Ünlü Çift Nafaka Yüzünden Tartıştı

Dört yıl önce boşanan oyuncu Burak Sergen ve eski eşi Işıl Sergen'in arasındaki nafaka davası tarafları birbirine düşürdü. Burak Sergen'in nafakanın düşürülmesi için mahkemeye başvurmasına Işıl Sergen tepki verdi.

2018 yılında boşanan oyuncu Burak Sergen ve Işıl Sergen arasındaki nafaka davası tarafların birbirlerini suçlamasına dönüştü. İstanbul Aile Mahkemesi'nde 15 Mart 2018'de gerçekleşen boşanma davası sonucu çocukları Cansın Sergen'in velayetini annesi Işıl Sergen'e verirken Burak Sergen'in 20 bin TL nafaka ödemesine hükmetmişti.

Sergen'in 14 yaşındaki oğulları Cansın için ödediği nafaka bu yıl artarak 41 bin 209 liraya yükseldi. Ünlü oyuncu, bu miktarın azaltılarak 10 bin liraya düşürülmesini talep etti. Işıl Sergen ise bu talebin üzerine sosyal medya hesabından paylaşım yaptı.

"ARTIK YETER!"

Işıl Sergen paylaşımında "Ben neye şaşırıyorum biliyor musunuz? Geçtiğimiz seneler bütün davaları kazanmışız. Çok ciddi kanıtlarla her iddianızı çürütmüşüz. Sabah çıkan haberde ki gerçeğe dayalı olmayan beyanlar ve sistematik olarak yıllardır maruz kaldığım ve bitmeyen psikolojik ve maddi şiddet! Artık yeter! Hep sustum çocuğumun ruh sağlığı için ve beyefendinin işlerini etkilememesi için ama ben sustukça, ben iyi oldukça şiddetin boyutu hem beyefendi hem de hayatında ki kadınlar tarafından artmaya devam etti. Ben şahsım adına tek kuruş nafaka alamıyorum. En kısa zamanda avukatım Sayın Burçe Gökçen Giritligil ile beraber basına röportaj verip yıllardır yaşadığımız süreci mahkemeyle paylaştığımız gibi kamuoyuyla da paylaşacağız. Kadına şiddet her boyutta yaşanıyor! Bu sefer sonuna kadar dur diyeceğiz. Sevgiler" ifadelerini kullandı.

Burak Sergen ise "Oğlum Cansın Sergen'in annesi hanımefendinin bugün yayınladığı sosyal medya paylaşımlarını esefle görmüş bulunmaktayım. Her şeyi idrak aşamasında olan oğlumuz Cansın'ın üzülmemesi adına polemiğe girmek istememekle beraber hanımefendisinin söylemlerinin kesinlikle gerçeği yansıtmadığını, bugüne kadar karşılıklı kazanılmış davalar ile değil, karşılıklı anlaşmalarla oğlumuz ile ilgili kararları aldığımızı, oğlum ile ilgili yasal tüm nafaka ve diğer mali yükümlülüğümü bugüne kadar yerine getirdiğimi, hanımefendinin sahip olduğu hayat standardını boşanma sonrası da devam ettirebilmesi için gerekli tüm maddi olanakları kendisine sağladığımı, şahsına ödemek zorunda olduğum herhangi bir nafaka yükümlülüğüm olmadığını, dolayısıyla hanımefendiyi psikolojik ve maddi şiddete maruz bırakmaya yönelik bir hukuki ilişki içinde de olmadığımızı, kamuoyu ile bu şekilde yapılan paylaşımların, müşterek çocuğumuzun üstün menfaatine hizmet etmeyip, hanımefendinin şahsi maddi beklentilerinden kaynaklandığını üzüntü ile paylaşmak zorunda kalmış bulunmaktayım" dedi.

Oyuncu sözlerine "Ortak çocuğumuzun ihtiyacından çok fazla fahiş rakamlara ulaşan nafaka miktarının hakkaniyete uygun makul rakamlara çekilmesi için yasal yollara başvuru hakkımız, maalesef "kadına şiddet gibi" çok önemli bir kavramla özdeleştirilip çarpıtılarak yansıtılmakta. Şahsıma kamuoyu baskısı kurmak adına dikkat çekilmeye çalışılmaktadır. İnisiyatifim dışında oluşan bu gerçek dışı beyanlarla ilgili olarak avukatım Uğur Sıtkı'nın vekilliği ile yasal yollara başvuracağımı da ifade etmek isterim" diyerek devam etti.