AK Parti'li Çalık: İyi hal indirimi olmasaydı, Bergen'in faili daha fazla ceza alacaktı
TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Araştırılması Komisyonu Başkanı AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık, kadına yönelik şiddette iyi hal indiriminin kaldırılması gerektiğini söyleyerek, "Kadına şiddette iyi hal indirimi kaldırılmış olsaydı, Bergen'in faili belki 7,5 ay değil;
TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Araştırılması Komisyonu Başkanı AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık, kadına yönelik şiddette iyi hal indiriminin kaldırılması gerektiğini söyleyerek, "Kadına şiddette iyi hal indirimi kaldırılmış olsaydı, Bergen'in faili belki 7,5 ay değil; 7,5 yıl ya da daha fazla ceza alacaktı" dedi.
AK Part'li Çalık, DHA'ya yaptığı açıklamada, kadına yönelik şiddetle mücadelede sanatçılar, sporcular, siyasi parti liderleri ve kanaat önderlerinin rolünün çok önemli olduğunu söyledi. Çalık, bu kişilerin farkındalık ve zihniyet değişimine dönük kampanyalarda rol almalarını önemsediklerini belirtti.
'FİLMİN YASAKLANMASINI ASLA DOĞRU BULMUYORUZ'Adana'da yaşayan eski eşi Halis Serbest tarafından 1989 yılında öldürülen sanatçı Bergen'in hayatını anlatan 'Bergen' filmini de hatırlatan Çalık, "Bergen gibi maalesef şiddete maruz kalmış sanatçılarımızın yaşamış olduğu trajedi, hepimiz için ciddi bir üzüntü. Maalesef failin bulunduğu ilçede, filmin sinemada gösterilmesinin yasaklanmasını doğru bulmuyorum asla. Hazırladığımız raporda, kadına şiddette iyi hal indiriminin kaldırılmasını istememizin en önemli örneklerinden biri bu. Kadına şiddette iyi hal indirimi kaldırılmış olsaydı, Bergen'in faili belki 7,5 ay değil; 7,5 yıl ya da daha fazla ceza alacaktı. Filmi ilk fırsatta izleyeceğim" dedi.'MEDYAYA BÜYÜK GÖREVLER DÜŞÜYOR'Çalık, 912 sayfalık komisyon raporunda, kadına şiddetle mücadelede medyaya büyük görev düştüğünü ve bunu öneriler kısmında belirttiklerini söyleyerek, "Rol model kadınların daha fazla gösterilmesine dönük ihtiyacımız var. Özellikle televizyon izleme oranlarına baktığımızda, hala Türkiye'nin ciddi manada televizyon izleyicisi olduğunu düşündüğümüzde, hem görsel hem yazılı geleneksel medyanın hassasiyeti kadar sosyal medyanın da hassasiyetlerine karşın ilgili kurumlara önerilerimiz oldu" diye konuştu.'AİLE VE İŞ HAYATININ UYUMLAŞTIRILMASINI İSTEDİK'Öznur Çalık, kadının güçlendirilmesinin şiddetle mücadelenin en önemli ayaklarından biri olduğunu vurgulayarak, "Evdeki çamaşırı asıp, bu süreci yönetenlere 'ev hanımı' demiyorum. Ev mühendisi olduğunu düşünerek kadınlarımızı her alanda evde, işte, okulda, eğitimde her alanda güçlenmesini talep ettik. Aile ve iş hayatının uyumlaştırılmasını istedik. Kadınlarımızın kendi aralarındaki fırsat eşitliğinin yakalanmasını, tüm kadınlar arasında çifte standardın ortadan kaldırılmasını ve kadına yönelik şiddete karşı duruşu arzu ettik" ifadelerini kullandı.'ŞİDDETİN DİLİ, DİNİ, EĞİTİMİ YOK'Çalık, her katmadan kadının şiddet gördüğünü aktararak, şöyle konuştu:"Gözyaşının dini, ırkı nasıl yoksa şiddetin de öyle. Ne dini ne ırkı ne dili ne eğitimi var. Her katmandan kadınını şiddet gördüğünü rakamlar söylüyor. Eğitimlisi de eğitimsizi de şiddet görüyor. Failler de aynı şekilde hem eğitimli hem eğitimsiz. Eğitimin şiddetin önünde yapılacak en önemli çalışma olduğunu görüyoruz. Eğitimsizlikte daha fazla şiddete maruz kalıp daha fazla sessiz kalabiliyorsunuz. 'Toplum ne der' baskısına daha fazla kulak verebiliyorsunuz. Şiddetsiz bir aile ortamında büyüyen çocuk okulda da böyle devam edecektir. Temel eğitimi net almamız lazım. Kadınlarımız şiddetle ilgili çalışmaları, yasaları edinsinler istiyoruz."