AK Parti Gaziantep Milletvekili Ahmet Uzer Afrin Açıklaması
AK Parti Gaziantep Milletvekili Ahmet Uzer, son bir haftadır devam eden Zeytin Dalı Harekatı ve milli mutabakat ile ilgili değerlendirmede bulundu.
AK Parti Gaziantep Milletvekili Ahmet Uzer, son bir haftadır devam eden Zeytin Dalı Harekatı ve milli mutabakat ile ilgili değerlendirmede bulundu.
Milletvekili Uzer, katıldığı bir televizyon programında Afrin'e yönelik gerçekleştirilen Zeytin Dalı Harekatı ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Uzer, kendisinin yörenin bir evladı olarak özellikle Suriye'deki olaylar başladığından beri Kilis'teki ve Suriye'den gelen insanlarla sıkı diyaloglarının olduğunu söyledi.
"Manevi motivasyon önemli"
Milletvekili Uzer, açıklamasında, "Gaziantep'in bazı köyleri var ki ikiye bölünmüş, yarısı Türkiye'de, yarısı Suriye'dedir. Onlarla akrabalık düzeylerimiz de ileri safhadadır. Zeytin Dalı Harekatı başladığından beri Gaziantep'te inanılmaz bir milli mutabakat var. Bu da bizim meselemizde haklı olduğumuz bir durumdur ve sonuçta annelerimiz gençlerimiz, esnaflarımız oradaki askerlerimiz için bir şeyler yapmak istiyor ve birbirleriyle yarışıyorlar. Ordumuz güçlü, her şeyleri var, askerlerimizin hiçbir şeye ihtiyaçları yok, çok şükür. Devletimiz onların tüm ihtiyaçlarını gideriyor. Ama işin manevi motivasyon kısmı önemli. Bunu çok ciddi manada görüyoruz. Ordumuz ne kadar güçlü olursa olsun, bu milli mutabakat olmazsa ve bunu da tamamlayan bir siyasi irade olmazsa bu işlerde başarıya ulaşmak çok zordur. Öncelikle bu meselenin ortaya çıkışından beri dik bir duruş sergileyen başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere AK Parti hükümetimizi tebrik ediyorum. Neticede bu bir milli meseledir. Bunun partisi olmaz, herkes bu ülke için elinden ne geliyorsa onu yapmalıdır" dedi.
"Karşılık beklemeden kardeşlik görevimizi yapıyoruz"
Uzer, Suriye'den gelen vatandaşlara yönelik kardeşlik görevlerini yerine getirdikleriniz aktararak, "Gaziantep'te AK Parti İl Başkanlığı yaptığım süreçte Suriye'den göçler başlayınca yönetim olarak bir karar aldık. Bu insanlar Türkiye'ye göç ediyorlar ama orada bulunan ve zalimlere karşı savaşan insanlara ne yapabiliriz, onların çocukları için ne yapabiliriz, diye düşündük. Bir yardım kampanyası başlattık ve yaklaşık 3 bin ton gıda malzemesi, çocuk bezi, süt ve ihtiyaç duyulan ilaçları 3-4 yılda Suriye tarafına gönderdik. Orada geçen yıl şehit olan bir kardeşimiz vardı adı Abdulkadir Salih idi. Yaralanıp Nizip'e gelmişti. Bana dedi ki 'Ahmet Başkan bu dünyada senin bizim için yaptığın iyiliklerin karşılığını ödeyemem. Ama ben büyük ihtimalle şehit olacağım ve o zaman öteki dünyada bize yaptığın yardımlardan dolayı sana şehadet edebilirim, dua edebilirim' dedi. Biz bunları karşılık beklemeden kardeşlik ve Allah rızası için yaptık. Böyle manevi olayları çok yaşadık" dedi.
"Türkiye dik duruşu kararlılığına bağlıdır"
Uzer açıklamasını devamında, "Ben inanıyorum ki bu coğrafyada artık kanın, gözyaşının durması Türkiye Cumhuriyeti'nin dik duruşuna ve kararlılığına bağlıdır. Bundan sonra bu bölgede kim ne hesap yaparsa yapsın, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Ordusunu hesaba katarak yapmalıdır. Burada ABD'yi tehdit edecek bir oluşum yok. Biz bu filmi dünyanın birçok bölgesinde gördük. Daha yakında Irak'ta gördük ve yaşadık. 15 bin kilometreden gelip bu coğrafyada farklı hesaplar, çıkarlar peşinde koşmak, işin özeti de Ortadoğu'yu yeniden yapılandırma, Müslümanları bölme, küçültme ve neticede asimile edip yok etme ve İsrail'e bu bölgede kafa tutabilecek bir ülke bırakmamak. Bu harekat esasında bizim siyasi olarak da tercihimiz değildi. Ama burada ABD tarafından yapılmaya çalışılan oluşum bu harekatı yapmaktan başka askeri ve siyasi bir yol bırakmadı. Diplomatik görüşmelerin hepsi yapıldı. Gerekirse Fırat'ın doğusuna da batısına da geçeriz. Ülkemizin geleceği için bekası için ne geriyorsa onu yapmak zorundayız. Yoksa bizim bu coğrafyada yaşamamız nefes almamız mümkün olmaz. Fırat Kalkanı Harekatında olduğu gibi yine Özgür Suriye Ordusu güçleri bize yardımcı oldu. ÖSO ile ilgili olarak Cumhuriyet Halk Partisinden gelen tepkiler vardı, Cumhurbaşkanı'nın da gündemindeydi. ÖSO'nun El-Kaide kökenli olduğunu söylüyorlar. Bu çok haksız ve Türkiye'nin milli menfaatleri ile ters orantılı bir yaklaşımdır" ifadelerini kulandı.
