2017 Yılı Bütçesi Genel Kurulda
CHP Tunceli Milletvekili Gürsel Erol, "Kayyum atama kültürü, HDP'nin Türkiye'ye getirdiği bir kültürdür.
CHP Tunceli Milletvekili Gürsel Erol, "Kayyum atama kültürü, HDP'nin Türkiye'ye getirdiği bir kültürdür. Çünkü her belediyede seçilmiş başkanın üstüne atanmış bir eş başkan, belediye başkanı olarak atandı. Tunceli'de seçilmiş belediye başkanı kendi başkanlık makam odasında oturamadı, belediyenin başkanlık makam odasında eş başkan oturdu." dedi.
TBMM Genel Kurulunda, İçişleri, Milli Savunma ile Kültür ve Turizm bakanlıklarının, 2017 yılı bütçeleri üzerinde CHP milletvekilleri konuştu.
CHP Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya, İçişleri Bakanlığı bütçesi üzerine yaptığı konuşmada, Türkiye'nin bugün tarihinin en zor ve karanlık günlerinden geçtiğini, yapısal sorunların her geçen gün daha da derinleştiğini öne sürdü.
Türkiye'nin dünyada terör örgütlerinin en çok hedef aldığı ülke olduğunu iddia eden Yalçınkaya, "Terör kontrol edilemez duruma geldi, teröre verdiğimiz şehit sayısı bine yaklaştı, yüzlerce sivil vatandaş hayatını kaybetti. Yitirdiğimiz her bir vatandaşımızın üzerinde yanlış politikalarınızın izi, sorumluluğu, vebali vardır. Siyasi ikbal ve hırs uğruna attığınız her adımda ülke olarak yeni bir felaketle karşılaştık." ifadesini kullandı.
Yalçınkaya, CHP olarak terörün bitmesi için her konuda hükümete destek vermeye, adım atmaya, taşın altına ellerini koymaya hazır olduklarını belirterek, "Yeterki siz samimi olun, içten olun." dedi.
CHP Tunceli Milletvekili Gürsel Erol da 15 Temmuz darbe girişimi başarıya ulaşsaydı bugün Mecliste bulunan birçok milletvekilinin ya hapiste ya da infaz edilmiş olacağına dikkati çekerek, "Hepimiz bir kader arkadaşlığı dönemine denk geldik. Darbeye karşı birlikte direndik, meydanlara çıktık, birlikte tepki verdik. Eğer biz 15 Temmuz darbe girişiminin bittiğini düşünürsek, bundan sonra olmayacağını düşünürsek yanılırız." diye konuştu.
Türkiye'de her dönem devlet içinde derin yapılanmalar olduğunu, bir derin yapının başka bir derin yapıyla bertaraf edilmeye çalışıldığını öne süren Yalçınkaya, devletteki yapılanmanın liyakata ve laik cumhuriyete sadakatle yapılması gerektiğini söyledi.
Seçim bölgesinde Atatürkçü ve cumhuriyetçi çizgisiyle, HDP ve terör örgütü PKK karşıtlığıyla tanındığını vurgulayan Erol, şöyle devam etti:
"Parlamentodaki bir milletvekilinin yargılanması doğaldır çünkü Anayasamız kamuda görev alan tüm görevlilerin suç işleyebileceği endişesi ve kuşkusuyla hepsinin nasıl yargılanacağını ifade etmiştir. Bir milletvekilinin yargılanması ne kadar doğruysa, tutuklu yargılanması da doğru değildir. Yine, kayyum atamaları. Bir belediye başkanı kamu düzenine aykırı davranış gösterebilir, bir belediye başkanı belediye başkanlık yetkilerini kötüyü de kullanabilir, devletin kamu otoritesini ve kamu düzenini korumak için belediye başkanını görevden de alabilir, yerine atama da yapabilir ama bunu, kamu yönetimini, kamu otoritesini sağlarken kamu hukukunu ve kamu özgürlüğünü de görmezden gelemez.
