AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şahin - Siyasal mühendislik projesi -
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Türkiye'de siyasal mühendislik projesinin uygulanmaya çalışıldığını belirterek, "Projenin 1. aşaması AK Parti'ye oy kaybı yaşatmak, 2. aşaması ise Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı adayı olması halinde seçilmesini engellemek" dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Türkiye'de siyasal mühendislik projesinin uygulanmaya çalışıldığını belirterek, "Projenin 1. aşaması AK Parti'ye oy kaybı yaşatmak, 2. aşaması ise Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı adayı olması halinde seçilmesini engellemek" dedi.
Şahin, partisinin Vali Nafiz Kayalı Gençlik Merkezi'nde düzenlenen İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, seçimlerde siyasi partilerin ve adayların hatta siyasi parti genel başkanlarının projeleri üzerinde yoğunlaşması gerektiğini ancak bunun böyle olmadığını, "faiz lobisinin faizi artırma baskısı daha ne kadar yaşanacak, döviz daha ne kadar artacak, hangi kaset piyasaya sürülecek, hangi gizli dinleme tutanakları internette yayınlanacak, hangi tır hangi savcı tarafından nerede durdurulacak" konularının gündem olduğunu söyledi.
Neler yapılmak istendiğini, perde arkasında nelerin döndüğünü, bunların arkasında kimlerin bulunduğunu yerel seçimlere giderken anlatmak durumunda olduklarına dikkati çeken Şahin, "Bütün bu gelişmeler yerel seçimlere doğru girerken asıl konuşulması gereken hususların değil de başka konuların konuşuluyor olması, tabii ki vatandaşlarda tedirginliğe, çarşı pazarda durgunluğa yol açıyor, ne olacak beklentisi. Türkiye'de yıllar sonra yakalanmış ekonomik istikrarı olumsuz etkiliyor. Birileri tam yerel seçimlere doğru giderken siyasal mühendislik projesini ortaya koydu. Bir siyasal mühendislik projesi şu anda Türkiye'de uygulanmaya çalışılıyor. Projenin 1. aşaması, AK Parti'ye oy kaybı yaşatmak, 2. aşaması ise Recep Tayyip Erdoğan'nın cumhurbaşkanı adayı olması halinde seçilmesini engellemek" şeklinde konuştu.
"AK Parti, hala Türkiye'de en güçlü siyasi parti, son anketlere göre yüzde 50 bantlarında bulunuyor" diyen Şahin, şöyle devam etti:
"Biz 22 milyona yakın oy almış siyasi partiyiz. 8,5 milyon kayıtlı üyemiz var ve Türkiye partisiyiz. İçimizde de hata yapanlar olabilir. Geçmişte de olmuştur ama biz hata yapan birini gördüğümüzde en yakınımız da olsa yakasına önce biz yapıştık, biz yapışırız. Bu operasyonların amacı bu değildi .Fatih Belediye Başkanı da gözaltına alındı. Savcı ifadesini alıyor. Diyor ki kendisine, '2 dakika süren var. 2 dakika içerisinde ne söyleyeceksen söyle, çık, git.' Ben uzun yıllar avukatlık yaptım. Bir savcı, bir hakim ciddi iddialara muhatap olan kişiye böyle davranamaz. 'Şu şu hakkında iddialar var ne diyorsun' diye sorar, sonuna kadar dinler çünkü tezgah daha önce kurulmuş. Ne yapılması gerektiği planlanmış."
Savcıların ve birtakım emniyet görevlilerinin sorguladıkları kişilere "Erdoğan'dan aldığımız talimat sebebiyle yaptık' deyin, sizi serbest bırakalım" dediklerini ileri süren Şahin, "Hatta birine de şunu söylemişler. 'Erdoğan'ı suçla, hükümeti devir, tarihe geç.' Amaç AK Parti ve Tayyip Erdoğan'dı. Bunlar gazetelerde yer aldı. Bu, sıradan, rutin yargı süreci değildir. Türkiye'yi sevmeyen, gelişmesinden, dünyada itibar sahibi olmasından rahatsız olanlar olabilir. Birtakım ülkelerin rakibi, birtakım parasal anlamda etkin uluslararası kuruluşlar, finans sektöründe bazıları Türkiye'nin uygulamalarından rahatsız olabilir. Türkiye'de böyle bir iktidarın varlığı onları huzursuz ediyor olabilir. Onlar, AK Parti'den kurtulmak isteyebilir, 'Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin yönetiminden uzaklaşmalıdır' diye düşünebilir. Nitekim bu cenahlar açık veya gizli yaptıkları açıklamalarda bunu hissettiriyor" değerlendirmesinde bulundu.
- " Recep Tayyip Erdoğan, bağımsız politika izliyor"
Şahin, partisinin kurulduğu günden bugüne siyaset ve yönetim anlayışının bağımsız politika eksenli olduğunu dile getirdi.
"Diyorlar ki ' Recep Tayyip Erdoğan, bağımsız politika izliyor, kararları kendisi alıyor, bize danışmıyor, müttefiklerine danışmıyor, ağabeylerine sormuyor" diyen Şahin, şunları kaydetti:
"Bu zamana kadar hep böyle alıştırmış Türkiye'yi yönetenler. Türkiye'nin müttefikleri var. Mesela 'çözüm süreci' diye bir süreç başlattı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin en önemli sorunu terörü bitirmek için. Karlofça Antlaşması'ndan bu yana AK Parti iktidara gelene kadar bu topraklarda yönetimde olanlar önemli sorunları çözmek için mutlaka dışarıyla istişare etmiş, onların görüşlerini almış, telkinleri istikametinde hareket etmiş ama ilk defa AK Parti iktidara geldi, Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin bu önemli sorununu çözmek için inisiyatif kullandı. Kendi iradesiyle bu çözümü sonuçlandırmak ve başarıya ulaşmak için irade ortaya koydu."
