Susarak Hepimiz İnsan Ticaretinin Ortağı Oluyoruz!
Esra Ronabar: 'Uçurum' dizisi ile kadının arzu nesnesi haline getirilmesine dikkat çekiyoruz.
atv'nin salı günleri yayınlanan dizisi 'Uçurum' kısa zamanda tiryakilik yarattı. İnsan ticareti ve kadın istismarı konusunu anlatan dizide, Moldova'dan Türkiye'ye gelen iki genç kızın yaşadıkları konu ediliyor. 'Uçurum'da kadın ticareti yapan 'Nur' karakterini canlandıran Esra Ronabar; kadınlarla ilgili sorunları işleyen bir projede yer almaktan dolayı çok mutlu olduğunu belirtiyor.
SENARYONUN DE RDİ VAR
En son iki sene önce bir komedi dizisinde yer almıştınız. Bu kez neden bir dramayı seçtiniz?
Televizyonda drama yapmayı düşünmüyordum. Çünkü çok zor şartlarda çalışılıyor. Ama teklif geldiğinde, Kerem Deren'in senaryosunu okudum ve çok şaşırdım. Gerçek bir durumu, harika bir kurgu üzerinden anlatıyor. Derdi olan bir senaryo gördüm. Senaryoyu yazan kişinin bir derdi vardı ve ben bu derde kendimi çok yakın hissettim. Bu dert de beni çok ilgilendiriyor.
Dizide insan ticareti konusuna değiniliyor. Sizi etkileyen bu mu oldu?
İnsan ticareti işleniyor ve ne yazık ki; güzel ülkemiz bu konuda üst sıralarda. Biz, haberlerde bu olayları izleyip geçiyoruz. Öyle bir hale geldik ki; susarak bir vahşetin ortağı olmuş durumdayız. Bu, masumiyetin kaybediliş hikayesi. Hayatta, ayakta durmak için masumiyetimizi kaybediyoruz. Hikayenin büyük kısmı kadınlarla ilgili. Kadının arzu nesnesi haline getirilmesi, meta haline gelmesi... Bu bizi çok ilgilendiriyor.
karak ter beni zorluyor
'Nur' karakterinde sizi en fazla etkileyen şey ne oldu?
Çocuk denecek yaşta arzu nesnesi konumuna getirilmiş ve bu vahşeti uzun yıllar yaşamış bir karakter... Yılmamış, bir çıkış yolu bulmaya çalışmış ama bulduğu yol, başkalarının çaresizliği üzerinden olmuş. Bu anlamda 'Nur' bize "Tek başına kurtuluş mümkün mü? Bizim mutluluklarımız, başkalarının mutsuzluğu üzerinden mi olacak?" sorusunu sorduruyor. İnsan ticareti konusunda toplumda bir kıpırdanma yarattığımızı düşünüyorum. 'Nur' rolünü kabul etmemdeki en önemli neden; bugüne kadar biriktirdiğim hayat deneyimini zorlayan bir karakter olması...
SEÇİM ONUN
3 yaşında bir oğlunuz var. Onun da oyuncu olmasını ister misiniz?
Her çocuk gibi oyuna ilgisi var ama bu onun oyuncu olup olmayacağını gösterir mi, bilemiyorum. Umarım olur. Ben yıllardır işimi çok keyif alarak yapıyorum. Onun da oyuncu olmasını çok isterim. Benim aldığım keyfi o da alacaksa, olsun tabii ki... Hayatınızı seçip o işte yaşıyorsunuz. O yüzden oğlum hangi işte mutlu olacaksa, o işi yapmalı.
HAFTADA 7 OYUN OYNUYORUM
Tiyatroda da oynuyorsunuz. Bu tempoda çalışmak zor olmuyor mu?
İstanbul Şehir Tiyatrosu sanatçısıyım. Bazı zamanlar haftada 7 oyun oynuyoruz. Bir yandan da dizi setine geliyorum. Önümüzdeki seneye de hazırlayacağımız bir oyun var. Çok zor oluyor ama bu mesleği ben seçtim; şikayet etmek saçma geliyor bana.. Kimya okuyordum. Okulu üçüncü sınıfta bırakıp tiyatroya girdim. 18 yaşımdan beri bundan para kazanıyorum.
ANNELİĞİ TADINCA VİCDANLI OLDUM
Anne olmak sizin hayatınızda ne değiştirdi?
Duygusal biriyimdir; daha da duygusal oldum. Herkesin ana kuzusu olduğunu anladım. Bu nedenle daha vicdanlı oldum. Eskisi gibi her şeye üzülmüyorum.
Yoğun çalışırken çocuğunuza nasıl vakit ayırıyosunuz?
İstanbul'da herkes yoğun bir tempoda çalışıyor. Biz de en iyi şekilde evladımıza vakit ayırıyoruz. Oyuncu anne-babanın çocuğu... Pek çok çocuğun başka şartlara uyum sağladığı gibi o da bu duruma uyum sağlıyor.
YENİ İMAJIM BEN İ ÇOK MEMNUN ETTİ
Rolünüz için imajınızı da yenilediniz. Sonuçtan memnun kaldınız mı?
Bu rol için imaj değişikliği gerekliydi. Saçlarım kesildi ve siyaha boyandı. Buna, tek başıma karar vermiyorum. Senarist, yapımcı ve yönetmen hepbirlikte bunun üzerine düşündük. 'Yenilmeyen, güçlü ama ayağa kalkmaya çalışırken tökezleyen kadını nasıl yansıtırız?' dedik. Ortaya çıkan sonuçtan da çok memnunum.
Sabah : http: //www.sabah.com.tr