Haberler

2014 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulu'nda

Abone Ol

CHP'li Kaleli: "Otogarda 33 yıl çalıştım, bu süre içinde böyle küfür ve şiddete tanık olmadım"

CHP Bursa Milletvekili Sena Kaleli, Meclis Genel Kurulu'nda yaratılan çevre kirliliğinden bahsetmek istediğini belirterek, "Otogarda 33 yıl çalıştım, bu süre içinde böyle küfür ve şiddete tanık olmadım" dedi.

TBMM Genel Kurulu'nda, Milli Eğitim, Dışişleri, Çevre ve Şehircilik bakanlıklarının 2014 yılı bütçe tasarılarının görüşmeleri devam ediyor.

CHP İstanbul Milletvekili Osman Korutürk, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun, Hükümet'in yurt dışında açtığı temsilciliklerin sayısının artmasından, İstanbul'un dünyada en fazla konsolosluk bulunduran şehirler içinde New York'tan sonra 2. sırada yer almasından bahsettiğini söyledi.

Korutürk, Türkiye dış temsilciliklerin sayısını artırırken, ABD, Fransa, Almanya, İngiltere, İtalya gibi birçok ülkenin, dış temsilcilik sayısını tasarruf ve iş rantabilitesi nedenleriyle azalttığını anlattı. Korutürk, bu ülkelerin hiçbirinin de bunu dış politikada  başarı ya da başarısızlık ölçütü olarak sunmadığını ifade etti.

Korutürk, kişilerin, bir ülkenin dünyadaki temsilcilik sayısı itibarıyla kaçıncı olduğuna, Dışişleri Bakanlığı'nda kaç personel çalıştırdığına değil, insan hakları alanındaki sıralamasına,  temel hak ve özgürlükler alanında dünya skalasındaki yerine baktığını belirtti.

Suriye ile sınırın kevgire döndüğünü, bir çok radikal örgütün at koşturduğunu savunan Korutürk, "Hükümet, Suriye'de oyun nasıl biterse bitsin, bölgenin ve Türkiye'nin başına dert olacağı kesin olan radikal örgütlerin buradaki faaliyetine bir an önce son vermek üzere, bu örgütlere desteği, teması kesmelidir.  Kızlı erkekli oturulduğu gerekçesiyle öğrenci evlerini basacağına, 7 Aralık'ta BBC'nin canlı görüntülerle Nusaybin'den yaptığı yayında, radikal terör örgütlerinin Türkiye'de kullandıklarını öne sürdüğü güvenlikli evleri basmalıdır" diye konuştu.

Korutürk, Hükümet'in, milli iradenin gereği olarak dış politikasını AK Parti'nin dış politikası olmaktan çıkarması, Türkiye'nin ulusal politikasına dönüştürmesi gerektiğini belirtti.

-"Atatürk Orman Çiftliği'ne yol açmak medeniyet değildir"

CHP Çanakkale Milletvekili Mustafa Murat Soydan, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin yaşamı tehdit ettiğini dile getirdi.

Doğanın sahibinin kendileri olmadığını ifade eden Soydan, şöyle devam etti:

"Kullanım hakkı yalnızca bize ait değil; onu dilediğimizce tahrip etme özgürlüğümüz yoktur ve de olmamalıdır. Bizlerin, doğayı ele geçirip onun üzerinde kısa vadeli çıkarlarımız uğruna gelecek nesilleri düşünmeden yaptığımız her değişiklik, en az bizim kadar yaşam hakkı olan diğer tüm canlı türlerinin yaşam haklarını gasp etmektedir.

'Ormanımdan bir dal kesenin başını keserim' diyen Fatih Sultan Mehmet, Osmanlı'nın çevre anlayışını vurgularken; Cumhuriyet anlayışı ise Atatürk'ün bir ağacın dallarını korumak için Yalova Köşkü'nün yerini değiştiren anlayıştır. Bugünün anlayışı ise büyümeyi, şehirleşmeyi, ulaşım planlamasını, çevreyi görmezden gelerek, sadece rant uğruna yapan anlayıştır. ODTÜ ormanlarının kalbine, Atatürk Orman Çiftliği'ne, İstanbul Boğazı'nın sırtlarına, Kaz Dağları'nın içine yol açmak medeniyet değildir. Medeniyet, batılı ülkelerin yüzyıl önce yaptığı şehirlerin altını demir ağlarla örmek, metro yapmaktır. Medeniyet, doğayla bütünleşip sürdürülebilir bir yaşam kurmaktır."

-"Otogarda çalıştım, böyle küfür ve şiddete tanık olmadım"

CHP Bursa Milletvekili Sena Kaleli, Meclis Genel Kurulu'nda yaratılan çevre kirliliğinden bahsetmek istediğini söyledi.

