Haberler

AK Parti Grup Toplantısı (4)

Abone Ol

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Ant uygulaması; içeriğindeki sorunlar bir yana, en başta şekil olarak bugüne, bugünün Türkiyesi'ne, bugünün dünyasına denk düşmeyen bir uygulamaydı."

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Ant uygulaması; içeriğindeki sorunlar bir yana, en başta şekil olarak bugüne, bugünün Türkiyesi'ne, bugünün dünyasına denk düşmeyen bir uygulamaydı. Bu uygulama soğuk savaş dönemlerinde kalmış, demir perde ülkelerinde yaşatılmış, modası çoktan geçmiş bir uygulamaydı" dedi.

Partisinin grup toplantısında konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, demokratikleşme paketi içerisinde yer alan andımızın kaldırılmasına yönelik gelen eleştirilere cevap verdi. Bugün resmi gazetede yayımlanan genelgeyle kaldırılan ant uygulamasıyla ilgili bazı konuları değinen Başbakan Erdoğan, "Bu uygulama nedir, bunun menşei, kaynağı nedir, bunu bilmemizde fayda var diye düşünüyorum" dedi.

"REŞİT GALİP, TÜRKÇE EZAN ZULMÜNÜN MİMARLARINDANDIR"

Ant uygulamasının ilk ve ortaokullarda 1933 yılında başladığını ve "Andımız" olarak bilinen metinin yazarının, son derece tartışmalı bir isim olan Reşit Galip olduğunu dile getiren Başbakan Erdoğan, "Milletimin şunu özellikle bilmesini isterim; Andımızın yazarı olan Reşit Galip, Türkçe ezan zulmünün mimarlarından, Türkçe ezan metnini yazarlarındandır. Aynı Reşit Galip, insan kafataslarını ölçen, insanları kafataslarına göre sınıflandıran anlayışı destekleyen sözüm ona bir bilim insanıdır. Geçen yıl biliyorsunuz buradan arşivlerden bazı görüntüleri sizlere göstermiştim. Ant uygulamasının Cumhuriyetimiz ile Cumhuriyetin temelleriyle uzaktan yakından ilgisi yoktur. CHP ve MHP, bu uygulamanın tarihini bilmedikleri, bu uygulamanın tarihi gelişimini okuma zahmetine girişmedikleri için kestirmeden bir istismar kampanyası başlatıp, milleti yanıltma yoluna gidiyor. Ant uygulaması içeriğindeki sorunlar bir yana, en başta şekil olarak bugüne, bugünün Türkiyesi'ne, bugünün dünyasına denk düşmeyen bir uygulamaydı. Bu nereye dönüyor biliyor musunuz, 1930'lardan ve 40'lardaki Hitler ve Stalin gibi diktatörler zamanında toplumu formatlamak için bu tür uygulamalar yapılıyordu. Bunun başarısız olduğu, anlamsız olduğu görüldüğü ve dünyanın hemen hiçbir ülkesinde böyle bir uygulama artık kalmamıştır. Dünyanın hiçbir gelişmiş hiçbir ülkesinde sabah çocukların okul önünde içtimaya dizildiği, hazır ol'da bekletildiği, içeriği sorunlu, ayrımcı, ırkçı sloganlar dizisinin okutulduğunu göremezsiniz. Baskıcı, diktatoryal rejimler dahil, bu uygulamanın faydasız olduğunu görmüş, toplumu formatlayamadıklarını görmüş ve bundan vazgeçmişlerdir" diye konuştu.

