Trabzon'a Saygı Duruşu Yaptık
16 Aralık'ta vizyona girecek olan 'Sümela'nın Şifresi Temel'de oynayan Alper Kul ve Aslıhan Güner filmi anlattı.
Türkiye'de herkesin yakından tanıdığı, Karadeniz'in halk kahramanı 'Temel' şimdi bir sinema filminde izleyiciyle buluşuyor. Senaristliğini Yılmaz Okumuş'un, yönetmenliğini ise Adem Kılıç'ın yaptığı 'Sümela'nın Şifresi Temel' isimli film, aşık olduğu kızla evlenebilmek için, var olduğuna inandığı Sümela'nın sırrını çözmeye çalışan Temel'in maceralarını anlatıyor. 16 Aralık Cuma günü vizyona girecek olan filmde, 'Temel' karakterini oynayan Alper Kul ve 'Temel'in aşık olduğu 'Zuhal'i canlandıran 24 yaşındaki Aslıhan Güner'le konuştuk.
Alper Bey, geçtiğimiz yıl 'Babamın Oğlu' adlı bir gösteri yapıyor ve Trabzonlu babanızın hikayesini anlatıyordunuz. Bu filmdeki role seçilmenizde, o oyunun etkisi var mı?
ALPER KUL: Tabii ki. Babam Trabzonlu, nevi şahsına münhasır bir adam. Fıkra gibi biri... Oyunda da onun kadın-erkek ilişkilerinde yaşadığı bocalama sürecini anlatıyordum. Yönetmenimiz Adem Kılıç da oyunu izledi. Ondan sonra da süreç gelişti; bana teklif geldi.
BİZİM İÇİN RİSKLİ İŞTİ
Herkesin çok iyi bildiği 'Temel' karakterinin filmini yapmak risk değil mi?
ASLIHAN GÜNER: Hakikaten riskli. Biz de herkesin iliğine kadar bildiği bir tipi anlatmaya çalıştık. Ortaya doğal bir iş çıktı.
A.K.: Herkesin bildiği, tanıdığı ve duyduğu bir adamdan bahsediyoruz. Garip bir mizah anlayışı var. Bunu bir resim içine oturtuyor olmak oyuncu için handikap.
KALYON'A BAKTIM
Peki, böyle bir karakteri yaratmak için nasıl bir yol yöntem izlediniz?
A.K.: Rol bana geldiği zaman neresinden tutayım diye düşündüm. İlk başta 'Babamı kim oynuyor?' diye baktım. Çünkü o adamın oğlusun ve onun gibi konuşmak zorundasın. Babamı Salih Ağabey'in (Kalyon) oynayacağını öğrendiğimde onun kullandığı diyalektiğe uygun bir diyalekt kullanmam, onun vücut diline benzer bir dil kullanmam gerekiyordu. Bunun için çok çalıştım. 'Bu adam nasıl aşık olur?', 'Aşık olunca ne yapar?' gibi sorulara doğru cevap verdiğin zaman bu karakter çıkıyor.
Bu filmi sizce 'Temel'e bir saygı duruşu olarak nitelendirebilir miyiz?
A.G.: Aslında o yöreye bir saygı var. Trabzon'a, Trabzonspor'a ve doğaya bir saygı duruşu olarak nitelendiriyorum ben. Önde biz oyuncular var ama arkada Trabzon oynuyor.
A.K.: Her filmin, çekildiği yöreye bir saygı duruşu oluyor. O bölge, film çekeni güzelliğiyle ödüllendiriyor, sonrasında da film o bölgeye hizmet ediyor. Bu filmde sinemaseverler, Trabzon'daki günlük hayatı öğrenecek. Bizim filmimiz, bütün Türkiye'ye dostluk mesajı verecek. Tüm Karadenizliler bu filme sahip çıkacak. Herkesi filme bekliyoruz.
#Sayfa#
OYUNCULUK ÇOK İYİ!
'Yer alacağım projedeki oyuncular benim için çok önemli' diyen Aslıhan Güner, şöyle konuştu: "Bu filmin senaryosunu ilk okuduğumda çok hoşuma gitti. Ama bu filmde senaryoyu üçe beşe katlayan, bence oyuncuların performansı... Herkes gerçekten çok başarılı."
KELLİK AVanTAJMIŞ YENİ ÖĞRENDİM
Kelliğin size avantajı oldu mu?
A.K.: Evet, bunun avantaj olduğunu bilmiyordum, yeni fark ettim. Mesela; '5'er Beşer'de her role girer oldum. Bana bu kadar avantaj sağlayabileceğini düşünmemiştim açıkçası.
Peki hayatınızda ne değişti?
A.K.: Saçımı kazıttığımdan beri aynaya bakma geriği duymuyorum; yüzümde bir değişiklik olmuyor. Halimden memnunum.
TANSİYONUM DÜŞÜNCE KEÇİ GİBİ TUZ YALADIM
Filmde, çekerken en çok güldüğünüz sahne hangisiydi?
A.G.: Salih abinin imam rolüyle vaaz verdiği sahneler çok komikti.
A.K.: Ruhi'yle intihar etmek için Sümela'nın tepesine çıktığım sahnede çok güldüm. En yakın arkadaşı "Trabzonspor şampiyon olsun artık, yoksa intihar edeceğim" diyerek Sümela'nın tepesine çıkıyor. 'Temel'de onu tepeden indirmek için soluğu yanında alıyor. "Bunun için intihar edilir mi? Sevdiğim kızı vermiyorlar. Ben intihar ediyor muyum?" diyor ve hakikaten 'Ben niye intihar etmiyorum?' diye düşünüyor. İşte o sırada zaten yüksekteyiz; sinirlerimiz bozuldu, saatlerce güldüm.
Peki o sahnede zorlandınız mı?
A.K.: Bir kere çıktım, sonra hemen indim. Çünkü o intihar sahnesi film için de önemli bir yer tutuyor. Baktım olmuyor, tansiyonum düşüyor; bir avuç tuz aldım. Onu, keçi gibi yaladım. İki saat çatıda kaldık.
RUSÇA GİBİ "DA" DEDİ
Peki Aslıhan Hanım, siz Karadenizli bir ailenin kızısınız ama İstanbul şivesiyle konuşuyorsunuz. Bu nasıl oldu?
A.G.: Ben şive kullanacağım diye çok ümitlenmiştim. Zorlanırdım ama isterdim kullanmayı... Filmde Trabzonlu 'Zuhal'i oynuyorum. Babası şiveli konuşuyor zaten ama annesi konuşmuyor. Kız da anneye çekmiş. Bir de 'Temel'le aralarındaki uçurumu vermek istediler yazarken. Aradaki fark büyük olursa çatışmalar daha güzel olur diye düşünüldü.
A.K.: İki yerde 'Da' dedi. O da Rusça gibi oldu. (Kahkahalar)
Sabah : http: //www.sabah.com.tr