Kayyum atama kültürü, HDP'nin Türkiye'ye getirdiği bir kültürdür. Çünkü her belediyede seçilmiş başkanın üstüne atanmış bir eş başkan, belediye başkanı olarak atandı. Ben Tunceli'den örnek vereyim; Tunceli'de seçilmiş belediye başkanı kendi başkanlık makam odasında oturamadı, belediyenin başkanlık makam odasında eş başkan oturdu, özel kalemin yan tarafında bir toplantı odası vardı, o toplantı odası seçilmiş belediye başkanına makam odası olarak hazırlandı. Eş başkandan bir evrak havale edilmediği sürece belediye başkanı resmen o evrakları imzalayamazdı yani yetki eş başkandaydı."
Sataşmadan söz alan HDP Kars Milletvekili Ayhan Bilgen, eş başkanlık sisteminin kadın-erkek eşitliğiyle ilgili olduğunu ve eş başkanların da seçimle iş başına geldiğini söyledi.
Bilgen, "Öyle kayyum benzetmesini eş başkanlar için yapmak çok ciddi bir bilgi eksikliği olsa gerek. Çünkü eş başkanlar da meclis üyesidir ama aralarındaki iş bölümüyle birisi başkan, birisi başkan yardımcısı gibi resmi olarak tanımadığınız için olur." dedi.
Bilgen'in açıklamalarının ardından tekrar söz alan CHP 'li Erol, terör örgütü PKK'nın tehdidine karşı açık bir kentte milletvekilliği yaptığına işaret ederek, "Benim yaptığım konuşmayı yapma cesareti göstermesi her babayiğidin karı değildir. CHP hiçbir zaman HDP ile devletle veya AKP ile açık veya üstü kapalı bir anlaşma yapmamıştır. Ben Dersim'de bir Dersimliyim ama bu parlamentoda Tunceli Milletvekiliyim ve siyasi düşüncemi ben insanlara yaranmak için değil Tunceli'deki insanların sorunlarını çözmek için kullanırım." değerlendirmesinde bulundu.
CHP Konya Milletvekili Mustafa Hüsnü Bozkurt da AK Parti'nin 14 yılda "dindar ve kindar nesil yetiştiriyoruz" diyerek toplumu ayrıştırdığını öne sürerek, "Sürekli bir dinsel jargon kullanarak, kimsenin de Müslümanlığını beğenmeyerek yarattığınız bu iklimde, kadınlarımız artık parklarda yürüyemez oldu. 12 Eylül'de şortla minibüse bindi diye tekmelenen Ayşegül Terzi'den acaba bu parlamentonun kadın Meclis Başkanvekili ya da kadın iktidar milletvekilleri bir özür dilemek lüzumunu hissederler mi? Hayır." diye konuştu.
Bozkurt, Manisa Turgutlu'da parkta yürürken saldırıya uğrayan Ebru Tireli adlı kadını hatırlatarak, AK Partili kadın milletvekillerinden bu konuda ne yaptıklarını sordu.
CHP'li Bozkurt, iktidar borazanlığı yapan kişilerin televizyonlarda CHP'yi FETÖ ile PKK ile ilişkilendirmeye çabaladığını belirterek, şöyle devam etti:
"Zaten Roma'yı da CHP'nin yaktığını anlatıyorlar. Siz hep mağdursunuz. Önce askeri vesayet vardı, sonra yargı vesayeti vardı, sonra medya vesayeti vardı... Aydın Doğanlar, sonra Ergenekon vardı. Uğur Mumcu'yu Ergenekon öldürdü, Ahmet Taner Kışlalı'yı Ergenekon öldürdü. Mustafa Balbay darbeci, Dursun Çiçek ıslak imzacı falan… Sonra, Ergenekon… Ergenekon zaten CHP'yle beraberdi..."
Bozkurt, kadınlara seslenerek, "Bu ülkede kadınlar sokakta yürüyemez oluyorsa, sevgili kadınlar; eğer bu Meclisin kadınları izin verir de bu başkanlık tasarısı Meclisten geçerse... Siz değerli kadınlar sokaklarda özgürce yürümek istiyorsanız bu Türkiye'yi bölme ve tek adam diktası oluşturma anayasa girişimine asla izin vermeyin." dedi.
Bozkurt'un konuşmasının ardından TBMM Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, son dönemlerde kamusal alanda saldırıya uğrayan kadınlarla ilgili olarak AK Parti kadın milletvekillerinin aldığı tavırın belli olduğunu kaydetti.
