıyor. Genellikle ya abartılı saç modelleri ya da göz makyajını tercih ediyor. İkisini birden kesinlikle kullanmıyor. Cildinin parlak görünümü ise çok hoşuma gidiyor; kusursuz!
STİL KONUSUNDA ZEVKSİZ
Ayşecan İpek (Güzellik yazarı): Jennifer Lopez'in kusursuz kemik yapısını; çıkık poposundan daha ilginç buldum her zaman. Makyajı daha iyi taşıyan bir yüz olabilir mi bilmiyorum... Vücudunun bu kadar formda olması beni şaşırtmıyor; ne de olsa sabah akşam dans eden ve spor yapan bir kadından bahsediyoruz. Stil konusundaki zevksizliğini -bir ödül törenine giydiği Chanel Haute Couture dışında- sempatikliği ile kapatan bir kadın bence. 'Latin sıcaklığı ve güzelliği' dediğimiz şey bu olsa gerek. Ceylan Atınç (Moda editörü): Ona moda tasarımcısı demek bence mümkün değil ama moda meraklısı olduğu kesin. Kırmızı halıda 50'lerin yıldızları gibi göz kamaştırıcı, sahnede ise seksi bir 'komşu kızı' olmayı seviyor. Parfüm koleksiyonlarının Amerika'da en çok satan parfümler listesinde olması hiç de şaşırtıcı değil çünkü o gerçekten de 'America's sweetheart' (Amerika'nın sevgilisi).
DANSLARI MUHTEŞEM
Ceren Çetinoğlu (Moda editörü): ' Jennifer Lopez'i bu kadar sevdiğimi bilmiyordum' dedim ünlü sanatçının konseri başladığı anda. Okuldan eve gidip kliplerini izleyerek yaptığım danslar, aşık olduğum şarkı sözleri; hepsi gözümde canlandı. Ama Türkiye konserinden sonra 'Keşke aklımda o eski haliyle kalsaydı' dedim.. Muhteşem dansları, vücut dili ve sahnedeki duruşuyla bir diva olsa da; ses düzeni, stili ve kuru kalabalık olarak adlandıracağım insanlar hayallerimi gölgeledi. Jennifer Lopez ile özdeşleşmiş 'glamour' (cazibe) havası gecenin konseptiydi. Konsere giden kadınlar bu havayı pullu, payetli kıyafetler ve topuklularıyla yaşattılar diyebilirim. Kırmızı halıda her daim muhteşem görünen Lopez, konserlerinde de aynı muhteşemliği korur sanıyordum ama özellikle giydiği turkuaz elbise, konserin başka bir kötü yanıydı. Sahne önündekilerin konser bitmeden çıktığı, benimse eski günlerin hatırına sonuna kadar durduğum bir konserdi ne yazık ki...
GİTMEZSEM ÇILDIRIRIM
Givenchy'nin köpekbalıklı tişörtünü alamadım ama bu akıllı ve güçlü hayvana karşı ilgim; çocukluğumun travması 'Jaws'tan beri devam ediyor. Tişört satışa çıkar çıkmaz tükendi ama Trump Towers'daki 'Köpekbalığı Dünyası' sergisini kaçırmayacağım. İlgilenenlere duyurulur...
ALMAZSAM ÇILDIRIRIM
Ben butikleri çok severim; kıyafet marketlerinden farklıdır. Samimi ortamlarını, sadece senin üstünde olduğunu düşündüğün orijinal kıyafetlerini ve kurumsallaşmadan, dolayısıyla da sıkıcı olmaktan uzak yaratıcı fikirlerini severim. BOZ Sisters da bu butiklerden biri. Yeni sezon ürünleri şahane. Sadece torbaları için bile alışveriş yapabilirim! Geri dönüşümlü kağıt torbaların üzerine İngilizce sloganlar yazmışlar; 'Alışveriş yapmak, psikologdan ucuzdur', 'Aşk, barış ve alışveriş' gibi... Benim seçimim; 'Alışverişte siyah kuşağım var' oldu.
TülIN
Sırt dekoltesi IN. Evet, özellikle kışın. Dik duranlar ve beyler yaşadı...
TülOUT
Anorak OUT. Ne yapalım; bir şeyi herkesin üstünde görünce öyle oluyor.
Sabah : http: //www.sabah.com.tr