Haberler

Yılmaz Erdoğan'ın 'Vizontele' Vefasızlığı! Mahzuni Şerif'le Mahkemelik Olmuş

Güncelleme:
Abone Ol

Mahzuni Şerif'in "Vizontele" filminde "İşte gidiyorum çeşm-i siyahım" adlı türküsünün izinsiz olarak kullanıldığı gerekçesiyle Yılmaz Erdoğan'a açtığı dava yeniden gündeme geldi.

Ali Öztunç'un Mahzuni Şerif'in hayatını anlattığı "Devr-i Mahzun" kitabı yıllardır konuşulmayan bir olayı yeniden gündeme getirdi.

Aşık Mahzuni'nin Yılmaz Erdoğan'a dava açtığının kitapta yer aldığını vurgulayan Milliyet yazarı Ali Eyüboğlu, "Galada filmde oynayan ve eserleri kullanılan sanatçıları sahneye davet eden Yılmaz Erdoğan, Mahzuni'yi unutmuştu. Bu durum ozanın canını sıktı. Eserine, kişiliğine, ozanlığına, yıllarına hakaret edilmiş gibi hisseden Aşık Mahzuni, Yılmaz Erdoğan'a dava açtı. Dava, Mahsuni'nin vefatından sonra da yıllarca sürdü" ifadelerine yer verdi.

İşte Eyüboğlu'nun yazısından bir kesit;

Ali Öztunç'un Doğan Kitap'tan çıkan Mahzuni Şerif'in hayatını anlattığı "Devr-i Mahzun"dan o kadar çok not aldım ki, paylaşmam gereken.

ÇİLELİ BİR HAYATI OLDU

61 yaşında aramızdan ayrılınca arkasında 20 bin civarında şiir, 453 plak, 71 kaset, 11 kitap bırakan ozan, sanat adına verimli, ama çileli bir hayat yaşamış çünkü. Askeri okuldan atılan, aşık olup kaçırdığı öğretmen okulu öğrencisi Fatma (Sonra üçüncü eşi oldu) yüzünden gurbete gitmek zorunda kalan, çalıp söyledikleri yüzünden defalarca hapis yatan Aşık Mahzuni'nin her seferinde sanatçı dostlarının vefasızlığına isyanı da var kitapta.

"Eskiden insanlar bu denli vefasız değildi" diyenler olabilir, ama sanat dünyasına dair okuduklarımdan ve tanık olduklarımdan sonra diyeceğim şu: Şov dünyasında değişen bir şey yok… 'Vefa'yı bir semt adı ve boza markası sananlar dün de vardı, bugün de var, yarın da olacak…

DANIŞILMAYAN DANIŞMAN

Başından üç evlilik geçen, Yılmaz Güney'in hapishane, Aşık Veysel'in, Neşet Ertaş'ın saz arkadaşı ozanın yolu Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı'yken Murat Karayalçın'la bile kesişmiş.

Karayalçın onu "Kültür danışmanı" yapınca Gaziantep'teki evini ve ailesini Ankara'ya taşıyan Mahzuni, aylarca belediyeden arayan olmayınca telefona sarılır, ama ulaşamaz başkana.

Aylar sonra gazetede, "Aşık Mahzuni, belediyede mevsimlik işçi oldu" haberini okuyunca kaynar sular dökülür ozanın başına. Önce istifasını yazar, sonra dert ortağı sazını alır eline ve başlar söylemeye:

"Bakın şu başıma gelen işlere / Ben Karayalçın'a danışman oldum / Ne yüzümü gördü ne de tanıştı / Geldim Ankara'ya buldum belamı."

YILMAZ ERDOĞAN'A DAVA

"Domdom Kurşunu", "Yuh Yuh", "Fakir Muhtaç Olmuş Kuru Soğana", "Erim Erim Eriyesin", "Sarhoş" gibi milyonların diline pelesenk olan eserleri yazıp besteleyen, Sabahat Akkiraz'ı keşfeden, oportünist bulduğu Yavuz Bingöl'ü sevmeyen Aşık Mahzuni'nin öldüğünde Yılmaz Erdoğan'la davalık olduğunu bilmiyordum. Öztunç, kitabında şöyle anlatıyor bunun sebebini:

"Yılmaz Erdoğan, en büyük çıkış yapmasını sağlayan 'Vizontele 1' filminde Mahzuni'nin 'Çeşmi Siyahım' eserini kullanmıştı, ama bunun için ozana herhangi bir ödeme yapmamıştı.

Galada filmde oynayan ve eserleri kullanılan sanatçıları sahneye davet eden Yılmaz Erdoğan, Mahzuni'yi unutmuştu. Bu durum ozanın canını sıktı. Eserine, kişiliğine, ozanlığına, yıllarına hakaret edilmiş gibi hisseden Aşık Mahzuni, Yılmaz Erdoğan'a dava açtı. Dava, Mahsuni'nin vefatından sonra da yıllarca sürdü."

Kaynak: Haberler.Com / Magazin

Murat Karayalçın Yılmaz Erdoğan Mahzuni Şerif Magazin Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title