2017 Yılı Bütçesi Genel Kurulda
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "Emeklimizin yanında olduk, olmaya devam edeceğiz ve inşallah önümüzdeki hafta da promosyon konusunu Sayın Başbakanımızın ilave desteğiyle sonuçlandırma gayreti içindeyiz.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "Emeklimizin yanında olduk, olmaya devam edeceğiz ve inşallah önümüzdeki hafta da promosyon konusunu Sayın Başbakanımızın ilave desteğiyle sonuçlandırma gayreti içindeyiz." dedi.
Müezzinoğlu, bakanlığı ve bağlı kuruluşların 2017 yılı bütçesi üzerinde hükümet adına söz aldı.
Konuşmasına, İstanbul'daki terör saldırısına değinerek başlayan Müezzinoğlu, şehit düşenlere Allah'tan rahmet, güvenlik güçlerine ve Türk milletine başsağlığı diledi.
Bakanlığının bütçesi üzerinde söz alan milletvekillerine teşekkür eden Müezzinoğlu, katkı ve önerileri dikkate alacağını vurguladı.
Dünyada ve Türkiye'deki gelişmelere işaret eden Müezzinoğlu, bu gelişmelerin ülkedeki iş hayatını ve istihdamı etkilediğini dile getirdi.
Müezzinoğlu, 27 çeyrektir devam eden büyümenin 2016 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 1,8 azaldığını belirterek, "Ancak, hükümetimizce alınan tedbirler ve gerçekleştireceğimiz çalışmalarla büyümenin 2017 yılında tekrar ivme kazanmasını bekliyoruz ve bunu milletçe başaracağımıza inanıyorum." diye konuştu.
Türkiye'nin önemli sorunlarından biri olan işsizliğe değinen Müezzinoğlu, şunları kaydetti:
"İşsizlik, istihdam ve iş gücüne katılım oranına baktığımızda, 2016 yılı Eylül ayı itibarıyla dünyada en düşük işsizlik oranı yüzde 3 ile Japonya'da, en yüksek işsizlik oranı da yüzde 23 ile Yunanistan'dadır. Ağustos 2016 işsizlik oranımızın yüzde 11,3 olarak gerçekleşmiş olması tabi ki bizi rahatsız ediyor. İş gücüne katılma oranımız ve istihdamımız da her geçen gün artmaktadır."
Kadınların, gençlerin ve engelli vatandaşların istihdam ve iş gücüne katılımını her zaman önemsediklerini ve bu doğrultuda politikalar geliştirdiklerini anlatan Müezzinoğlu, 2002 yılında yüzde 27,9 olan kadın iş gücüne katılma oranını 2016 yılı Ağustos ayında yüzde 33,1'e yükselttiklerini, 2002 yılına kıyasla kadın istihdamının yüzde 37, iş gücünün ise yüzde 45 arttığını dile getirdi.
Yarım çalışma ödeneği
Kadınların çalışma hayatından uzaklaşmadan, çocuklarının bakımı ve yetiştirilmesi amacıyla hayata geçirilen yarım çalışma ödeneği uygulamasına dikkati çeken Müezzinoğlu, "Bu uygulama kapsamında, kasım ayı sonuna kadar yaklaşık bin 400 kişiye 2 milyon TL ödeme yaptık. 2005 yılından 2015 yılı sonuna kadar genç istihdamında 500 bin kişilik artış sağlanmıştır. 2002 yılında kamu kurumlarında 5 bin 777 engelli memur istihdam edilirken 2016 yılı itibarıyla bu rakam 48 bin 963 kişiye ulaşarak ciddi bir artış sağlanmıştır." ifadelerini kullandı.
Müezzinoğlu, kayıt dışılık ve çocuk işçiliğiyle mücadelede de önemli mesafeler katettiklerini vurgulayarak, "Ama geldiğimiz nokta bizi memnun eden nokta değil. Dünden itibaren gelinen noktada önemli bir başarı var, ama gitmemiz gereken noktaya karşı da önemli sorumluluklarımız ve dinamik kararlara ihtiyacımız var. Bu anlamda, özellikle önümüzdeki dönemde çocuk işçiliğiyle mücadelede de önemli adımlar atıyoruz, atmaya devam edeceğiz." dedi.