Otogarda 33 yıl çalıştığını anlatan Kaleli, bu süre içinde böyle küfür ve şiddete tanık olmadığını kaydetti. Kaleli, "Tehdit edildim, densiz bir rakibim tarafından otobüslerimiz otogara sokulmadı, yazıhanemiz yıkıldı. Terbiyemizi bozmadan, hukuk ve uzlaşı yoluyla hakkımızı aldık. Otogarda adalet, nesnel tutum sağladığımız için kimse küfre gerek de görmedi. Saygın ortamda çalışmanın huzurunu ve bereketini yaşadık. Ayıplamak, yargılamak, kınamak istemiyorum ama onaylamadığımı, rahatsızlığımı, yakıştırmadığımı ifade ediyorum. Namusta ve küfürde erkeklerin mülkiyetini kabul etmediğimi beyan ediyorum. Bu kutsal çatıya, giydiklerimiz, oyumuz, boyumuz, soyumuzla değil, sözlerimiz, davranışlarımızla ve adaletimizle saygınlık kazandırmak zorundayız" görüşünü dile getirdi.

-"İktidar, eğitimde sınıfta kaldı"

Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi üzerinde söz alan CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, konuşmasında bazı grafikler de gösterdi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, öğretmenlerle ilgili veriler açıkladığını, buna göre mevcut öğretmen sayısının 810 bin olduğunu belirten Serter, Milli Eğitim Bakanlığı'nın kadrolu öğretmen sayısının ise 735 bin 208 olduğunu ifade etti.

Erdoğan'ın, "Öğretmen sayısını 2 katına çıkardık, 407 bin artırdık" dediğine işaret eden Serter, 11 yıllık AK parti iktidarında öğretmen artışının 210 bin 593 olduğunu söyledi. Serter, bunun iyi bir rakam olmadığını, 11 yıl içinde öğrenci sayısının 3,5 milyonun üzerinde arttığını kaydetti.

Serter,  127 bin olan öğretmen açığının bugün itibariyle 128 bin 329 olduğunu vurgulayarak, kimsenin öğretmenler üzerinden siyaset yapmaması gerektiğini ifade etti.

AK Parti'nin en başarısız olduğu alanın, milli eğitim olduğunu savunan Serter, bu başarısızlığı örtmek için reklam projesi, bir promosyon kampanyası olarak FATİH Projesi'nin ortaya konulduğunu öne sürdü.

Elindeki grafiği gösteren Serter, "Projenin karnesini sunuyorum. Üniversitede notum boldu, yine bol not verdim. Mevcut öğrencilerin yüzde 0,48'ine,  öğretmenlerini yüzde 2,28'ine table verildi, uzaktan eğitim merkezinin binde 3'ü tamamlandı. Yani reklam projesi, bugün itibariyle geçerliliğini yitirdi. Sadece tablet dağıtarak, eğitimde kalite artışı sağlanamayacağını dünyada eğitimden anlayan herkes bilmektedir. Tablet yardımcı araçtır. Eğitimin kalitesini artıracak gücü yoktur" diye konuştu.

Serter, AK Parti'nin iktidara geldiği günden itibaren Atatürkçü eğitimi tek tipleşme olarak nitelediğini öne sürerek, "Anaokullarından başlayarak, kendi tek tip insanınızı yarattınız" dedi. Serter, elinde, Konya'da bir anaokulunda umre oynayan çocukların fotoğrafını göstererek, "Bu özgür eğitim mi AKP tipi insan yaratmak için kurguladığınız eğitim mi?" diye sordu.

Serter, iktidarın eğitimde sınıfta kaldığını öne sürdü.

Sataşma gerekçesiyle Serter'e yanıt veren TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Lütfi Elvan, kendilerinden önceki on yılda alınan öğretmen sayısının 132 bin 500'ken, iktidarları döneminde 408 bin olduğunu söyledi.

Elvan, 2002'de öğrenci başına 28 öğretmen düşerken, bugün 20 öğretmen düştüğünü ifade etti. Kayıp yıllarda, vergilerin yüzde 87'sinin faize ödendiğini, bir bütçeden bahsetmenin mümkün olmadığını belirten Elvan, "Kayıp yıllar dediğimiz yıllarda ortalama yüzde 77 enflasyon, bizim dönemimizde yüzde 9'un altına düştü. Atatürk'ü kullanmayınız lütfen. Bu ülkenin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, hepimizin lideridir. Atatürk'ü para, puldan, devlet dairelerindeki resmini kaldıran sizsiniz, AK Parti değil" diye konuştu.

CHP Aydın Milletvekili Metin Lütfü Baydar, bütçenin ruhunun olmadığını savundu. Baydar, her ile üniversite kampanyasının, sözde kaldığını, fiyasko olduğunu savundu. Baydar, bütçelerin yüzde 80'ini aşan kısmının personel giderleri için kullanıldığını belirterek, "Sündürülmüş bütçeden, sindirilmiş üniversite çıkar" dedi. - TBMM

Kaynak: AA / Politika

Mustafa Kemal Atatürk Sena Kaleli İstanbul Ak Parti Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title