- "Erdoğan nerede yanlış varsa karşısına çıktı"
Mısır'daki darbeye Türkiye'nin müttefikleri Avrupa Birliği (AB) ve NATO üyelerinin açıktan destek verdiğini, sadece Başbakan Recep Tayyip Erdoğan karşı çıktığını aktaran Şahin, Erdoğan'ın darbecileri lanetlediğini, "Rabia" işareti ile dünya kamuoyunun gündemine geldiğini anımsattı.
"Suriye'de kan gövdeyi götürüyor, oradaki rejim halkını katlediyor. Esad gitmelidir. Yönetimde bir gün daha fazla kalamaz" diyen Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İnsanına yaptığı o zulmün fotoğraflarını dünya kamuoyu gördü. Türkiye Cumhuriyeti hükümetinden başka hangi hükümet bunlara karşı duyarlı tavır sergiledi? Sayın Başbakan ve Türkiye Cumhuriyeti hükümetinden başka dünyada kim o vahşiyane görüntüler karşısında tavır sergiledi? Diyorlar ki 'Recep Tayyip Erdoğan, başına buyruk gidiyor, kimseye danışmıyor.' Doğru bildiklerini her zaman dile getiren ve doğru bildiklerini siyaseti kabul eden anlayışa sahip. Kuzey Irak petrollerinin Türkiye üzerinden akmasını sağlayan ve aracı banka olarak da Halk Bankasını kabul ettiren Recep Tayyip Erdoğan'ın ağabeylerinden izin almadan yapmış olduğu bu girişim hoşlarına gitmedi.
Bu operasyonun muhatap bankalarından birsinin de Halk Bankası olduğunu hatırlatmak isterim."
Türkiye'de Recep Tayyip Erdoğan'ın birini Sinop'ta, diğeri Mersin sınırlarında olmak üzere iki nükleer enerji santrali yaptığını hatırlatan Şahin, ülkenin enerji ihtiyacının büyük kısmının nükleer santrallerden sağlanacağını dile getirdi.
Türkiye'nin doğalgaz ithalatı ve dışarıya döviz ödemekten kurtulacağını, dış ticaret açığının azalacağına dikkati çeken Şahin, şunları belirtti:
"Son derece üzüntü verici bir durum. Zaman gazetesi yazarı Şahin Alpay, 'Nükleer enerji santralleriyle İran'a benzeyecek, İran gibi atom bombası yapmaya çalışacaklar, dikkat edin' diyor. Dünyada hangi gelişmiş ülke Allah aşkına nükleer enerjiden yararlanmıyor? Gidin AB ülkelerine her birinin bu enerjiden yararlandığını göreceksiniz. Birini Rusya'ya, diğerini de Japonya'ya ihale sonucu anlaşma yaparak enerji santrali yapımını bu iki ülkenin müteahhitlerine verdik. Efendim, 'Türkiye, İran'a uygulanan Birleşmiş Milletler (BM) ambargosunu deliyor, Tayyip Erdoğan bunu da dinlemiyor.' Tayyip Erdoğan, başbakanlığındaki Türkiye Cumhuriyeti artık kendi silahını kendi yapmaya başladı. Artık kendi tankımızı yapıyoruz. Eğitim uçağımızı, helikopterimizi yapmaya başladık. Savaş gemimizi yapmaya başladık. İnsansız hava aracımızı (İHA) artık bu ülkenin mühendisleri yapacak konuma geldi."
- Füze yapım ihalesi
Füze yapım ihalesine en iyi teklifi Çin'in verdiğini hatırlatan Şahin, "Hemen söylemler başladı. 'Türkiye, NATO ülkesidir. Nasıl bizden yardım almaz veya bizden herhangi bir ülkeyle bunu gerçekleştirmek için işbirliği yapmaz da gider, Çin'den gerçekleşmesi için arayışa girer.' En ucuz teklifi o vermiş. Üstelik bu füze yapımındaki en önemli husus o teknolojiyi Türkiye'ye kazandırmaktır. Teknoloji konusunda da bizimle işbirliği yapacaklar mı? Çin, bunu kabul etmiş. Teknolojik bilgiler de paylaşılacak. Bizim için bu, çok daha uygun. Gelecek bakımından elverişli. 'Hayır, sen alamazsın. NATO üyesisin. Bizden alacaksın.' Bütün bu bağımsız politikalar, bu Türkiye'nin menfaati neredeyse orada bulunmayı gerektiren bu politikalar, birtakım yerleri tabii ki rahatsız ediyor" ifadesini kullandı.
Şahin, 30 Mart seçimlerine giderken birilerinin AK Parti'siz seçim hayali kurmaya başladığını, AK Parti'siz Türkiye'nin her alanda gerileme anlamına geldiğini, sağlanan ekonomik durumun tersine çevrilmesine gayret edildiğini, yerel seçimlerin sadece belediyelerin değil, Türkiye'nin seçimi olduğunu ve büyük önem arz ettiğini kaydetti.
Şahin, daha sonra adaylıkları açıklanan ilçe belediye başkan adaylarını takdim ederek, "Türkiye'de 395 beldemiz var. Bu beldelerde belediye başkan aday çalışmaları tamamlandı ancak henüz açıklanmadı. Ben genel başkanımızdan ilkini açıklamak için izin aldım. Karabük'ün tek beldesi var, Yortanpazarı. Burada mevcut belediye başkanı kardeşimiz Yılmaz Tiryaki yeniden adayımız. Hayırlı olsun" diye konuştu.