Ak Parti'nin emeklilere büyük önem verdiğini de kaydeden Müezzinoğlu, şunları söyledi:
"Emeklilerimiz bizim için çok değerli bir grup ve bu anlamda da AK Parti döneminde de emeklilerimizi hep önceledik ve SGK işçi emeklisi aylıklarında yüzde 64, SSK tarım aylıklarında yüzde 91, Bağ-Kur esnaf aylıklarında yüzde 154, Bağ-Kur tarım aylıklarında yüzde 356, memur emekli aylıklarında ise yüzde 42'ye varan artışlarla emeklimizin yanında olduk, olmaya devam edeceğiz ve inşallah önümüzdeki hafta da promosyon konusunu Sayın Başbakanımızın ilave desteğiyle sonuçlandırma gayreti içindeyiz."
"Şehit ve gaziler üzerinden polemik yapmak doğru değil"
Şehit yakını, gazi ve gazi yakınları konusunda AK Parti olarak yüksek bir duyarlılık içinde olduklarını aktaran Müezzinoğlu, şehit ve gaziler üzerinden siyasi polemik yapmayı doğru bulmadığını da ifade etti.
Müezzinoğlu, "Onlar bu ülkenin bugün bu kürsülerde konuşmamıza ve geleceğe ait projelerimizi, hayallerimizi gerçekleştirecek projeleri konuşmamıza vesile olanlardır. Rabbim onlardan razı olsun, onların hak ve hukuklarını şu düzenlemeyle, bu düzenlemeyle şu noktaya getirdik diyerek de ödeyemeyiz, ama bize düşen, onların hak ve hukukunu koruyacak hizmetleri yapmak ve bu ay yıldızlı bayrağın ülkemizin gönderinde nazlı nazlı dalgalanmasını sağlayabilmektir, ülkemizin birlik ve beraberliğini koruyabilmektir." dedi.
"Elimden tutan kimse yoktu, ama bu büyük millet vardı"
Bakan Müezzinoğlu, CHP İstanbul Milletvekili Yakup Akkaya'nın konuşması sırasında kendisinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sınıf arkadaşı olması ve bakanlık görevine getirilmesine ilişkin sarf ettiği sözleri hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Sayın Akkaya, hayatımda hiçbir yere kapağı atarak gelmedim. 14 yaşımda yabancı uyruklu öğrenci olarak bu ülkeye geldim. Elimden tutan kimse yoktu, ama bu büyük millet vardı ve kendime olan inancım ve güvencim vardı. 28 yaşında Meriç'ten kaçarak geldim ve yine bu millete sığındım, bu ülkeye sığındım, bu milletin büyük vicdanına sığındım. Mevki, makam olarak hepsini tırnaklayarak, tırnaklarımla kazarak geldim. Ben İstanbul İl Başkanlığı yaptım. Bir siyasi partinin yüzde 4-5'lerdeyken oy oranı, ben o siyasi partide siyaset yapmaya başladım. Senin doğduğun o Tozkoparan'da senden daha fazla mahallelileri tanırım, daha çok kapıyı çalmışım. Oradaki CHP'li vatandaşlarımızla beraber olalım ve nereye kimin kapak attığını hep beraber değerlendirelim."
Kişilerin yaşantıları üzerinden siyaset yapmanın saygın bir yaklaşım olmadığını söyleyen Müezzinoğlu, "Kendinize saygınız olmayabilir, CHP Grubuna saygınız olsun; CHP Grubuna saygınız olmayabilir, CHP gibi bir partiye saygınız olsun, demokrasiye saygınız olsun, bu büyük Türk milletine saygınız olsun." ifadesini kullandı.
Müezzinoğlu'nun sözleri üzerine kürsüye gelen Akkaya, kendisinin de gökten zembille inmediğini, tüm görev ve makamları hak ederek aldığını söyledi.
"AKP'nin bütün grubu sarayın tek bir önerisiyle gelmiştir, milletvekili olmuştur. Bizim bütün grubumuz ön seçimle gelip burada milletvekili olmuştur." ifadesini kullanan Akkaya'nın bu sözlerine, AK Parti milletvekilleri tepki gösterdi.