"HER SABAH 'TÜRKÜM' DEMEKLE TÜRK OLUNMAZ"

"Bal, bal demekle ağız tatlanmaz. Balı yersen ağız tatlanır" diyen Başbakan Erdoğan, "Her sabah 'Türküm' demekle Türk olunmaz. Her sabah 'doğruyum, çalışkanım' demekle doğru ve çalışkan olunmaz. Çocuklara her gün aynı şeyleri söyleterek ancak ve ancak lafzı hafızalara kazırsanız ama anlamla ilgili hiçbir yansıma göremezsiniz. İnsan sabah okul bahçesinde slogan tekrarlayarak değil, ailesinden, öğretmenlerinden, çevresinden aldığı eğitimle, terbiyeyle bir takım değerlere sahip olur. Bugün andımız üzerinden istismar siyaseti yapanların geçmişine bakın. Türkiye'nin itibarını yerlerde sürüklediler. Doğruluğu, dürüstlüğü bir kenara bırakıp, Türkiye'yi çok büyük yolsuzluklara, çalışkanlığı bir kenara bırakıp, Türkiye'yi borca, enflasyona, işsizliğe, yüksek faizlere mahkum ettikler" diye konuştu.

"GEÇ DE OLSA BU UYGULAMAYI KALDIRDIK"

Andın kaldırılmasını eleştiren MHP ve CHP'ye sert eleştirilerde bulunan Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Eğer ilkokullarda okutulan andımız lafzın ötesine geçebilseydi en başta CHP, en başta MHP Türkiye'ye bu kadar ağır bedeller ödetmezlerdi. Gideceksin IMF'nin kapısında nöbet tutacaksın, 'aman bana 3.5 kuruş borç verin' diye. Ondan sonra da 'doğruyum, dürüstüm, çalışkanım' diyeceksin. Ondan sonra 'milliyetçiyim' diyeceksin. 23.5 milyar dolar borçla iktidarı devrettiniz. 23.5 milyar dolar borcu 14 Mayıs'ta AK Parti iktidarı temizleyecek, sıfırlayacak ve IMF ile bu noktada olan işi bitirecek. Kim çalışıyor, biz çalışıyoruz. Kim doğru, biz doğruyuz. Hortumları kim kesti, biz kestik. Siz ne yaptınız, hortum uzattınız. Bu uygulama soğuk savaş dönemlerinde kalmış, demir perde ülkelerinde yaşatılmış, modası çoktan geçmiş bir uygulamaydı. Türkiye bu uygulamayı kaldırmakta geç bile kalmıştır. Nazi Almanyası, faşizm İtalyası, sosyalist blok, uzun yıllar önce bu uygulamalardan vazgeçmişken Türkiye'de bu geri kalmışlık manzarası maalesef hala devam ediyordu. Geç de olsa bu uygulamayı kaldırdık ve Türkiye'deki bir geri kalmış ülke manzarasını böylece değiştirdik. Milletimden, gençlerimizden, çocuklarımızdan rica ediyorum; gitsinler, okusunlar bu anlattıklarımın daha da detayını görecekler. Bu uygulamanın tarihini öğrensinler. Eğer okurlarsa, öğrenirlerse bu uygulamanın Cumhuriyetimizle özellikle de Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesiyle hiçbir bağının olmadığını görecek, işte o zaman istismar siyasetçilerini daha iyi anlayacaklardır."

"MARMARAY'I HİZMETE AÇIYORUZ"

AK Parti iktidarları döneminde yapılan çalışmaları anımsatan Başbakan Erdoğan, "Bu ayın sonunda, 29 Ekim'de, Cumhuriyetin kuruluşunun 90. yıldönümünde hem İstanbul hem de Türkiye için tarihi nitelikte bir yatırım olan Marmaray'ı hizmete alacaklarını belirten Erdoğan, "Denizin 62 metre derinliğinden geçen bu tüple, bu raylarla birlikte sadece Anadolu'yu Avrupa'ya değil, Pekin'i demir ağlarla Londra'ya bağlıyoruz" dedi.

"AK PARTİ'NİN ANLAYIŞINDA YOKTUR"

30 Mart seçimlerine son derece dinamik bir şekilde gireceklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, aday tespit çalışmalarının çok büyük bir hassasiyetle devam ettiğinin vurguladı.