"ÖSO'nun her türlü ihtiyacını Türkiye karşılıyor"
ÖSO'nun her türlü ihtiyacını Türkiye'nin karşıladığını belirten Uzer, "Biz ÖSO'nun nasıl kurulduğunu, hangi gruplar tarafından kurulduğunu ve bu güne gelişinin kimlerin desteğiyle olduğunu biliyoruz. İlk başta Eğit-Donat diye bir Amerikan projesi vardı ve bu ÖSO'nun kuruluş felsefelerinden bir tanesiydi. Fakat bu hain emellerini Türkiye'nin de içinde olduğu bir yapıda yapamayacaklarını anladıkları anda ÖSO'yu yarı yolda bıraktılar. O projeyi askıya aldılar. ÖSO'nun her türlü ihtiyacını ve imkanlarını devletimiz karşılıyor. Biz de onlarla beraber bir harekat yürütüyoruz. ÖSO özellikle 15 Temmuz başarısız darbe girişimi sonrası ciddi manada toparlanma gösterdi. Onu da şöyle görüyorum. Bu ülkenin insanları ülkesine sahip çıktı ve ülkesinin o gece nasıl kurtarıldığını bu insanlar gördüler. Vatanını milletini sevenler, bize misafir gelenler ve şimdi mücadele eden insanlar çok farklı bir motivasyonla şu anda orada ülkelerinin geleceği için savaşıyorlar. Her zaman söylüyoruz. Bizim Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygımız var. Bir başka ülkenin toprağını işgal etme gibi bir düşüncemiz yok. Ama onların vatanını birileri on beş bin kilometreden gelip parçalamaya yok etmeye kalkarsa bunun karşısında elbette o ülkenin dinamikleri de harekete geçecektir. Bence ÖSO'nun en önemli argümanı da memleketlerine sahip çıkma ve memleketlerinde oynanan oyuna bir son vermektir. Bizim ülke olarak menfaatlerimiz de paralel gittiği zaman böyle bir beraber operasyon olayı meydana çıktı. Bundan daha doğal da bir durum olmaz" dedi.
"Harekatta milli silahlar kullanılıyor"
Harekatta yerli ve milli silahların kullanıldığını ifade eden Milletvekili Uzer, "Biz ordumuzla iftihar ediyoruz. Bir ülkenin savunmasını hakkıyla yapabilmek için o ülkenin savunmasında ihtiyaç duyulan her şeyi sizin yapmanız gerekir. Siz bunu başkasından beklerseniz, her ihtiyaç duyduğunuzda bu ihtiyacınızı karşılamayabilirsiniz. Bu harekat Kıbrıs Barış Harekatından bu yana gerçekleşen en büyük harekattır diyebiliriz. Ordumuzun kullandığı silahların milli ve yerli olarak kullanılması konusuna gelirsek yıllarca "siz yapmayın biz size verelim" dediler ve bizi kontrol altına tuttular. Ama bu ülkenin geleceği için, bu ülkenin bekası için bizim kendi silahımızı kendimiz yapmak durumundaydık. Cumhurbaşkanımızın dediği gibi "Kendi göbeğimizi kendimiz kesiyoruz". Son 6-7 yılda çok önemli gelişmeler kaydettik. Biz milletvekilleri olarak Savunma Sanayinin içinde yer alan tesisler zaman zaman ziyaretlere gidiyoruz. İnanın göğsümüz kabarıyor. Çünkü başka ülkelerden yalvararak on liraya aldığımız bir sistemi kendi olanaklarımız ve kendi mühendislerimizle bir liraya yapıyoruz. İşin ekonomik boyutu da bağımsızlık boyutu da önemlidir. Milli savunma sanayimizi daha da geliştirmeliyiz ve atılım yapmak zorundayız. Milli Savunma Sanayindeki durumumuz henüz başlangıç. Hedef koyduk daha çok çalışmamız gerek" şeklinde konuştu.
"Bizim ordumuz dosta güven, düşmana korku veriyor"
Milletvekili Uzer, canlı yayının yapıldığı Hatay ili Hassa ilçesi sınırının karşı tarafından gelen top seslerini duyduktan sonra, "Top seslerini duyuyoruz. Bu sesler Kahraman Mehmetçiklerimizin Türk Silahlı Kuvvetlerimizin ayak sesleridir. Bizim ordumuz dosta güven, düşmana korku veren bir ordudur. Allah onları muzaffer kılsın. Gecenin bu saatinde terörle mücadele eden kahraman Mehmetçiklerimize Allah yardım etsin. Şehit olan kardeşlerimize, vatanı için canlarını feda eden yürekli yiğitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Gazilerimize de sağlıklı uzun ömürler temenni ediyorum. Allah yardımcıları olsun" diye konuştu. - GAZİANTEP