Bu sırada AK Parti ve CHP milletvekileri arasında tartışma yaşandı.
"Herkes cumhurbaşkanı adayı olabilir, Sayın Bakan olamaz"
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, yerinden söz alarak bakan ve milletvekili arasındaki diyaloğun bu boyuta gelmesinin kimseyi memnun etmediğini söyledi.
Kimsenin şahsiyetle uğraşmak gibi bir derdi olmadığını belirten Özel, AK Parti Grubunun Bakan Müezzinoğlu'nu destekler yaklaşımını da anladıklarını ifade etti. Özel, "Ama altına imza attığınız cumhurbaşkanlığı sisteminde bu Meclisten herkes cumhurbaşkanı adayı olabilir, Sayın Bakan olamaz, ona da dikkat edin. Ayrımcılıksa 'Türkiye'de doğmuş, Türk vatandaşları' ifadesi, 'Doğuştan Türkiye vatandaşlığı' ifadesi Sayın Bakanın cumhurbaşkanı adayı olmasının önünde engeldir." dedi.
Bu sırada Akkaya'nın kürsüdeki konuşması sırasında "Hadi lan" ifadesini kullandığını belirten AK Parti milletvekilleri, Akkaya'nın özür dilemesini istediler.
Akkaya, AK Parti grubuna yönelik bir ifade kullanmadığını belirterek, "Benim bu söylediğim hitap, bana orada laf atan, isimlerini de bilmiyorum, tanımıyorum da kişilerle ilişkili. Asla grupla, herhangi bir AKP'li milletvekili arkadaşlarımla alakalı değildir. Öbür arkadaşlarımı üzdüysem de özür dilerim. Benim asla öyle bir üslubum olamaz." dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili İlknur İnceöz, Akkaya'nın tüm AK Parti grubunu milletvekili oluş şekilleri konusunda itham ettiğini ifade ederek, kürsüye geldi.
İnceöz, şöyle konuştu:
"Başta Sayın Kurucu Genel Başkanımızın, Sayın Cumhurbaşkanımızın iradesini töhmet altında bırakacak, küçültecek, bütün grubu ilzam edecek şekildeki bir açıklamanızı bu kürsüden yapmanızı gerçekten doğru bulmadığım, bütün grubumun bu konudaki tenkitleriyle zaten aşikardır. Sizin kendi parti içinizde de merkezi şekilde belirlenen adaylarınız var, milletvekilleriniz var. Kaldı ki ben, şimdi şu kürsüde şöyle bir ithamda bulunsam ki demeyeceğim o ön seçimde neler döndüğünü biz bilmiyor muyuz? diye bir ithamda bulunsam, bugün ön seçimle gelenlerin hepsi bundan alınmaz mı? İtham ederken karşınızdakinin yerine de empati yapmayı bileceksiniz."
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de kürsüye gelerek, daha demokratik bir milletvekili listesi için siyasi partiler ve seçim kanununda değişiklik yapılması önerisinde bulundu.
Özel'in "Saray zabitine oy göstermeden oy atmanız ancak ve ancak demokrasiyle olur." şeklindeki sözleri, AK Parti milletvekillerinin tepkisine neden oldu.
AK Parti grubu adına kürsüye gelen İstanbul Milletvekili Metin Külünk'ün "Eğer dönüp tarihinize bir bakarsanız, faşizmin, Mussolini'nin ne demek olduğunu kendi tarihinizde göreceksiniz." şeklindeki sözlerine de CHP milletvekilleri sıra kapaklarına vurarak tepki gösterdi.
Külünk, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu grup, AK Parti hareketinin kurucu lideri Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde bu hareketin aklına ve ruhuna bütünüyle inanmış bu hareketin ilkelerine, aklı ile ruhuna inanmış bir büyük güçtür, Türkiye'yi dönüştüren güçtür. Dolayısıyla, bu güce, bu harekete karşı, bu hareketin her bir mensubuna karşı kullandığınız dil, sizin tarihinizdeki faşizmle size ayna tutmanın dilidir. O aynaya bakacaksınız, kendinizi göreceksiniz."
AK Parti ve CHP milletvekilleri arasında gerilimin artması üzerine Meclis Başkanvekili Pervin Buldan birleşime ara verdi.