Haberler

AK Parti'li İşler: "Hutbelerde hiçbir devlet adamının ismi anılmıyor"

Güncelleme:
Abone Ol

TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı, AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler, hutbelerde Atatürk'ün isminin zikredilmediğine yönelik eleştirilere ilişkin "Hutbelerde hiçbir devlet adamının ismi anılmıyor.

TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı, AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler, hutbelerde Atatürk'ün isminin zikredilmediğine yönelik eleştirilere ilişkin "Hutbelerde hiçbir devlet adamının ismi anılmıyor. Uygulama gayet doğrudur. Bu Atatürk'ün kendi kararıdır." dedi.

İşler, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında dün Diyanet Akademisinin kurulmasına ilişkin kanun teklifinin görüşüldüğü TBMM Genel Kurulunda yaşanan tartışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Din hizmetinin, bu görevleri yürütecek personele önemli sorumluluklar yüklediğini bu nedenle hizmet içi eğitimin tek başına yeterli olmadığına dikkati çeken İşler, daha sistematik ve müstakil bir çalışma ortamına ihtiyaç olduğunu söyledi.

İşler, Diyanet İşleri Başkanlığının tüm dünyadaki Müslümanlara hizmet sunan uluslararası bir kurum haline geldiğine işaret ederek Diyanet Akademisinin kurulmasının zorunlu hale gele geldiğini belirtti.

CHP'li milletvekillerinin dün kabul edilen kanunun, Tevhidi Tedrisat Kanununa aykırı olduğuna yönelik eleştiriler yaptığını anımsatan İşler, Tevhidi Tedrisat Kanunu ile medreselerin kapatıldığını ve kapatılan medreselerin yerine üniversitelerde ilahiyat fakülteleri ile imam hatip mekteplerinin kurulduğunu ve 1924 yılında 29 merkezde imam hatip okullarının açıldığını söyledi.

"Daha sonra bu fakülte ve mekteplerin akıbeti ne oldu?" sorusunu soran İşler, "1925'de okul sayısı 26'ya, 1926'da 20'ye, 1927'de 2'ye ve 1930'de imam hatip mektepleri kapatılıyor. İlahiyat fakültelerine baktığımızda ise 1924 yılında İstanbul'da ilahiyat fakültesi açılıyor fakat bu fakültesi de 1933 yılında kapatılıyor. 1926'da bir kısım din görevlileri kadrosu kaldırılıyor. Süreç içerisinde din görevlisi cazip olmaktan çıkarılıyor." ifadelerini kullandı.

İşler, CHP'nin bu uygulamaları Tevhidi Tedrisat Kanununa aykırı olarak gerçekleştirdiğini, zaman içerisinde din eğitimi derslerinin de okullardaki müfredattan çıkarıldığını belirtti. Süreç içerisinde konunun CHP'de de tartışılmaya başladığını ifade eden İşler, din hizmetleri sıkıntısı nedeniyle ölülerin zamanında gömülemediği bir sürecin yaşandığını kaydetti.

CHP içindeki vicdan sahibi siyasetçilerle dönemin devlet yöneticilerinin bu sorunu gündeme getirdiğine dikkati çeken İşler, halkın beklentileri ve aydınların desteğiyle 1949 yılında İstanbul ve Ankara'da imam hatip kurslarının açıldığını söyledi. Diyanet İşleri Başkanlığının Fetva Hattı'na yönelik eleştirilere değinen İşler, "Sorulan sorular bağlamından koparılarak dine yeteri kadar hassasiyeti göstermeyen ve özellikle Diyanet İşleri Başkanlığını eleştiren bazı kesimler bu fetvaları ağızlarına dolayıp gündemde tutmaya çalışıyor." diye konuştu.

Diyanet İşleri Başkanlığının hazırladığı hutbelere yönelik eleştirilere de cevap veren İşler, hutbelerin toplumun birlik ve beraberliğini korumayı amaçladığını vurguladı. Bazı hutbe başlıklarından örnekler veren İşler, her cuma namazına gittiklerini ve siyasi hutbelere denk gelmediklerini söyledi.

"CHP içerisinde dine karşı bir damar var"

Dinin siyasete alet edildiğine yönelik AK Parti'ye eleştireler yapıldığını dile getiren İşler, şöyle konuştu:

"Öncelikle bir konuya açıklığa kavuşturmak gerekiyor. Bu söylemi yıllarca özellikle dindar kesim üzerinde 'Siz siyaset yapmayın, karışmayın.' manasında kullandılar, adeta demokrasi kılıcı gibi bizim üzerimizde sallandırıldı. Ayrıca din sadece camiye hapsedilecek bir olgu mudur? Peygamber Efendimiz, cemaate imamlık yapmadı mı? Peygamber Efendimiz, devlet başkanı mıydı? Evet. Din hayatın her alanındadır. Dolayısıyla dindar insanların hayatın içerisinde olması ve bunu siyasetini yaparken de dini vecibelerini yerine getirmesi gayet doğaldır. Ama biz yıllarca CHP'nin içindeki o damar katı laiklik uygulamasını uyguladı. Meclis'e bir başörtülü vekil girdi diye kıyameti kopardılar. 'Devlete meydan okunamaz, laikliğe aykırı.' dediler. Şimdi başörtülü milletvekilleri var, laiklik elden mi gitti?"

İşler, 28 Şubat sürecinde yaşanan olaylardan örnekler anlatarak "Eskiden katı laiklik uygulamalarına bakıldığında şehit asker cenazelerinde komutanlar sanki bu dinin mensupları değilmiş gibi kenarda üniformalarıyla bekliyordu. Şimdi Genelkurmay Başkanı ve diğer kuvvet komutanlarımız cenazelerde saf tutuyor. Laiklik elden mi gidiyor? Devlete zarar mı oluyor? Bu normalleşmeyi gösteriyor. Dün Genel Kurul'da 'CHP içerisinde dine karşı bir damar var.' dedim, o damar bugünde varlığını sürdürüyor, hakikatleri kendilerine söylememizden rahatsız oluyorlar." diye konuştu.

"Atatürk hutbelerde isim zikredilmesini istemedi"

Diyanet İşleri Başkanlığının hutbelerde Atatürk'ün ismini zikretmediğine yönelik iddialara da cevap veren İşler, CHP'nin her şeyi istismar ettiğini belirtti. İşler, "Diyanet İşleri Başkanlığı Atatürk'ün ismini neden anmıyor? Çünkü Atatürk öyle istediği için anmıyor. Atatürk kendi imzasıyla yayımladığı kararnamede hutbelerde isim zikredilmeden millet ve cumhuriyetin saadetine dua edilmesini istiyor. Bu kararname İçişleri Başkanlığına bildiriliyor ve hutbelerde şahıs ismi anılması istenmiyor. Bu nedenle hutbelerde hiçbir devlet adamının ismi anılmıyor. Uygulama gayet doğrudur. Bu Atatürk'ün kendi kararıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: AA / Politika

Diyanet İşleri Başkanlığı Cumhuriyet Halk Partisi Mustafa Kemal Atatürk Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title