Haberler

Yaşamını Yitiren Hakan Balamir'in 1973'de Çektiği Film Hayatının Dönüm Noktası Oldu

Güncelleme:
Abone Ol

KOAH hastalığına yenik düşen Yeşilçam'ın efsane oyuncularından Hakan Balamir'in hayatı 1973'de çektiği "Yunus Emre" filmi ile tamamen değişmiş. İçkiyi bırakan ünlü oyuncu, gece hayatına da noktayı koymuş.

Türk sinemasının ünlü aktörlerinden Hakan Balamir dün akşam saat 20.00'da KOAH hastalığı sonucu yaşama veda etti. Hakan Balamir'in 72 yaşında ölümüne sebep olan KOAH sigaranın sebep olduğu hastalıklardan biri. Hakan Balamir'in ölüm haberini de oğlu Tufan Balamir duyurdu. Hakan Balamir'in ilk eşinden olan oğlu Tufan Balamir'in verdiği bilgiye göre ünlü aktör perşembe günü toprağa verilecek.

Türk sinemasına damga vuran isimlerden biri olan Hakan Balamir, 1973'de başrolünde oynadığı "Yunus Emre" filminden sonra hayatı tamamen değişti. Balamir, bu filmden sonra içkiyi ve gece hayatını tamamen bıraktı.

İşte Hakan Balamir hakkında hiç bilinmeyenler.

Boşanmış bir subay ailesinin çocuğu olan Hakan Balamir'in hayatını kendi anlatımından okuyalım: 1945 İstanbul doğumluyum. Hakan Balamir sinemada alınan ismimdir. Asıl adım Balamir Tavacıoğlu. Babam subaydı nasıl ki memur çocukları bir sene orada bir sene burada dolaşırsa bizde öyle dolaştık.


"RÜZGAR NEREYE SAVURDUYSA ORAYA GİTTİM"

Babam Giresun tarafında inzibat subayıymış çocukluğum Giresun da geçmiş. Babam çok tayin olurdu, örneğin ilkokula Sivas Ziya Gökalp ilkokulunda başladım. İkinci sınıfı İstanbul da okudum. Ortaokulun bir bölümünde Ankara ya gittik. Lise ikinci sınıfa kadar Ankara da kaldım, lise son sınıfta tekrar İstanbul'a geldik burada okudum. Babaya bağımlı yaşadığımı için rüzgar nereye savurduysa ailemle oraya gittim.


ANNE VE BABA AYRIYDI

Anne baba ayrıydı ben babamın yanında kalıyordum. Babam subaydı ama annemin durumu daha iyiydi. Annemle birlikte kalan bir kız kardeşim vardı, bakıyorum yaşantısına kolejde okuyor, eve piyano hocaları geliyor, diğer ders hocaları geliyor. Ben babamın yanında o kadar rahat koşullarda değildim. Ne de olsa bir subay, emekli olmuş üstelik. Mağdur da değildik orta halli bir yaşam içindeydik. Lüks bir yaşamım olmadı, babamın yanındayken.


BABASI RESTİ ÇEKMİŞ: GİDERSEN DÖNME

Annem de "gel bende kal" diye ısrar ediyordu. Geldim, hayatın şekli biraz farklı geldi bana. Babam da "gidersen dönme" diye asker emrini verdi, babadan kopup anneme geldim. Buradaki yaşama da ayak uyduramadım açıkçası. Örneğin ben üniversiteyi kendi imkanlarımla kendim çalışarak okudum. Beyoğlu'nda bir pansiyon tuttum çalıştım okudum. "Ezik mi büyüdün" tam ezik büyümedim. Hatta daha sonraları şımartılmış bir yere geldim ama oraya intibak edemedim, o yaşama uyum sağlayamadım. Lise bittikten sonra gazetecilik okudum. Okudum ama gazetecilik yapmadım.


"ARTİS OL, YAKIŞIKLI ADAMSIN"

Okuldayken arkadaşlarım hep söylerlerdi "artist ol, yakışıklı adamsın" diye. Hatta ben lisede okurken ünlü film artisti olan bir öğrenci vardı Özden Çelik. Hocalar bakıyor tabi ben ondan daha yakışıklıyım hocalarım "sen de bu işlerle ilgilen" derlerdi.


NASIL ÜNLÜ OLDU?

"Ses" dergisi yarışma düzenliyordu, her yıl bir erkek, bir bayan finalist oluyor bunlar da hep kalıcı oluyorlardı. Bizden önce Filiz Akın vardı. Ankara da aynı mahallede oturuyorduk. Filiz Akın da bu derginin birincisi olmuştu. Bir deneyim bakalım diye fotoğraf gönderdim, elemeler, seçmeler derken birinci ikinci değildim ama sona kalan 7 kişinin içinde olduğum için böyle bir yol açıldı.


İÇKİYİ GECE HAYATINI BIRAKTIRAN OLAY

Bir gün " Yunus Emre" diye bir proje geldi. Bu filmi de Özdemir Birsel çekiyordu. O zamanlar 10 günde film bitiyordu. Hemen hemen her ili dolaştık. Tam 6,5 ay sürdü çekimler. Bitirdik filmi, film müthiş bir patlama yaptı. Ben o zamanlar 25-26 yaşlarındayım. Film müthiş iş yaptı, ondan sonra da kim tutar Hakan Balamir'i...


"YUNUS EMRE'DEN SONRA BİR DAHA EĞLENCE HAYATIM OLMADI"

Yunus Emre'yi 1973'de çektik festivale katıldı. 10'da 10 tartışmasız tek aday oldu. Ben de en iyi erkek oyuncu ödülü aldım. Deniz Baykal ödülümü verdi. Bu tabi birden bire benim yaşam çizgimi de değiştirdi. Eve kapandım. Artık ne gezme, ne tozma farklı bir yaşam yaşamaya başladım. O zamanlar alkol de alıyordum. 1973'de Yunus Emre'yi çektik alkolü de bıraktım. Eğlence hayatı ile ilgili 1973'den beri bir hayatım olmadı.


Kaynak: Haberler.com / Magazin

Hakan Balamir İstanbul KOAH Magazin Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title