Erdoğan, "Genel başkan olarak masaya otur ve yanına da al birkaç kişiyi oradan 'filanca filanca yere filanca' aday olduğu gibi bir anlayış AK Parti'nin anlayışında yoktur. Bunu özellikle bilmenizi istiyorum. Her zaman olduğu gibi şu ana kadar 81 vilayetimizde bir kamuoyu araştırması yaptık. Bir durum tespiti yaptık. Şimdi temayül yoklamasıyla birlikte bir taraftan da kamuoyu araştırmasını bayram sonrası süratle yapacağız. Bazı illerimizde hemen bir taraftan açıklamaya bu temayül yoklamalarına göre başlayacağız. Kılı kırk yaran bir hassasiyetle, bir kuyumcu titizliğiyle en iyi en uygun adayı liyakat ve ehliyet sahibi adayları belirleyecek ve onlarla inşallah seçimlere gireceğiz. Beldelerimizden ilçelerimize, şehirlerimizden büyük şehirlerimize kadar belirlediğimiz her aday vatandaşlarımızın görmek istedikleri 'işte benim aradığım başkan bu' diyecekleri adaylar olacak. İnşallah yanılma payını en aza indirmek suretiyle" şeklinde konuştu.

"YANDI KETEN HELVA"

Bir Müslümanın inancı gereği kurban keserek bir farizayı yerine getirdiğini sözlerine ekleyen Başbakan Erdoğan, "Devlet buna bile et attı. Devlet ne yaptı. Dedi ki 'bunun derisini bana vereceksin' veya 'ben sana nereyi gösteriyorsam, oraya vereceksin.' Bu kurban benim, bunun her şeyi benim, derisi de benim, bağırsakları da benim. Her şeyi benim. Niçin buna müdahale ediyorsun. Ne oldu bu. Suça dönüştü. Eğer biri deriyi kalkar da 'kaçırayım, ben bunu gideyim herhangi bir vakfa, derneğe vereyim' derse ve bu esnada da yakalanırsa yandı keten helva. Bunu da yaptılar. Bundan dolayı tutuklananlar oldu. Şimdi bu da ortadan kaldı. Kurbanı kesen hak sahibidir. Bunu istediği gibi tasarruf eder. Kurban ibadetimizi eda ederken artık bu tür engellerle de milletim karşılaşmayacak" dedi.

"ONA İHTİYACIN VAR MI YA?"

Suriye'de 110 bini aşkın insanın "zalim", "terörist" ve "diktatör" Esad tarafından öldürüldüğünü kaydeden Başbakan Erdoğan, Suriye'de artık bir devlet terörü estirildiğini belirterek, "Bu kadar bunu açık söylüyorum. Türkiye'den gidip orada Esad ile röportaj yapan bazı sözde medya burada gelip bakıyorsunuz kendi ülkesinin Başbakanı'nı onun malum sözleriyle burada değerlendirmek, yargılamak istiyor. Ona ihtiyacın var mı ya. Sen zaten bunları daha fazlasıyla söylüyorsun, ne gerek var. Siz burada zaten ne yapıyorsanız, hakaretinizin daniskasını yapıyorsunuz. Oradan aldığınız destek size çok daha fazla güç mü katar. Böyle bir şey söz konusu değil. Çünkü bu millet sizin ne olduğunuzu biliyor, bizim de ne olduğumuzu biliyor. Adeta malum ana muhalefetin yayın organı durumunda olan medyada bunu görüyorsunuz, televizyonunda bunu görüyorsunuz. Tabloları bu" diye konuştu.

"TÜRK BAYRAĞINI ÖPEREK TESLİM ALDI"

"Barış, kardeşlik ve demokrasi" için Uşak'tan Ankara'ya koşarak gelen maratoncu Akın Yeniceli, grupta beraberinde getirdiği Türk bayrağını Başbakan Erdoğan'a hediye etti. Başbakan Erdoğan da bayrağı 3 kez öperek teslim aldı. - ANKARA

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Politika

Recep Tayyip Erdoğan Adolf Hitler Ak Parti Türkiye Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title